İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin Eylül Ayı 1. Olağan Meclis Toplantısı, AK Parti İl Başkanı Kerem Ali Sürekli'nin de katılımıyla yapıldı. AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, mecliste bugüne dek 2 bine yakın konuyu görüştüklerini, yaklaşık yüzde 90'ını oybirliğiyle geçirdiklerini belirtirken, su ve ulaşım zammına, İZTAV'a para aktarılmasına ve İstanbul'daki İBB'nin arsasının satışa çıkarılmasına karşı çıktıklarını anlattı. "Biz AK Parti grubu olarak hiçbir zaman had bildirmek gibi niyetimiz olmadı. Hiçkimseye de bize had bildirmelerine müsade etmeyeceğimizi söyledik" diyen Hızal, önceki meclisteki Başkan Tunç Soyer'le yaptıkları tartışmaya ve protesto amacıyla salonu terk etmelerine gönderme yaptı. Hızal, İBB Meclisi'nin Türkiye'ye örnek olduğunu ve böyle devam etmesi gerektiğini söyledi. Söz alan CHP Grup Başkanvekili Mustafa Özuslu da meclisin itibarını yüksek tutmaya mecbur olduklarını dile getirdi. SOYER: DAHA FAZLA RİYAYET EDECEĞİZ SELÇUK KRİZİ NARLIDERE TARTIŞMASI BAŞKAN BATUR, EVELİYATINI ANLATTI DOĞRU BİR ÇALIŞMA OLMUŞ BATUR ÖDESİN
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ise Hızal'ın yaptığı göndermeye yanıt verdi. Protestonun yaşandığı mecliste yaptığı AK Partililer'e yönelik "Demokrasi bazılarına bol geliyor" ifadesine de değinen Başkan Soyer, "Demokrasi bazılarına bol geliyor. Bu doğru bir ifade değil. Demokrasi eğer kurallara uymuyorsanız herkese bol gelir. Demokrasi kurallarıyla var olan bir yaşam biçimidir. Bundan sonra kurallara daha fazla riyayet edeceğiz, esnetmeye çalışmayacağız. Ben de toplantının terk edilmesinden büyük üzüntü duydum. Ama bu doğru değil. İnşalllah bu tabloları bir daha görmeyiz" dedi.
CHP İzmir Milletvekili Özcan Purçu’nun bağışladığı Selçuk'taki tarım arazisine Romanlar için konut yapılmasına ilişkin proje de İBB Meclisi'nde tartışma yarattı. İBB'nin kaymakamlığın "kamu yararı" çıkışını dikkate alarak konuyu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın değerlendirmesine sunmasına AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal'dan tepki geldi. Hızal, burasının 1/100 binlik planlarda tarım arazisi olarak gözüktüğünü belirterek, kamuoyu baskısı nedeniyle buraya konut yapılması için topun Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na atıldığını savundu. Bugüne kadar İBB hiçbir şekilde bakanlıktan böyle bir değerlendirme talep etmediğini kaydeden Hızal, "Az önce bahsettiğimiz, Hasan bey, Mehmet bey olunca hiç görüşülmeyecek olan konu, CHP İzmir Milletvekili Özcan Purçu olunca görüşülüyor. Biz objektif kriterlere göre değil de kuruma, belediyelere ve kişilere göre kararlar alırsak çok ciddi sorunlar yaşarız" diye konuştu.
Bir diğer imarla ilgili tartışma ise Narlıdere konusunda yaşandı. AK Partilier, Narlıdere'de yeşil alanın haksız bir şekilde ticari alana çevrildiğini öne sürdü. Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, sözkonusu parselin AK Partili Hızal'ın dediği gibi yeşil alan olmadığını söyledi. Engin, "Sözkonusu parsel yaklaşık 20 yıl önce belediye hizmet alanıymış. Burası yeşil alan değilmiş. Arazi sahipleri ile Narlıdere Belediyesi arasında yazılı bir belge düzenlenmiş. Ve yeşil alana çevrilmiş. Sizin dediğiniz gibi imar planında yeşil alan değilmiş. Arazi sahibi vefat edince, varisleri belediyeye davet açtı. Belediyemizden yaklaşık 2,5 milyon TL haksız el atma tutarı isteniyor. Eş değer alan verdik. Aileyle toplantı yaptık. Ayrıca burası ticarileşmiyor, özel kişiler yapsa bile sosyal amaçlı, kreş yaşlı bakım evi olarak kullanılacak. Biz buraya rezadans, konut yaptırmayacağız. Bunu bir çarpıtma konusu yapmamak lazım" diye konuştu.
Narlıdere'nin eski Belediye Başkanı Abdül Batur da Başkan Engin'i destekler nitelikte açıklama yaptı. Başkan Batur, bu konunun 2001 yılında gündeme geldiğini belirterek, "O zamanki planlarda arazi vatandaşın üzerine kalmış. Çağırdık. Belediyenin yeşil alanı yok dedik. Verin park yapalım dedik. Kayınpederimin adını koyarsanız park alanını size bırakırım dedi. Anlaştık. Söz verdiğimiz gibi parkın adını koyduk. Daha sonra yurttaşımız ölünce varisleri bize dava açtı. Davayı nasıl kazandılar halen tereddüt halindeyim. Çünkü ortada atılmış imzalar verilmiş sözler var" dedi.
AK Partililer'in çıkışını "siyasi" olarak niteleyen Batur, "Madem bir iyilik yapacaklar belediyeleri kamulaştırmasız el atma davalarından kurtarsınlar diyorum. Şimdiki Narlıdere Belediyemizin yaptığı çalışma çok doğru bir çalışma olmuş. Geçmişte oranın belediye başkanlığını yapmış bir kardeşiniz olarak oylanmasını istiyorum" dedi.
AK Partili Hüsnü Boztepe ise önceki Narlıdere Belediyesi yönetiminin konunun takipçisi olup yurttaşın bağışladığı alanı tapuyla kaydettirmediğini, görevini yerine getirmediğini, dolayısıyla 2,5 milyon TL'lik kamuya yüklenecek tazminat yükünün Abdül Batur ve o dönemki yöneticilere rücu ettirilmesini istedi.