Başkan Soyer'den eleştirilere yanıt... 'SİYASETLE ZENGİNLEŞEN SİYASETÇİLERDEN DEĞİLİZ'

SONKALEİZMİR-İzmir Büyükşehir Belediyesi Aralık ayı meclis toplantısının üçüncü oturumu gerçekleştirilirken, Başkan Soyer eşi Neptün Soyer ve ailesi üzerinden gelen eleştirilere yanıt verdi. Eşrefpaşa Hastanesi'nin İl Sağlık Müdürlüğü ile beraber çalıştığını belirten Tunç Soyer, "Deprem sırasında ağır hasar gördü. Bunlarla ilgili bakıma rağmen hizmet devam ediyor. 2014 yılında Şehir Hastanesi'nin temeli atıldı. 30 ayda bitecekti. 6 yıl geçti aradan. Keşke o da açılsaydı. 150 yataklı şehir hastanesini tartışmazdık" dedi. Eşi Neptün hanım üzerinden gelen eleştirileri de yanıtlayan Soyer, "Eşim ve kardeşimle ilgili meseleleri anlatacağım. Dilerim ki bir daha bu meclise gelmez. Bu meclisin vaktini meşgul etmez. Eşim matematik öğretmeni. Urla Kuşçular, Seferihisar Ulaşım ve Bademler'de yıllarca öğretmenlik yaptı. Ta ki Bademler'de rahmetli Türkmenoğlu'nun kooperatifçiliği ile tanışana kadar. Ondan sonra kooperatifçilik çalışması başlattı.  Benim Seferihisar Belediye başkanı olduğum dönemde 2012 veya 2011 yıllarıydı. Sadece kadınlardan oluşan tarımsal üretim kooperatifi kurdu. 7 kadınla kurulmuş kooperatif sonra 90'a kadar çıktı. Sonra bu kadınlar Sefer Tası adında bir lokanta açtı. Sonra Kalkınma Ajansı'ndan hibe aldılar, pekmez tesisi açtılar. Turizm Bakanlığı'ndan kaynak alarak geleneksel mutfak açtılar. E ticaret yaptılar, et entegre tesisi açtılar. Bu kadınlar ekmek kazanmaya başladılar biz de bundan gruur duyduk. O ara Köy-Koop yönetimine girdi ve sonra 2 ödenm üst üste başkanlığa seçildi. Kısa bir dönem Köy-Koop'un Türkiye Genel Başkanlığı'nı yaptı. Ben de eşi olarak gurur duyuyorum. İzmir farklıdır. İzmir'de her başarılı kadının arkasında bir erkek vardır. Ben böyle derim. Gerçekten iftihar ederim" dedi.

"KÖY KOOP'UN BİR DOBLOSU VAR"

Soyer şöyle devam etti: "Seferihisar'da hep tarımı öne çıkaran çalışmalar yaptım. Mandalina hep yerlere dökülürdü, bizim de içimiz parçalanırdı. Seferihisar Belediye Başkanı iken mandalina üretici birliği kurduk. Paketleme tesisi satın aldık o birliğe devrettik.  Mandalinanın kurusunu ilk defa yaptık. Türkiye'nin her yerine sattık. Bir Fransız arkadaş gelmişti. Sizin mandalina bahçesi nerede dedi. Anlamadım, bizim tek bir mandalina bahçemiz olmadı arkadaşlar. Neptün hanımın da bugün bir ineği yok. Bizim yaptığımız şey Büyükşehir ile Köy Koop arasında bir ticaret değil. Şirkette bir para kazanırsanız, sahipleri bunu cebine koyar. Kooperatifte ne olur? Para kazanırsanız bu kooperatifin kasasına girer. Koopertaifin ortaklarıyla beraber ya yatırıma gider, ya yatırıma gider. Kooperatifle şirketin farkı bu. Köy Koop'un 10 yaşın üzerinde bir doblosu var. Bir şöförü var, bir sekterer ve bir müdire hanım var. 7 kişilik de yönetimi var. Tüm Köy Koop bu arkadaşlar. Fakat bu kapasitesiyle de olağanüstü işler yapar. Eşimin hayali Köy Koop'u dünyaya ihracat yapacak bir kurumsal kapasiteye kavuşturmaktır. Ben de hangi koltukta oturursam oturayım destek vermeye devam edeceğim."

"BOZTEPE TEŞEKKÜR ETMELİ"

Başkan Soyer, süt alımı konusuna da değinerek, "Kamu ihale kanununa göre kamu kurumları kooperatiflerden doğrudan teminle alım yapabiliyor. Büyükşehir Belediyesi, Köy Koop'un birlik üyeleri Tire'den Badamli'den 12 yıldır alım yapmakta. İzmir, Türkiye'nin ikinci büyük süt üreticisi. En çok da Ödemiş ve Kiraz'da süt üretiliyor. Tire Kooperifi 2 yıla kadar en çok alımı yapılan kooperatifti. Ben adaylık döneminde daha çok kooperatiften süt alacağımızı ve daha çok çocuğa süt dağıtacağımızı söylemiştim. Öyle de yaptık. Bergama ve Kiraz belediyeleri AK Partili biliyorsunuz. AK Partili meclis üyemiz sayın Hüsnü Boztepe bunun için teşekkür etmesi gerekirken 'Tire'den alımı neden azalttınız' diye soruyor. Milyonlarca liralık faturaları gösterirken, Tire'den daha çok kesildiğini bilmiyor mu? Neden onları göstermiyor? Köy Koop Birliği bu parayı cebine mi koyuyor zannediyor. Emin olun değerli arkadaşlar biz siyasetle zenginleşen siyasetcilerden değiliz. Kentin merkezindeki otobüs garajını plazaya çevirip izin veren, yeşil alanın planını değiştirip müteahhitlerle işbirliği içinde gökdelen diken, sayın Cumhurbaşkanı'na 'Bu şehre ihanet ettik' diyen siyasetçilerle işimiz olmaz, onlara benzemeyiz. Biz ne zaman hangi kazanılan parayla mutlu oluruz biliyor musunuz. Eşinden şiddet gören bir kadına iş buluyorsak, o süpürgeci veya şöfor olarak ekmeğini kazanıyorsa mutlu oluruz" yorumunu yaptı. 

MEVLANA'DAN ALINTI YAPTI

Başkan Soyer sözlerini şöyle sürdürdü: "Cebine giren haksız kazançla mutlu olan siyasetçilerden değiliz. Köy Koop'un yasal olarak yönetim kurulu başkanının kim olduğunun hiçbir önemi yok. Çünkü ticareti yoktur. Biz milyonluk faturaları çıkarıp sanki bu paralar onun kazasına giriyor gibi gösterirseniz, bu en hafifinden insafsızlıktır. Gelin İzmir'in sorunlarını birlikte çözelim. Siyasette yarışacaksak da performans üzerinden icraat üzerinden yarışalım. Bu şehrin güzel insanları icraat üzerinden yarışanları takdir eder. Mevlana'nın vuslat yıl dönümü nedeniyle onu anarak güzel bir laf ile bitireyim. Bizi bilen bilir, bilmeyen de kendi bilir. Ruhu şad olsun."

"TÜZMEN VE ARINÇ DA DAVET ETTİ"

Başkan Soyer mizah festivali ile ilgili olarak ise, "Festivalle ilgili , davetlilerini konuklarını biz davet etmiyoruz. Bir heyet var onlar davet ediyor. Kürşat Tüzmen bey bakanlığı sırasında bahsedilen zatı davet etmiş. Muhtemelen de evinde bir yerde o karakatür asılıdır. Bülent Arınç bey de davet etmiş. Biz davet ettiğimiz konuğun hangi değerimize nasıl saldıracağını,. saldırıp saldırmayacağını bilemeyiz ki. Orda bir dahsizlik olursa zaten cevabını veririz."

HIZAL'DAN ELEŞTİRİLER

İzmir Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, Meclis'te Soyer'e eleştirilerde bulunmuştu. Başkan Soyer'in sahra hastanesi çağrısını hatırlatan "Bu çağrıyı yaparken samimi olmadığınızı düşünüyoruz. Bir algı yaratma problemi var. "Köy-Koop'tan mal alınmış. Siyasi etik tartışması yapıyoruz. Size göre doğrudur, bize göre yanlış. Belediyenin yaptığı bir mizah festivali var. Kentin başka sorunları var, ondan sonra tanıtım yaparız’ dediğimiz çok oldu. Kaybetmeyeceğimiz bir şey var. Değerlerimiz. Tarihsel, kültürel, toplumsal değerler… Bu festivali iki karikatürist davet edildi. Fikir özgürlüğü adına bir milletin bütün değerleri ile alay eden, saldıran kişi sanatçı olamaz. Davet edilmesini kabul etmiyoruz" ifadelerini kullandı.