ege yıldız, sessiz boru
Son Kale İzmir
  • Dolar
    32,3614
    Dolar
  • Euro
    34,6364
    Euro
  • Altın
    2.388,710
    Altın
  • Bist-100
    10.200,00
    Bist-100
  • ADANA
    18/26°
    ADANA
  • ANKARA
    10/16°
    ANKARA
  • ANTALYA
    21/25°
    ANTALYA
  • BURSA
    12/17°
    BURSA
  • ISTANBUL
    12/15°
    ISTANBUL
  • IZMIR
    12/24°
    IZMIR
  • KONYA
    12/23°
    KONYA
Facebook Twitter
ANA SAYFA GÜNCEL POLİTİKA YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ SPOR MAGAZİN KÜLTÜR-SANAT TÜRKİYE DÜNYA GÜVENLİK
CHP'li Nalbantoğlu mali müşavirlerin sorunlarını meclise taşıdı!
CHP'li Nalbantoğlu mali müşavirlerin sorunlarını meclise taşıdı!
Erdoğan-Özel görüşmesinde boş koltuk detayı!
Erdoğan-Özel görüşmesinde boş koltuk detayı!
Boğazına simit takılan öğrencisini ‘Heimlich’ manevrasıyla kurtardı!
Boğazına simit takılan öğrencisini ‘Heimlich’ manevrasıyla kurtardı!
Kayıp olarak aranıyordu... Toprağa gömülü bulundu!
Kayıp olarak aranıyordu... Toprağa gömülü bulundu!
1 Ekim 2019 Salı - 10:46

Meme kanserini yenen kadınlar anlattı

Medikal Onkolog Prof. Dr. Rüçhan Uslu, meme kanserinin ister birinci, ister dördüncü evrede olsun tedavi edilebilir bir kanser türü olduğunu belirterek yüreklere su serperken, meme kanserini yenen üçü de anne üç kadın, aynı tanıyı alıp hayattan kopan hastalara seslendi, “Biz kanserden ders çıkardık, hayatımızı karartmak yerine yaşamayı seçtik” dedi, nasıl başardıklarının formüllerini verdi. 

Meme kanserini yenen kadınlar anlattı

Ülkemizde ve dünyada kadınlarda en sık görülen kanser olan meme kanserinde tarama ve erken tanının önemine dikkat çekmek için her yıl Ekim ayı “Meme Kanseri farkındalık” ayı olarak kutlanıyor.  Kent Onkoloji Merkezi Koordinatörü Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Rüçhan Uslu, kadınların korkulu rüyası olan meme kanseriynin tedavisindeki gelişmeleri anlattı. Kent Onkoloji Merkezi’nde meme kanseri tedavisi görüp iyileşen iş kadını Canan Yemez, (54) plates eğitmeni Yağmur Öztürk (32) ve İngilizce öğretmeni Belgin Yaramış (45) da tanı ve tedavi sürecinde yaşadıkları deneyimleri diğer hastaların mücadelesine destek olmak, yol göstermek için paylaştı.

HER EVREDE KULLANACAĞIMIZ İLAÇLAR VAR
Prof. Dr. Uslu, meme kanserinin tedavi edilebildiğini ve her evrede uygulanabilecek ilaçlar bulunduğunu bildirdi. Uslu, her yıl meme kanseri tedavisi için yeni 2-3 ilacın kullanıma sunulduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:
“Meme kanseri her ne kadar çok sık görülse bile her evrede ister birinci evre ister evde dörtte tedavi edilebilir bir kanserdir. Bizim için şeker hastalığı, yüksek tansiyon, kalp damar gibi kronik hastalıklardan hiçbir farkı yoktur, tedavisi vardır, her evrede uygulanabilecek ilaçları vardır. Üzerinde en çok araştırma yapılan kanser türüdür, bu da tedavisinde seçenekleri artırıyor. Onkolojide 5, 10 yıllık sağ kalım oranlarından söz edilir. 4. Evre pankreas kanserinde 5 yıllık yaşam şansı yüzde 5’lerde, meme kanserinde 10 yıllık sağ kalım oranı yüzde 90’lardadır. Meme kanserinde 4. evrede 5 yıllık yaşam şansı yüzde 70/80’leri bulmaktadır. Bunlar onkolojide çok yüksek başarı oranlarıdır. Her yıl 2-3 yeni ilaç devreye girmektedir, ne kadar uzun yaşarsanız şansımız o kadar artacaktır.”
Her hastanın kendine özel olduğunu, içtikleri suyun bile farklı olduğunu belirterek kişiye özel tedavi gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Uslu, “Her hastaya aynı tedavi uygulanamaz. Her hastanın bu süreci birlikte yürüyeceği bir medikal onkoloğu olmalıdır. Karşınızda bir hastalık var, doktora siz yardım etmezseniz hastalık iyileşmeyecektir, doktor size yardım etmezse hastalık yine iyileşmeyecektir. Tedavide başarı için bu işbirliği şart” diye konuştu.

ÖNCE KABULLENMEK LAZIM, BEN KOLAY ATLATTIM
Plates eğitmeni bir çocuk annesi Yağmur Öztürk (32), geçtiğimiz Şubat başında göğüslerini muayene ederken sağ memesinde bir kitle hissetti. Genç anne eşi Şahin Öztürk’ün ısrarıyla doktora gitti ve memesindeki kitlenin hemen alınması gerektiğini öğrendi. Kent Onkoloji Merkezi’nde ameliyat olan, iki lenfte metastaz saptanan Öztürk, aynı merkezde 16 kür kemoterapi, 35 kür ışın tedavisi gördü. Teşhis koyulduktan üç ay sonra annesi Betigül Özönans’a da meme kanseri tanısı koyulduğunu, sol göğsünün alındığını hatırlatan, annesiyle “Genetik kaderi” paylaşan Öztürk, hastalıkla başa çıkma yöntemlerini anlattı. Başarının baştan her şeyi kabullenmekle başladığını belirten Öztürk şu mesajları verdi:
“İlk başta korkuyorsunuz ister istemez. Yakın olmadığımız bir hastalık, ailemde de karşılaşmadım. Sonra araştırdım baktım ki çözümü olan bir şey, çok fazla üzülmeye gerek yok. Tabii ki de ilaç alacaksın, zor bir süreç, geçecek ama. Psikolojik olarak kendinizi ayakta tuttuğunuz zaman gerçekten çok kolay atlatılıyor. Çok kolay diyorum herkese. Siz ben iyiyim dediğiniz zaman beyniniz ben iyiyimi vücudunuza yayıyor. Bu bilimsel bir şey zaten. Ben iyiyim diyerek atlattım, ailem tabii ki yanımdaydı. Önemli olan şu; nasıl verem, grip, kalp hastalığıysa, şekerse kanseri de kabul etmeden maalesef atlatamazsınız. Önce kabullenmeniz gerekir. Çünkü kabullendiğin zaman aşamaları kabullenmiş oluyorsunuz, mide bulantısı ile bazı ağrılar mı, biliyorsunuz bekliyorsunuz, geçip gidiyor. Ben bundan ders çıkardım.  30 yaşında bana tanı konuldu 32 yaşındayım , şu anda 55 yaş maneviyatına sahibim. Sürekli şükretmeyi, her anı, mutlu olmayı öğreniyorsunuz. Herkese şunu söylüyorum bir şeylerin farkında olmak için hasta olmayı beklemeyin. Ameliyattan sonra ayıldığımda tek yapmak istediğim şey eşim ve oğlumla çimlerde yürümekti. Başka zaman sana çok anlamsız geliyor ama değil en anlamlısı en küçük istediklerimiz.”

KİMİ ÇOK İLGİ İSTİYOR, KİMİ İLGİDEN SIKILIYOR
İzmir Çiğli’de Cahide Ahmet Dalyanoğlu Ortaokulu’nda İngilizce öğretmeni olan Belgin Yaramış (45) da elle muayene sonucunda bir şeylerden şüphelenip  “meme kanseri” tanısı alan hastalardan. Yaramış, Ağustos 2011’de meme kanseri teşhisinin ardından kendini ameliyat masasında buldu. Ardından Kent Onkoloji Merkezi’nde kemoterapi sürecinin başladığını belirten Yaramış, yaşadıklarını şöyle anlattı:
“kanser olduğumu öğrendiğim andan itibaren zor bir süreç beni bekliyordu. Bunu biliyordum ama… Bir şekilde üstesinden gelmeye çalıştım. Çok küçük bir kızım vardı Duru. Beni hayatta tutan oldu açıkçası, çevremde arkadaşlarım, ailem herkes çok destek oldu. Hep beraber bu işin üstesinden gelmiş olduk. Bu Geçen yıllarda şunu fark ettim; her hastanın çok farklı oluyor, kimi çok fazla ilgi bekliyor kimisi daha sonra gösterilen ilgiden çok rahatsız oluyor. Kendi açımdan baktığımda ben her şeyin eskisi gibi devam etmesini istedim. Arkadaşlık ilişkileri nasıl devam ediyorsa öyle devam etmesini istedim. Ama yine arada bir nasılsın, nasıl gidiyor sun diye sorulunca insan gerçekten çok mutlu oluyordu. Bir öğretim yılı uzak kaldım mesleğimden. Öğrencilerim çeşitli organizasyonlar düzenledi, onlarla buluştum. Öğrencilerim gerçekten çok iyi geldi. Bu süreçte doktorunuza güvenmeniz gerekiyor. Ben doktoruma çok güvendim. Bana şunu ye, bunu ye dediklerinde, önerdiklerinde hiç dinlemedim. Hep doktoruma danıştım. Şimdi kontrollerim devam ediyor. Gayet sağlıklıyım, eskisi gibi hayatıma devam ediyorum. Bu ben hastalık sayesinde her şeyi takmamayı öğrendim. Sihirli kelime başaracağınıza inanmak. Güçlü durabiliyorsanız bu önemli. Gerçekten inanmak, iyileşmeyi istemek büyük oranda size yardımcı olan şey.”

KİTAPLA HASTALIĞI UNUTTU
Bir aile şirketi olan nakliyat  firmasında yöneticilik yapan, 2 çocuk bir torun sahibi Canan Yemez’in, Ocak 2015’te sağ memesinde kitle saptandı. İlk kez kontrollerini 6 ay geciktirdiğini belirten Yemez’in sağ memesi ile koltuk altı lenflerinin alındı. Meme kanserinin 3. evrede yakalandığını, agresif bir tür olduğunu ve Kent Onkoloji Merkezi’nde hemen kemoterapi başlandığını belirten Canan Yemez, şunları söyledi:
“Kemoterapi almam gerektiği söylendiğinde başıma ne geleceğini bilmediğim için çok korktum, bunların normal bir duygu olduğunu bilmek istedim. Saçlarım döküldüğünde belki yaşım gereği fazla etkilemedi beni. Tabii ki üzüldüm, özellikle 2.5 yaşındaki torunumun kel kafayla beni görünce şoka girmesi... Artık ne benim ne ailem için hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı. Hepimizi değiştirdi, o kitleyle birlikte hayata bakış açımı çok fazla değiştirdiğimi düşünüyorum. Olmazsa olmazımın olmadığını öğretti bana. Çok büyük bilgece bir hastalık olduğunu düşünüyorum. Toplumda da ısrarla bu hastalıkla savaşmak gerektiği söyleniyor. Ben kendi adıma savaşmadım, hastalığı yeneceğim, yerine başka bir şey odaklandım. Edebi değeri vardır yoktur, ‘kemo kafası’ adlı bir kitap yazdım.   Hastalığımla ilgili yorum yapacak vakit bulamadım, çevremdekiler de beni değil, kitabımın nasıl gittiğini sordular. Hastalığın değil kitabımın peşine düştüm. Beş yıl içinde gördüğüm şu ki eğer hastalığı yenme peşine düşseydim bu durumda olmazdım.  Benim önerim dikkatinizi hastalığa değil, ilgi duyacağınız bir şeylere verin, ona yoğunlaşın. Yemekse yemek, çiçekse çiçek, seyahat…Ne seviyorsanız, ne istiyorsanız ona odaklanın, hastalığınızı düşünmeyin. Bu süreçte hastaların çevresindekiler de önemli. Ya gereksiz derecede aşırı ilgi gösteriyorlar, bu ‘ben ölüyor muyum’ dedirtiyor, ya da ‘herkes de var, grip gibi’ diyerek senin yaşadıklarını umursamıyorlar. Oysa sadece seni anlıyorum, şu anda zor günler geçiriyorsun, elbette ki geçecek mesajı veren direk konuşmadan duruş halinde olsalar hiçbir şey yapmalarına gerek kalmayacak. “
 

 
Kursuna kendin karar ver! Üstelik ücretsiz...
 
Alıştık artık... Bir yılda 10 kez zam!
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Turbocu abla!
İzmir'de yaşayan Ceylan İrdem (46), 3.5 yıl önce eşinden boşanınca, çocuklarına ...
Karabağlar'da kanlı kavga : 1 ölü!
İzmir'in Karabağlar ilçesinde, iki aile arasında çıkan bıçaklı kavgada ...
Pasta rezaleti! Rekor geldi, insanlık gitti...
İzmir Kültürpark'ta önceki gün dünya rekoru kırılan 2 bin 842 metre uzunluğunda ...
 
Elektriğe yüzde 14,90 zam!
Elektriğe yarından geçerli olmak üzere zam yapıldı. EPDK'nın bugün saat ...
Cenneti cehenneme çevirdiler! Suç duyurusunda bulunuldu
İzmir'in Foça ilçesinde bölgedeki bir sanayi tesisinin atık havuzunun ...
Pembe beyaz flamingolar ilgi odağı
İzmir'in Balçova ilçesindeki İnciraltı semtinde koruma altına alınan Çakalburnu ...
 
İYİ Parti'li başkana haciz şoku!
Aydın'ın İncirliova ilçe Belediye Aytekin Kaya'nın makam otomobiline, ...
Babasının silahıyla oynayan çocuktan acı haber!
Düzce’de, 12 yaşındaki O.Ö. polis memuru olan babasının beylik tabancası ...
Babasının silahıyla oynayan çocuktan acı haber!
Düzce’de, 12 yaşındaki O.Ö. polis memuru olan babasının beylik tabancası ...
 
YAZARLAR
ÇOK OKUNANLAR
FACEBOOK'TA SON KALE İZMİR
TWITTER'DA SON KALE İZMİR
ÇOK YORUMLANANLAR
ANKET
Eski günlerdeki gibi bu kriz günlerinde seyyar esnafımızın mahalle aralarında zorunlu sağlık tedbirlerine uyarak hizmet etmesini ister misiniz?

Evet
Hayır
Bilmiyorum

Sonuçları göster Anket arşivi
PUAN DURUMU
ARŞİV
Son Kale İzmir
KünyeKünye Ä°letiÅŸimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri