Başkan Tugay'dan flaş açıklamalar... ''CHP maskesi takmış olanlar olabilir''

SONKALEİZMİR- Habertürk TV'de Mehmet Akif Ersoy'un programına konuk olan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, kent gündemi ve İzmir'de süren kooperatif davası ile ilgili açıklamalarda bulundu.

“KÖRFEZDE HIZLI BİR DÜZELME VAR”

İzmir Körfezi'nin son durumu ile ilgili bilgi veren Başkan Tugay şöyle konuştu:

“Yeni yağışlar oldu, Körfez iyi durumda. Genel olarak insanlar keyfini sürüyor. Her gün kontrol ediyoruz. Bugün koku yoktu. Zaman zaman koku oluyor. Körfez'de uzun yıllardır genel olarak bir kirlilik var. Dip kirliliği var. Organik içeriği de var. Sadece kanalizasyon atıkları değildi. Körfez'e 33 tane dere ve akarsu boşalıyor. Pek çok atığı getiriyor bu dereler. Bunlar dibe çöktü, birikti. İzmit Körfezi'nde halen çalışma devam ediyor. Sağlıklı Kentler Birliği Başkanıyım. Kocaeli'den gelen siyasetçiler vardı, konuştuk. Orada da halen çözülmüş değil. İzmir Körfezi benzeri akıntının az olduğu her yerde benzer problemler var. İzmir'in özelliği Körfez çok önemli bir bölge. İzmir şehir olarak Körfez'in çevresine yerleşmiş durumda. Körfezin varlığının devam etmesi, temiz olması bizim için hayati. Kirlilik var, göreve gelmemizden sonra 4. Faz Arıtma'yı açmamızdan sonra hızlı bir düzelme var. İklim şartları ile patlama tarzında alg denilen mikroorganizmanın çoğalması ile koku ve balık ölümü oluyor. Modifiye kil uygulaması var, onu yapıyoruz. Çevre Bakanlığı ile görüş alışverişi halindeyiz. Dipteki çamuru temizlemek için çalışmamız devam ediyor. Dereleri yoğun temizliyoruz. Bunlara bakanlıktan bir katkı gelmedi. İyi niyetle baktıklarını düşünüyorum. Takip ediyorlar. Hızlı ve köklü çözümler için bakanlığın desteklediği alternatif metodlar gerekecek. Bir gemi almamız lazım. O geminin çamuru alıp filtreleyip çamuru bir yere götürmesi gerekecek. Bakanlığın desteği ile yapabiliriz bunu. İzin vermeleri ve maddi destekte bulunmaları gerekiyor.”

“YAPICI GÖRÜŞMELERLE UZLAŞMACI NOKTAYA GİTMELİYİZ”

Hükümetin temsilcileri ve AK Partili isimlerle görüşmeleri hakkında sorulan soruya yanıt veren Tugay şunları kaydetti:

“Almanya'nın, Fransa'nın, İngiltere'nin ya da herhangi bir şehrinin belediye başkanının o ülkenin bakanı ile görüşmesi tuhaf karşılanmaz. Bu gayet normal derler. Mecburen gidip görüşmesi gerekiyor. Bazı onaylar gerekecek. Ben de bu kadar olduğunu sonradan fark ettim ama bir önyargı oluşmuş. Başkanın bakanla görüşmesi siyasi yoruma neden olabiliyor. Soruna çözüm bulma amacıyla bu görüşmeleri yapıyorum. Tuhaf yorumlar olunca şaşırdım. Maliye Bakanı ile görüşmüştük. AK Parti İzmir Milletvekilleri Eyyüp Kadir ve Mehmet Kasapoğlu vardı. Fotoğraf istendi. Sonra parti değiştiriyor yorumları yapıldı. İnanamadım yani. Görüşmem çok normal. Beklediğim düzeyde yarım edilmedi ama hiç yardım edilmedi diyemem. Bu dönemde daha önce olmayan belediyelerin mali kaynaklarını kısıtlamak, özellikle vergi borcu ve SGK borcunu kaynağından kesmek ve yetkileri azaltmak ile ilgili bir tutum var. Bunu görüyoruz. Muhalefet belediyelerinin başarı hikayeleri var biliyorsunuz İstanbul ve Ankara'dan başlayan. Oy kaybı yaşayınca hükümet böyle bir şey yapma ihtiyacı gördü. Uzlaşmalar gerekiyor. Siyaseti yaparken, halkımıza hizmet için yapıyoruz. Başkanın engellenmesi, kısıtlanması fayda getirmez. Yapıcı görüşmelerle uzlaşmacı noktaya gitmemiz gerektiğini düşünüyorum.”

“CHP MASKESİ TAKMIŞ OLANLAR OLABİLİR”

AK Partili ve hükümet yetkilileriyle görüşmesinden dolayı CHP içinden tepki alıp almadığı sorusunu yanıtlayan Başkan Tugay, “CHP'nin genel merkez yöneticilerinden olumsuz tepki almadım. Görüşmeleri yapmamın doğru olduğunu söyleyen pek çok insan oldu. Dedikodu üreten bir mekanizma var. CHP maskesi takmış olanlar da olabilir. Parti içerisinde iyi niyetli olmayanlar da olabilir. Ciddiye almadım. Birkaç kez açıklama yapmak zorunda kaldım. Tanıyanlar biliyor, benim öyle bir şeyim olamaz” dedi.

“PARTİZANCA BAKIP KARAR ALMIYORUM”

CHP'den kopma noktasına geldiği iddialarını da yanıtlayan Cemil Tugay, “Kendi dünyamda böyle bir şey yok. Partililerimizle de böyle bir şey yok. Bazı şeyleri alışılagemiş tutumların dışında yapıyor olabilirim. Karar alırken partizanca bakmıyorum. Şehrin yararına olan şeyleri yapmaya çalışıyorum. Haksız gördüğüm şey bazen bir partili ile ilintili olabiliyor. O zaman tepki görüyorum. Genel olarak partimizin temiz olduğuna inananlardanım. İçimizde de mutlaka bazı şeyler vardır. Doğru neyse o tarafta olmayı tercih ederim.”

KOOPERATİFLERDE İNŞAAT İLERLEMİYORDU!

İzmir'de CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu'nun ev hapsi koşulu ile tahliye edildiği, Eski Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in tutukluluğunun devamı kararı verildiği kooperatif davası ile ilgili konuşan Tugay şunları kaydetti:

“Geldiğimde kooperatiflerin yüklenmiş olduğu inşaatlar yürümüyordu. Finansal nedenler vardı, işleyiş ile ilgili nedenler vardı. 4-5 ay müdahalede bulunmadım. O dönemde de ilerlemedi. Bazıları yüzde 0'daydı. Bazıları yüzde 10-15'teydi. 4-5 ayda yüzde 1-2 ilerleme vardı. Taahhüt edilen sürdede bitmeyeceği belliydi. Bekleyebilirdik ama birincisi Sayıştaş, ikincisi Çevre Şehircilik Bakanlığı, üçüncüsü İçişleri Bakanlığı Başmüfettişi yaptığı inceleme sonrasında 'Bu anlaşma hukiki değil. İşler yürümüyor. Devam ederse siz de yanlışın parçası olursunuz' dedi. Yurttaşların mağduriyetleri giderilmeli. Bu tespitler sonrasında zorunlu hissettik. İnşaatların yapım işini belediye olarak almak istedik. Tunç Soyer dönemindeki şeylerle ilgili sorunumuz varmış gibi konuşuldu. Hukiki değerlendirmelerle ilgili mağduriyet olmaması için inşaatların teslim edilmesi için yaptık. Tutuklamaların olmaması gereken bir yargılama süreci. Tutukluluk altında yapılması gerekli değildi. İdari yapının değişmesi ile ilgili ihtiyaç duydum. Kendim ile ilgili tarzım var. Yönetmekle ilgili hedeflerim var. Bu tarza uymayacak arkadaşları değiştirmek zorundaydım. Kamuda, devlet kurumlarında verimlilik sorunu var. Bu dönemde sağlamak zorundayız. Türkiye'nin ekonomisi sıkıntılı. Zor şartlarda yatırım bütçesi ayırabiliyoruz. Bütçenin dengeli ve sürdürülebilir olması şart. Sıkı ve katı kararlar almam gerekti. Personel fazlamız var. 26 bin civarı çalışan 37 bine çıkmıştı. 5 sene içerisinde ilave çalışan olması doğru değil. Şu an 34 bin 500 çalışanımız var. Başladığımda 30 bin kişi yeterli diyebilirdim. İhtiyaca göre. İhtiyacımız olanları çalıştırmalıyız. İhtiyaç fazlası olan, başka yerde daha başarılı olabilecek binlerce arkadaşımız var.”

Tugay sözlerini söyle sürdürdü:

Benim kendi tespit ettiğim bir usulsüzlük yok. Benim böyle bir tespit etme durumum yok. Soyer'in kendi usulsüzlüğü yok. Kurum içerisinde iç denetim uygulamalarında bazı harcamalarda bazı problemler var. Bunlar direkt Tunç Soyer'in sorumluluğunda değil. Ben hukukçu değilim. Savcı, yargıç değilim. Bu değerlendirmeleri yapmam doğru değil. Teftiş mekanizmalarında idari saptanan bir şeyler varsa görevim gereği yapmam gereken varsa onları yaparım.”

Büyükşehir'deki memnuniyet ile ilgili konuşan Tugay, “İyi bir anket sonucu vardı. Benim için önemli şey şu. İnsanlarla iletişim kurduğum zaman toplumda olumsuz bir şey görmüyorum. Sosyal medyada belli ki bizi kötülemeyi kendisine görev edinmiş trol ordusu var. Parti içerisinde de rekabet etme ihtiyacı olan insanlar vardır. Onların da dahli olabilir. Ben bunu normal karşılıyorum. Genel başkanımızın kendisi de bunlara maruz kalıyor. Siyasetle uğraşıp da bunlara maruz kalmayan insan yok. Birileri algı çalışması yapmayı planlıyor. Bir grup insanı elinin altında tutuyor. Kötüleyin diyor, onlar da yazıyor. Biz insanların içindeyiz, görüyorum ne olduğunu" dedi. 

ÇÖP SORUNU VE KURAKLIK AÇIKLAMASI

İzmir'de yaşanan çöp sorunu ve kuraklık ile ilgili mesajlar veren Tugay şunları kaydetti:

“İşimi iyi yapayım. Anlatmaya çalışmak yerine insanların yaşaması ile gerçekleşsin. Nasılsa doğru anlaşılır. Siyasette, böyle bir konumda yakın zamanda bir eleştiri olarak yapıyorum. Halka daha çok açıklama yapmam gerektiği çok açık. Körfezdeki sorunun kirlilikten çok hava sıcaklığı ile birlikte biyolojik bir sorun olduğunu anlatan yok. Anlatan olmayınca kimsenin bilmesini bekleyemeyiz. Çöp konusunda Büyükşehir'de grev yaşadık. 1 hafta sorun oldu. Ödeyemeyeceğimz talep vardı. Gösterilen bir emsal vardı. Ben göreve gelmeden önce verilmiş bir artış vardı. Ödeyemeyeceğimizi söyledim. Bazı primlerle ilgili itirazım vardı. Sonra anlaştık, uzlaştık, konu kapandı. Diğer sendikadan bazı düzeltmeler istedim, onu da düzelttik. Daha uzun süre sorun varmış gibi algılanmasının sebebi bazı ilçelerde süren grevler ve çöplerin toplanmaması. Bir bur buçuk aylık dönemde çöpleri depolamada sorun yaşamamız böyle bir sorun varmış gibi gösterdi.

Kuraklık hali nedeniyle kısıtlamalara gitmek zorunda kaldık. 4 buçuk ay hiç yağış almadı İzmir. Su rezervleri zaten kısıtlı. Tarımsal sulamaya ihtiyaç var. Buna rağmen doğru zamanda doğru önlemleri aldığımız bir süreç yaşadık. Her hafta bununla ilgili toplantılarımız var. Önemli kararlar alıyoruz.”

İKİNCİ DÖNEM SORUSUNA YANIT VERDİ

Başkan Tugay, ikinci dönem hedefi ile ilgili değerlendirme yaparak, “Cevaplamak için erken bir zamandayız. Siyasetle ilgilenirken, ülkemin sorununlarının çözümüne katkı için başlamıştım. Başkanlık teklif edildiğinde şunu anladım. Doğrudan sorunları çözmek için size güç veriyor. Bunu doğru değerlendirirseniz çok insanın derdine çare olabilirsiniz. Ülkesini çok seven bir insanım. Çok sevdiğim ülkemin, insanlarının iyiliği için bir şyeyler yapabilmek benim için onur. Böyle bir fırsatı ne kadar çok kullanabilirsem kullanmak isterim. Kararı tabi veremem. Henüz 3 buçuk yıllık görev sürem var. Halkımız ve partimiz teklif ederse onur duyarak kabul ederim” diye konuştu.