Baya farklılarmış ha!

Siyasi bir yazı değil bu, gözlemlerimi not aldığım defteri kaybettim, siz de buldunuz varsayalım.

Kızmam, okuyabilirsiniz,gizlim saklım yoktur..

Kafadan diyebilirim ki; sol daha kültürsever. Okur, yazar, çizer, sanatla ilgilenir, gündemi takip eder, doğruyu yanlışı analiz eder. Fakat olayları çoğunlukla beyninde yaşadığı için eylemlerinde eksiktir. Yapılacak işin kolay olmasına ya da kolay bir yolunun olmasına dikkat eder. Ağır işleri hiç sevmez. Örneklemek gerekirse; sağ kişisi bir çuval odunu sırtladığı gibi dağdan evine hiç düşünmeden taşır. Sol kişisi ise çuvalı dağdan evine yorulmadan indirebilmek için teleferik kurmayı tasarlayabilir. Aslında teleferiği kurarken gireceği zahmet odunu sırtında taşımaktan fazladır fakat bu sol kişisi için önemsizdir,onu yormaz aksine dinlendirir..

Bu sırada kendisini izleyen kişilerinin sırıtarak ”Lan oğlum ne manyak adamsın ha” demelerine aldırmaz.. İçinden; ”Ben sizin gibi geri zekalı değilim sırtımda odun taşıyayım” der, kimseyi sallamaz..

Mesela sol kişisinin aşk hayatı da farklıdır.. Bak bu konuda sağ kişisinden çalışkandır. Olmazsa olmaz kriterleri vardır..Biri bile uymuyorsa o aşk doğmadan ölür. Aşık olmadan asla evlenmez. Zor sever,zoru sever,sevdimi de çok sever…

Sağ kişisi için de aşk önemlidir aslında fakat kriterlerinin eşiği nispeten düşüktür.. 

Aşık olmadan da evlenebilir mesela. Evleneceği kişiyi kendisinin seçmesine de çok  lüzum görmez, karşıdaki onu seçmişse çoğu zaman yeterlidir. Bu da olmamışsa işi ailesine bırakmakta hiiç sıkıntı görmez.

Hemen, erkenden evlenip çocukları olur, rutin yaşamına başlar, mutludur.. 

Sol kişisi birisini sevip, tüm kriterleri test edip, ”Ehh olucak gibi, galiba, bakalım” deyip de evlenene kadar sağ kişisinin çoğu zaman ilk oğlu askerlik çağına yaklaşmış olur..

Bizimki sırtında gitarıyla o kariyer senin bu hobi benim, ''Bu akşam nerede balık yiyoruz, ah ne güzel kelebek, bak nereye konmuş!'' diye dolanıp dururken sağ kişisi abimiz ilk apartmanını ya dikmiş ya dikecek olur. Ama bizim oğlan için bu da pek önemsizdir. Çünkü paralı bir sığır olacağıma bohem olayım onu olayım bunu olayım cart olayım curt olayım diye diye 5 parasız dolanır durur..

Bak şimdi mesela sağcılara asla araba çarpmaz.. Çok uyanıktırlar. Dert yok tasa yok!

Tehlikeyi anında çakozlarlar, tersliği anladıkları an gider arabaya kendileri çarparlar, yetmez indirir sahibini döverler, o da yetmez si... !  öhöm..

Sol bebe öyle mi? Alışılmıştan farklı frekansta yüksek bir ses onu yarım metre havaya sıçratana kadar buzağısını kaybetmiş öküz gibi düşünür durur garibim..

Yalnız itiraf etmek gerekir ki sağcı ağır abilerimizin özel hayatı da çok gizli. Özel yani..

Mesela 40 sene aynı mahallede bakkallık yapsan yengenin adını bilemezsin, mümkün değil. Eşinin adını ”Hanım” zannedersin.. Veresiye bir şey alsa bile ''Bilmemkimin hanımı'' diye not alırsın deftere..

Çocukları da herkesle oynamaz.. Oynattırılmaz!

Aynı tip aileye mensup çocuklar birbirleri ile oynamazlarsa hastalık kapabilirler endişesiyle parkta anne ve baba mobesselerini aynı anda çalıştırırlar. Bir solcunun çocuğu yaklaşmaya yeltenirse anında müdahale gelir! Arabasının markasına göre ya kendileri oradan giderler, ya da çaktırmadan öbür çocuğa rota değiştirirler...

Şimdi bir de solcuyu düşünelim; ‘Yeaa bizim evin anahtarı nerede tatlım?’ 

Bunu birbirlerine hep sorarlar.. Bulamayınca da ”Aman salla beya bir şey olmaz” deyip  çeker giderler. Zaten korkulacak pek bir şey de yoktur, bilirler. Hırsız manyak mı onların evine girsin zaman kaybetsin? Neredeyse her şeyleri ortadadır,çorabının deliğini bile saklamazlar. Arkadaşı ya da eşinin adını mahallede bilmeyen olmaz.

Biliyor musunuz sevilirler de aslında. Fakat bunu bir tek kendileri bilmez. Herkes onlar gibi yaşamak istediği halde nedense hep eleştirilirler, bu yüzden de sevilmediklerini zannederler.

Neysee...

Şimdi bu yazıyı daha sonra devam etmek üzere burada noktalayacağım,  çünkü buradan sonra devam edersem yazı uzar ve sıkılırsınız.. Ama siz de düşünün şöyle bir aklınıza gelen sağ-sol farklılıklarını, güzel olur bence. Galiba epey de gülersiniz..

Sevgiler…