Büyükşehir teklifi yükseltti, sendika kabul etmedi... Tugay: ''Görüşme yolu kapanmıştır''

SONKALEİZMİR-İzmir Büyükşehir Belediyesi ile DİSK Genel İş Sendikası arasında bugün de süren toplu sözleşme görüşmelerinden yine anlaşma çıkmadı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, gece geç saatlere kadar süren görüşmelerden sonra gazetecilere açıklama yaparak güncelledikleri teklifin detaylarını verdi. Başkan Tuugay, şartları zorlamalarına rağmen sendika temsilcilerinin işi zora sokan tavrına tepki gösterdi.

“MARUZ KALDIĞIM PAZARLIKTAN RAHATSIZIM”

İlk 6 ay için yüzde 30 teklif verdiklerini, ikinci 6 ay için ise yüzde 10'luk teklifi 19'a çıkardıklarını belirten Başkan Tugay şunları söyledi:

“1 Temmuz'dan geçerli olmak üzere yüzde 19 artış verdik. İkinci altı ay için enflasyon oranı yüzde 17 olarak tahmin ediyoruz. Yüzde 2 üzerine koyduk. İşe devam primi ve rapor primi hariç yan haklar korundu. Telaffuz ettiğim rakamların daha da üzerine çıkmış olduk. Burada maruz kaldığım pazarlıktan çok rahatsızım. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin, Türkiye'nin ekonomik şartları içerisinde bir şeyleri izah etmeye çalıştım. İzmir halkı da 'Belediyeyi sıkıntıya sokacak anlaşmaya imza atma' diyor. Sendika yöneticileri, DİSK'in Ege Bölge Temsilcisi, en üst düzey yöneticileri siyaset sokan laflar ediyor. Bu konu siyasete malzeme edilmeye çalışılıyor. Kimin ne kadar siyasi niyetlerle bu işe dahil olduğunu çözemez olduk. Şube başkanlarından biri bizim kurultay delegemiz. Ege bölge başkanı vekil adayı olmayı planladığını bildiğimiz bir arkadaşımız. Bunlardan ari olarak İzmir Büyükşehir Belediye başkanı olarak siyaset yapmadığımdan eminim. Amacım belediyeyi yönetmek. Sorumluluğum İzmir'e karşı. Şehrimizin hizmete ihtiyacı var. Onun için bütçe lazım. Arkadaşlarımızın da ücretlerinin düzenli olarak ödenmesine ihtiyacı var. Bütçenin zorlanabileceği bir limit var. Bu bütçeyi en maksimuma kadar zorladık. Bu konuştuğumuz rakamlar da ödeme açısından bize zorluk çıkaracak. Bin lira artış yapsak 23 bin kişi için 23 milyon lira aylık, 276 milyon lira yıllık para getiriyor. 2 bin lira artış yapsak, ayda 46 milyon, 12 ayda 552 milyon para gerekiyor. Çok düşük rakamlar olarak görebilirler. 3 bin lira artış yapsak, insanlara kolay geliyor ama ayda 69 milyon, yılda 828 milyon lira demek. Bu para kimin parası? Benim değil, halkın parası? İzmir halkının ödediği vergilerden gelen para. Bu parayı küçümsemeye kimsenin hakkı yok. Ödeyelim diye teklif ettiğimiz rakamları gecenin bu saatlerine kadar kurban pazarlığı yapar gibi üç aşağı 5 yukarı gibi pazarlık konusu yapmaya gerek yok. Sendikadan beklediğimiz şey Türkiye'nin içinde bulunduğu şartları, kurumun içinde bulunduğu şartları görmesi. İzmir halkını sıkıntıya sokmaması ve anlayışla karşılayıp toplu iş sözleşmesini imzalayıp konuyu bitirmesi.”

“TÜRKİYE'DE HİÇBİR SENDİKANIN İMZALAMADIĞI RAKAMLAR”

Başkan Tugay açıklamasını şöyle sürdürdü:

“İzmir'in, ülkenin halinden anlayacak, işçilerin halinden anlayacak insanlar lazım. Beni anlamalarını istemiyorum. Bu şehri anlamak zorundalar. Burada bir mal alıp satmıyoruz. Belediye bütçesini en doğru ve adaletli şekilde nasıl değerlendiririz onu konuşuyoruz. En acı gelen şey şu. İlk yıl ilk 6 ay yüzde 30'la, 1 Temmuz'dan itibaren geçerli olacak yüzde 19 ile artışla gelecek rakamlar Türkiye'de hiçbir sendikanın imzalamadığı rakamlar. Biz bu süreçte karşımızda sadece değişik niyetleri olan, sendikal anlaşma dışında adeTa güç mücadelesi veren gruplar görüyoruz. Siyasi açıklamalar zaten herkesin malumu. Belediye başkanı olarak bunların hepsini reddediyorum. Halkımıza hizmet etmeye çalışıyorum. Onun için elimden geleni yapıyorum. O hizmeti yapamadıktan sonra sendikacı arkadaşların gönlünü yapmışız hiçbir anlamı yok. Bu durum çok dramatik bir durumdur. Günlerdir arkadaşlarımız bu görüşmeleri yapıyor. Bana bugün gel anlaşabiliriz dediler, geldim. Karşımda anlaşmayı zora sokan bir grup gördüm. Bu durumu önce İzmir Büyükşehir Belediyesi çalışanı olan arkadaşlardan anlayışlı bir sonuç bekleyen, yarın işinin başında olmayı bekleyen çalışanlarımıza önce havale ediyorum. Onların bunu doğru değerlendirmesini bekliyorum. Ondan sonra İzmir halkının taktirine havale ediyorum. Böyle ücretler kimsenin aldığı ücretler değil. Sadece bu sorun bitsin diye üzerimize düşeni yaptık. Benim açımdan bu kişilerle görüşme yolu kapanmıştır. Bu anlayışla görüşmemiz ve anlaşmamız mümkün değildir. Özellikle belediye çalışanı arkadaşlarımızın bu durumu değerlendirmesini rica ediyorum.”