ege yıldız, sessiz boru
Son Kale İzmir
  • Dolar
    32,3572
    Dolar
  • Euro
    34,7069
    Euro
  • Altın
    2.394,710
    Altın
  • Bist-100
    10.154,00
    Bist-100
  • ADANA
    18/26°
    ADANA
  • ANKARA
    10/16°
    ANKARA
  • ANTALYA
    21/25°
    ANTALYA
  • BURSA
    12/17°
    BURSA
  • ISTANBUL
    12/15°
    ISTANBUL
  • IZMIR
    12/24°
    IZMIR
  • KONYA
    12/23°
    KONYA
Facebook Twitter
ANA SAYFA GÜNCEL POLİTİKA YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ SPOR MAGAZİN KÜLTÜR-SANAT TÜRKİYE DÜNYA GÜVENLİK
Boğazına simit takılan öğrencisini ‘Heimlich’ manevrasıyla kurtardı!
Boğazına simit takılan öğrencisini ‘Heimlich’ manevrasıyla kurtardı!
Kayıp olarak aranıyordu... Toprağa gömülü bulundu!
Kayıp olarak aranıyordu... Toprağa gömülü bulundu!
Kıyıları vatandaşa kapatıp otellere açan yönetmelik iptal!
Kıyıları vatandaşa kapatıp otellere açan yönetmelik iptal!
Kemal Kılıçdaroğlu hakkında hapis cezası istemi!
Kemal Kılıçdaroğlu hakkında hapis cezası istemi!
10 Ocak 2021 Pazar - 12:43

ÇGD'den 10 Ocak açıklaması

Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD), 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle bir mesaj yayımladı. Türkiye'nin "gazeteci hapishanesine dönüştüğü" belirtilen açıklamada, 10 Ocak'ın mücadele günü olduğu vurgulandı.

ÇGD den 10 Ocak açıklaması

İşte o açıklamanın tam metni:

10 0cak 1961 tarihinde kabul edilen, 212 sayılı yasa ile gazetecilerin halkın haber hakkını ve meslek onurunu korumak için edindiği hakların, geride kalan 60 yılda tamamına yakınının törpülendiği bir tablo ile karşı karşıyayız.

“Gazeteci hapishanesi” olarak adlandırılan Türkiye’de; gazeteciler, baskı, sansür, soruşturma, gözaltı, tutuklama ve maddi ceza kıskacında mesleğine devam etmek zorunda kalmaktadır. Demokrasiden her gün bir adım daha uzaklaşan ülkemizde, geriye doğru atılan her adımda da gazeteciler hedef alınmaktadır.

Halka gerçekleri aktarmak gazetecilerin görevidir. Bugün de kendi gerçeklerimizi aktarmak istiyoruz.

Türkiye’de basın ve ifade özgürlüğü açısından tablo şudur:

Halkın haber hakkı için başta Anayasa’nın 28. maddesinde yer alan “Basın hürdür, sansür edilemez” hükmünden başlamak üzere, gazetecilerin korunması için bütün yasal dayanaklar bir bir törpülenmiş ve kâğıt üzerinde bırakılmıştır.

Haberler, soruşturma ve tutuklama gerekçesi sayılırken, gazeteciler her gün bir yenisi eklenen soruşturma ve davalar nedeniyle haber merkezleri kadar adliye koridorlarında mesleklerini sürdürmektedir.

Televizyon kanalları iktidar baskısı ile karartılırken, gazete ve televizyonların ilan ve reklam kesme gibi yüklü cezalarla ekonomik kıskaca alınmak istenmektedir. Yolsuzluk ve usulsüzlük haberleri bir bir engellenirken, Anayasa Mahkemesi kararlarının bile dikkate alınmadığı bir hukuk sisteminde, toplumun ötekileştirilmiş tüm kesimlerinin sesi olarak gazeteciler adalet arayışına devam etmektedir. Gazetecilik yapmak isteyen haber kanalları iktidar baskısı ile karartılmakta, iktidar havuzunda yer almayan gazete ve televizyonlar ilan ve reklam kesme gibi yüklü cezalarla ekonomik kıskaca alınmak istenmektedir.

Haberler soruşturma ve tutuklama gerekçesi sayılırken, gazeteciler her gün bir yenisi eklenen davalar nedeniyle haber merkezleri kadar adliye koridorlarında mesleklerini sürdürmektedir. İfade ve basın özgürlüğünü önceleyen kanunların görmezden gelindiği, diğer bir deyişle “askıya” alındığı bu dönemde, yargının siyasallaştırılması sonucunda kanunların kamu yararına değil, siyasetin önceliklerine hizmet ettiğine tanıklık etmek zorunda kalıyoruz. Bütün bunların ise yasama-yürütme ve yargının tek elde toplandığı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin “doğal” bir sonucu olarak karşımıza çıktığını biliyoruz.

Tüm bu gerçekler ışığında, halk adında kamusal alanı denetleme görevi, sadece gazetecilerin omuzlarına bırakılmıştır. Bu nedenle de siyasal iktidar, her gün gazeteciler üzerindeki baskısını arttırmaktadır. Tek sesli, tek kumandalı, tek manşetli bir medya isteyen AKP iktidarı, medya sermayesinin yüzde 90’ını kontrol altına almış, kontrol edemediği gazete, dergi, radyo ve televizyon kanallarını ise cezalarla susturmak istemektedir.

Meslektaşlarımız, işte bu zor koşullar altında yaşama tutunmaktadır. Bu zor koşullara, son olarak yıpranma hakkımızdaki törpülenme de eklenmiştir. Meslektaşlarımız, iktidarın “keyfi” onayı ve kontrolündeki “basın kartlı”, “basın kartsız” ayrımı ile eşitliğe ve Anayasa Mahkemesi kararına aykırı olarak haklarından mahrum edilmiştir. Yüzlerce basın kartı “yenileme” adı altında iptal edilirken, tepkilerimiz sonucu eski kartlarımız kullanıma açılsa da, meslektaşlarımız çeşitli gerekçelerle oyalanarak son iki yıldır kartları hala yenilenememiştir.

Covid-19 salgınında dünya genelinde 600, Türkiye’de de 20’ye yakın gazetecinin salgın nedeniyle yaşamını yitirdiği gerçeği, mesleki yıpranma hakkımızın en temel örneklerinden biri olarak hafızalarda yer tutmalıdır. Unutulmamalıdır ki, her basın kartı sahibi “gazeteci” değildir ve gazetecilik sınırlarını siyasal iktidarlar belirleyemez.

Gazetecileri “Saray’ın memuru” ve “sahibinin sesi” olarak görmek isteyenler, biat etmeyen meslektaşlarımızı hedef göstermekten, tehdit etmekten çekinmemektedir. 60 yıl önce gazetecileri korumak için sağlanan ekonomik haklar da bu doğrultuda, hukuki temeli tartışmalı kararlarla, yargının koruma alanından çıkarılarak meslektaşlarımız açlık ile terbiye edilmek istenmektedir.

Yasal güvence altında olmasına karşın korunamayan hakları nedeniyle yüzde 90’ı yoksulluk sınırının altında, büyük bir bölümü de açlık sınırının altında çalıştırılan meslektaşlarımız, meslek onurları ile ekonomik çıkarlar arasında seçime zorlanmaktadır. Bu doğrultuda her yıl yüzlerce meslektaşımız, gazetecilik onurunu korumak, kalemlerini satmamak adına yıllarca emek verdikleri basın sektöründen uzaklaştırılmaktadır. İşsizlik gerçeği her geçen gün gazeteciler için daha can yakıcı hale gelmiştir. İletişim fakültelerinden her yıl mezun olan binlerce genç meslektaşımız, işsizlik veya ucuz iş gücü olma “tercihi” arasında bırakılmaktadır.

Gazeteciler, günümüzün tarih yazıcılarıdır ve günümüz tarihi ise iktidarın manipülasyonları ile karartılmaktadır. Gazetecilerin gerçeklere ulaşmasını değil, servis edilen manipülatif içeriklerin kullanılmasını isteyen, niteliğin ve meslek ilkelerinin değil, “emir alan kullanışlı kalemlerin” öne çıktığı bu medya düzeninde de meslektaşlarımız “çalışamaz” duruma gelmiştir.

“10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü” Türkiye’de gerçeklerin peşindeki gazeteciler için bir bayram değil, bir mücadele günüdür. Çağdaş Gazeteciler Derneği olarak, mevcut koşullar altında 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü bir kez daha kutlayamayacağımızı belirterek, basın ve ifade özgürlüğü için mücadelemizi ve meslektaşlarımızla dayanışmayı büyüteceğimizi ilan ediyor, meslek onuru için mücadeleye devam eden bütün meslektaşlarımızı selamlıyoruz.

Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Yönetim Kurulu

 
Bankalar faiz oranlarını değiştirdi: İşte yeni faiz oranları
 
Büyükşehir’in geri dönüşüm seferberliği sürüyor
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Meteoroloji'den 5 bölge için sağanak ve fırtına uyarısı
Meteoroloji Genel Müdürlüğü, 5 bölge için kuvvetli sağanak ve fırtına uyarısı yaptı.
Koronavirüsü yenen Kızılay Başkanı uyardı
Türk Kızılayı İzmir Şube Başkanı Kerem Baykalmış, yakalandığı koronavirüsü ...
'Sağlıklı atıştırmalıklara' dikkat
Koronavirüse karşı bağışıklık sistemini güçlendirmek amacıyla beslenme ...
 
CHP’li Beko’dan Şeyh Bedreddin ve Homeros heykeli çağrısı
CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, İzmir’in dünya tarihine damga vurmuş ...
CHP'li Kılıç'tan kadınlara 'it' diyen müdüre tepki!
CHP İzmir Milletvekili ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi ...
Cumhurbaşkanlığı: Dijital faşizme karşı duralım!
WhatsApp'ın kullanıcılarına yönelik ‘zorunlu güncelleme’ kararına ilişkin ...
 
Diyanet, Cengiz Elektrik Şirketi’ne yaklaşık 4 milyon TL ödeyecek
Yolsuzluk operasyonları olarak adlandırılan 17-25 Aralık sürecinde, halka ...
CHP’li Atila Sertel’den 10 Ocak mesajı
CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü ...
Elektrik direğine çarpan genç, can verdi...
İzmir'in Ödemiş ilçesinde elektrik direğine çarpan otomobilin sürücüsü yaşamını yitirdi. 
 
YAZARLAR
ÇOK OKUNANLAR
FACEBOOK'TA SON KALE İZMİR
TWITTER'DA SON KALE İZMİR
ÇOK YORUMLANANLAR
ANKET
Sokak esnafı korona günlerinde faydalı oluyor mu?

Evet
Hayır
Bilmiyorum

Sonuçları göster Anket arşivi
PUAN DURUMU
ARŞİV
Son Kale İzmir
KünyeKünye Ä°letiÅŸimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri