AK Parti İzmir il Başkanı Bilal Saygılı, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın derem üzerinden açıklamalarına, "Sayın Cemil Tugay doğru söylüyor; çöpün de depremin de siyaseti olmaz. Ancak bu sorunların çözümünde asli sorumluluğu bulunan kişilerin, mikrofon görünce gerçekleri bir kenara bırakıp farklı açıklamalar yapması da kabul edilemez. 'Depremden sonra hükümet hiçbir şey yapmadı' demek, 1,5 yıl içinde yapılan yaklaşık 6.000 konutu görmezden gelmek demektir. Peki, bunu söyleyenler kendileri ne kadar konut üretebildiler? Açıklasınlar! “Dönüşüm için çözüm” diyerek ortaya koydukları Halk Konut projelerinde durum ortada: 1 tanesi dışında 42 tanesi ne durumda? 12 tanesi ise, “kaynak yok” dedikleri Dünya Bankası kredisiyle devam ediyor. Eğer gerçekten samimi bir çözüm niyetiniz varsa, Sayın Başkan; süreleri dolmak üzere olan K bölgesi planlarını ivedilikle uzatın, Dünya Bankası onayı çıkan binaların ruhsat süreçlerini hızlandırın.’’ ifadelerini kullandı.
AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, 30 Ekim 2020 depreminin yıl dönümünde, hükümete yönelik deprem üzerinden eleştiri yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’a cevap verdi. Başkan Saygılı yaptığı açıklamada şunları söyledi, ‘’Bugün, 30 Ekim 2020 İzmir depreminin yıl dönümü… Acılarımız hâlâ yüreğimizde taze. Bu şehirde yaşayan, bu acıyı paylaşan her sorumlu siyasetçi gibi bizler de sağduyulu olmalı, sorumluluk bilinciyle gerçekleri ortaya koymalıyız. Sayın Cemil Tugay doğru söylüyor; çöpün de depremin de siyaseti olmaz. Ancak bu sorunların çözümünde asli sorumluluğu bulunan kişilerin, mikrofon görünce gerçekleri bir kenara bırakıp farklı açıklamalar yapması da kabul edilemez. “Depremden sonra hükümet hiçbir şey yapmadı” demek, 1,5 yıl içinde yapılan yaklaşık 6.000 konutu görmezden gelmek demektir. Peki, bunu söyleyenler kendileri ne kadar konut üretebildiler? Açıklasınlar! “Dönüşüm için çözüm” diyerek ortaya koydukları Halk Konut projelerinde durum ortada: 1 tanesi dışında 42 tanesi ne durumda? 12 tanesi ise, “kaynak yok” dedikleri Dünya Bankası kredisiyle devam ediyor. Her defasında anlattığımız halde, “ben yazayım sonra da bunun siyasetiyle uğraşırım” anlayışıyla hareket etmek, tam anlamıyla “dostlar alışverişte görsün” yaklaşımıdır. Oysa belediyenizin yetkilileri, kredinin bireysel olduğunu çok iyi bilmelerine rağmen, ısrarla kurumsal kullanım talebiyle 25.04.2025 ve 15.08.2025 tarihli yazılarla Bakanlığa başvurmuştur. Bakanlık ise, daha önce yapılan toplantılarda bu konuyu sözlü olarak açıklamasına rağmen, sizlerin ısrarı üzerine 27.08.2025 tarihli yazısıyla kredinin anlaşma koşullarını bir kez daha net bir şekilde ifade etmiş, bu krediden İzmirli vatandaşlarımızın bireysel olarak yararlanabileceğini açıkça belirtmiştir. Gerçek şu ki; Dünya Bankası kredisi 300 milyon Euro tutarında hazırdır ve İzmirli depremzedelerin kullanımına açıktır. Üstelik Bakanlığımız, Sayın Murat Kurum’un onayıyla kredi tutarını 2,5 milyon TL’den 3 milyon TL’ye çıkarmış, 1 yıl ödemesiz ve %0,69 faiz oranıyla konutlarını dönüştürmek isteyen vatandaşlarımızın hizmetine sunmuştur. Eğer gerçekten samimi bir çözüm niyetiniz varsa, Sayın Başkan; süreleri dolmak üzere olan K bölgesi planlarını ivedilikle uzatın, Dünya Bankası onayı çıkan binaların ruhsat süreçlerini hızlandırın. Biz AK Parti olarak, depremin ilk gününden itibaren çözümün adresi olduk ve olmaya devam ediyoruz. Asıl mağdur edilenler ise, kooperatif modeliyle oyalanan Halk Konut sakinleridir. Kendilerini, gelin bu vatandaşlarımızın sesini duymaya ve süreci gerçekten dinlemeye davet ediyoruz.’’