Adıyaman mitingi öncesi Abdurrahman Tutdere'den açıklama

Hakkında yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alındıktan sonra "ev hapsi" ile serbest bırakılan ve İçişleri Bakanlığınca görevinden uzaklaştırılan Abdurrahman Tutdere, CHP'nin Adıyaman İl Başkanlığı önünde düzenleyeceği Halk Buluşması öncesi konuştu. Tutdere, şunları söyledi:

"Gözaltında bulunduğumuz süre içerisinde yanımızda duran, duasıyla, desteğiyle, yanımızda olan bütün halkımıza, Adıyamanlı hemşehrilerime, Türkiye'nin dört bir yanındaki tüm avukatlara, Sayın Genel Başkanımıza, milletvekili arkadaşlarımıza, örgütlerimize, herkese ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Sağ olsunlar. Bu süreçleri dayanışmayla ortadan kaldıracağız.

Tabii Adıyaman deprem şehri, çok büyük acılar yaşamış. Binlerce evladını toprağa kefensiz vermiş bir şehir. Enkazların arasından, küllerinden yeniden doğmaya çalışan, büyük bir mücadele içerisinde olan bir kentti. Biz göreve geldiğimiz günden bu yana yoğun bir çalışmanın içerisindeydik. Hemşehrilerimizle çok iyi bir diyaloğumuz vardı. Ve o diyalogla birlikte kentte güzel işler yaptık. Şehir iyileşiyordu her gün. Her gün toparlanıyordu. Ve çocuklar, kadınlar, halk mutluydu burada aslında.

"ADLİ KONTROL KARARININ İNFAZI GERÇEKLEŞİYOR"

Tabii biz çalışmalarımızı sürdürürken böyle hukuksuz, gerçekten hukuki dayanaktan yoksun, hiçbir gerekçe olmadan hakkımızda yürütülen bir soruşturma nedeniyle şu an evdeyiz. Adli kontrol kararının infazı gerçekleşiyor. Burada da ziyaretçi vatandaşlarımız geliyor. Herkes bu işten rahatsız. Adıyaman halkını üzmeye kimsenin hakkı yok. Bu halk zaten 6 Şubat'tan beri çok büyük bedeller ödüyor. Deprem şehri burası. İnsanlar çok yorgun, zaten üzgün. Bu yorgunluğun, üzgünlüğün üstüne de belediye başkanlarını, onların iradelerini alarak böyle bir muameleyle tabi tutmak gerçekten bütün vicdanları kan ağlatıyor. Şu anda Adıyaman yas yerine döndü. Yani 6 Şubat'taki ortam, matem havası bir kez daha bu kentin üzerine düştü. Bunun bir an evvel düzeltilmesi gerekiyor. Bu yanlıştan ilgili komisyonların, ilgili adli birimlerin bu işi düzeltmesi gerekiyor. Bu halka bu zulmü kimsenin yaşatmaya hakkı yok. Burada halkın 31 Mart seçimlerinde göstermiş olduğu iradeye de kelepçe takılması kesinlikle kabul edilemez bir durumdur. Bu halk da kabul etmiyor zaten. Ben öyle inanıyorum ki Adıyaman halkı iradesiyle, duruşuyla bu kelepçeyi söküp atacaktır ve biz de işimize kaldığımız yerden devam edeceğiz."

"BELEDİYE BAŞKANLARIMIZ, KISA SÜRE İÇERİSİNDE ÖZGÜRLÜĞÜNE KAVUŞSUNLAR"

Tutdere, CHP'nin Adıyaman'da gerçekleştireceği halk buluşmasına ilişkin ise şunları söyledi:

"Özellikle bugün genel başkanımızın, genel başkan yardımcılarımızın, birlikte Mecliste milletvekilliği yaptığımız tüm arkadaşlarımızın bugün yanımızda olması, bizimle dayanışma içinde olması, Adıyamanımızla birlikte olması gerçekten acımızı biraz hafifletti. Ben genel başkanımıza bu süreçte tüm belediyelerimize dönük yapılan operasyonlar karşısında ortaya koyduğu liderlik için, ortaya koyduğu duruş için de teşekkür ediyorum. Bütün halk da onun yanında. Dileğimiz, umudumuz bütün belediye başkanlarımızın kısa süre içerisinde özgürlüğüne kavuşsunlar.

"BELEDİYE BAŞKANINI İÇERİ ATARKEN ASLINDA SİZ HALKI CEZALANDIRIYORSUNUZ"

Ben hep söylüyorum, belediye başkanının yeri cezaevi asla değildir. Belediye başkanlığı bir kamu hizmetidir. Belediyeler kamu hizmeti veriyorlar. Belediye başkanını içeri atarken aslında siz halkı cezalandırıyorsunuz. Hizmet gecikecek. Vatandaşlarımız bu kamu hizmetlerinden mahrum kalacak. Bu insanlara bunu yapmasınlar. Ve bütün belediye başkanlarımızın görevlerinin başına dönmelerini bekliyoruz. Bizim buradan Adıyaman'dan sizin aracılığınızla da bütün Türkiye kamuoyuna da bu mesajı verelim. Belediye başkanları halkın adamlarıdır. Halka hizmet için varlar ve halk onları getirmiş. Bırakın işlerini yapsınlar. Onlar hakkındaki değerlendirmeyi halk zaten sandık geldiğinde yapacaktır. Bunun dışındaki hiçbir müdahale doğru değildir. Yargı eliyle olsun veya başka bir amaçla olsun belediye başkanlarını görevlerinden el çektirmek, halkıyla arasına mesafe koydurmak gerçekten doğru değildir. Bu ülkeye yazık etmeyin diyoruz."