Büyükşehir'de işçi eylemi sürüyor

Türkü ERBİL/SONKALEİZMİR- İzmir Büyükşehir Belediyesi iştiraki İZELMAN, İZENERJİ, İZFAŞ, EGEŞEHİR ve İZTEK şirketlerinde çalışan; DİSK Genel İş 1,2,3 ve 9 No'lu şubelerde örgütlü işçiler ödenmeyen yan hakları, geciken Aralık ayı maaşları ve havuza çekilen işçiler için başlattıkları eylemlerini dördüncü gününde de sürdürdü. 

Binlerce işçi Konak Pier’den Fuar Basmane kapısına yürüdü. Sendikadan yapılan açıklamada geciken maaşların üçüncü taksidinin de ödendiği belirtilirken havuza çekilen toplam 376 işçi olduğu kaydedildi. 

376 KİŞİ HAVUZDA BEKLİYOR 

Yürüyüşün ardından konuşan Genel İş İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Ercan Gül, “Pazartesi günkü yürüyüşten dolayı arkadaşlarımıza tutanak tutuldu. İşyerlerinde tehdide, baskıya boyun eğmeden bugün gelip mücadelesine sahip çıkan arkadaşlarımı saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Bu sorunun ortadan kalkması için masanın oluşması lazım. Dört gündür bir telefon yok. Dün Cemil Başkan bir açıklama yaptı “Yeni pozisyonlar veriyoruz, kabul etmiyorlar” diye. Ne iş verilse arkadaşlarımız kabul etti. Diğer arkadaşlarımız da ne iş verilse kabul ederler. Kamuoyunu yanlış bilgilendirenler var. Cemil Başkanı yanlış bilgilendiriyorlar. Bu arkadaşlarımızın geri dönmesi belediyeyi batırmaz. Tasarruf işçinin ekmeği ile olmaz. Dün mecliste “300 arkadaşımız var” dedi; havuzda bize ve Cemil Başkana farklı sayılar veriliyor. İşverenin bize verdiği veriler bunlar: İZELMAN 108, İZENERJİ 80, güvenlikte 168, İZFAŞ’ta bekleyen 20; toplamda 376 arkadaşımız havuzda bekliyor. Siyasetin kurbanı olmak istemiyoruz. Biz siyasetin ne yanındayız ne de onlarla farklı çalışmalar yapıp belediyeyi yıpratıyoruz” ifadelerini kullandı. 

“GELİN BU MASAYI KURULSUN”

İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi CHP Grup Sözcüsü Yağmur Yurdakul Özkan’ın, Buca Belediyesi’nde süren işçi eylemleri için belediye meclisinde “DİSK Sendikasıyla AK Parti Meclis üyeleri birlikte eylem yapıyor çok alışkın olduğumuz sahneler değil” açıklamalarına yanıt veren Gül şu ifadeleri kullandı: 

“Dün Yağmur Hanım “AK Parti ile DİSK’i yan yana bunlar birlikteler” söyleminde bulunuyor. İzmir de bütün Türkiye de biliyor; biz alana çıktığımızda CHP ile beraber defalarca mücadele ettik. Belediye başkanları tutuklandığında, il başkanı cezaevine girdiğinde beraber mücadelesini verdik. Biz sonuna kadar destek verdiğimiz bir yerde bizi AK Parti ile yan yana getirmek kimsenin haddine değildir. Bu emekçilerin çoğu, Yağmur Hanım’ın istifa etmesine destek veren emekçiler. Engelli arkadaşlarımız var, kanser olan, eşi çocuğu hasta olan arkadaşlarımız var; bu derdi gelip dinlemeleri gerekiyor. Bizim yolumuz da yönümüz de belli, bunu herkes bilsin. Buradan belediye başkanımıza çağrıda bulunmak istiyorum: Arkadaşlarımızın hepsinin alacakları var, borçları var… Gelin bu masayı kuralım. Uzlaşı içinde İzmir halkına hizmet edelim.”

“BİZİ AK PARTİYLE AYNI KEFEYE KOYUYOR”

Genel İş 1 No’lu Şube Başkanı Engin Topal, ödenmeyen maaşların üçüncü taksinini yatırıldığını belirterek, “Sizin üç taksitle ödediğiniz maaşla neden bizden üç taksitle su parası alınmıyor? Bizim üç taksitle aldığımız maaşı, karşı tarafta muhatap olduğumuz bankalar ve ev sahipleri tek seferde alıyor. 30 gün çalışıp 1 gün para aldığımız yerde siz bu parayı üç taksitle öderseniz bu insanların yaşam haklarını ellerinden almış oluyorsunuz. Bizim seçtiğimiz insanlar, sevgili Yağmur Hanım bizi AK Partililerle aynı kefeye koyuyor. Yağmur Hanım, biz tutuklu olan Ekrem İmamoğlu için tutuklanıp cezaevine atıldığımızda sizden kaç kişi tutuklandı da bize ahkâm kesiyorsunuz orada? Bizim siyasi görüşümüz belli, yakamızdaki rozet belli. Derdimiz ekmeğimize sahip çıkmak. Bizi siyasi düşüncelerinize alet edemezsiniz. Edemeyeceksiniz de. Tekerlekli sandalyeli arkadaşımızı acımasızca havuza itmişler. Bu arkadaşımız nasıl geçinecek? Bir taraftan iktidar emeklinin, asgari ücretlinin boğazına çökmüş; bir taraftan belediye bize üç taksitle maaş ödeyip bizi iktidarla yan yana getiriyorlar. DİSK’in tarihini sabaha kadar okusanız bizim tarihimizi anlamanızın mümkünatı yok” açıklamalarında bulundu. 

“İŞÇİNİZE SAHİP ÇIKIN”

CHP Grup Sözcüsü Özkan’ın açıklamalarına yanıt veren Genel iş İzmir 3 No’lu Şube Başkanı Serap Yılmaz, “Yağmur Hanım’a takılmış durumdayım. Bugün o mecliste oturuyorsan buradaki işçinin iyiliğiyle, emeğiyle. Buradaki insanlar ekmeğinin derdinde. Buradaki 23 bin işçiyi hiçbir siyasi emelinize alet etmeyin. Herkes siyasetini kendi yerinde yapsın. O sandalyede oturmakla olmuyor Yağmur Hanım. Bu alana geleceksen işçilerin mücadelesini göreceksin. Tefecilere nasıl kapıldıklarını göreceksin. Particilik bu değildir. İZBB meclis üyelerine söylüyorum: Gelin işçinize sahip çıkın. Bürokratlara sesleniyorum: Gece gündüz sizinle koşturan, “bu projeleri yaptık” dediğinizde işlerin asıl sahibi işçiler burada. MYK’ya giren 3 isme ve İzmir milletvekiline sesleniyorum: İzmir’deki işçinize sahip çıkın. Seçim olduğunda yine bu işçiler size sahip çıkacak. Sokaklarda bizler koşturacağız. İşçiyi siyasete alet etmek bu kadar kolay değil. Biz günlerce koşturtulan işçiyi eleştirmek kimsenin haddine değil. DİSK’in tarihini, ben kitaplarını getireyim; bol bol okuyabilirsin. Biz nerede duracağımızı çok iyi biliyoruz” ifadelerini kullandı. 

“BOZUK SAAT BİLE DOĞRUYU GÖSTERMİŞ”

CHP Grup Sözcüsü Özkan’ın ifadelerini eleştiren Genel İş İzmir 9 No’lu Şube Başkanı Sedat Kenar ise, "Tehditlere, baskılara, zulme boyun eğmeyip bugün emeğimize, ekmeğimize, geleceğimize sahip çıkmak için buraya geldiğiniz için teşekkür ediyorum. Yedi günlük grevde ben bu filmi çok iyi hatırlıyorum. Buca Belediyesi’nde iki AK Partili meclis üyesi gelmiş, demokratik açıklamada fotoğraf vermiş diye; tarihi mücadele ile dolu DİSK’i AK Parti ile yan yana getirmeye çalışıyorlar. Hani biz dört gündür buradayız ya ve o meclisten kimse gelmiyor ya… Bozuk saat bile günde iki defa doğruyu göstermiş. Davette bulunayım: Bir arkadaşımın evine gidip sıcak çorbasını içelim diyorum. Oradaki tabloyu canlı kanlı görmesini istiyorum. Günlerdir buradaki hak arayışımızı sürdürüyoruz. Görünmez gözler hayıflanmaya, duymayan kulaklar duymaya başladı. Biz direnişin karşısında masa kurulsun, yan yana gelmekten dahi itinayla kaçınılan bir durum var ortada. 90–200 bin lira arasında alacaklarımız var; hepsini istemiyoruz. Para yok denildiği yerde “Yarın ödeme yapacağız” dediler. Para var mı yok mu bunu netleştirelim. Maaşı iki gün içinde ne oldu da ödediniz? Bize yanıltıcı bilgi verip neden arkadaşlarımıza mahcup olma durumunda bırakmaktasınız? Makul bir takvim istiyoruz. Gecikmedeki kredi kartlarımızı ne zaman ödeyeceğimizi bilmek istiyoruz. Paranın başındaki bürokratların bir takvim çalışması yapamaması kabul edilebilir değildir. Ne iş verilirse biz kabul edeceğiz. Bütün arkadaşlarımıza iş teklif edildi mi? Geleceğine, onuruna sahip çıkan arkadaşlarımla yan yana olmaktan onur duyuyorum. Alın terinin siyaseti olmaz, sadece onuru olur. Hak ettiğimiz onur verilene kadar da bu çadır burada kalacak” açıklamalarında bulundu.