ESİAD'da gündem Çin pazarı

ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Sibel Zorlu da, İzmir’in Türkiye–Çin ekonomik ilişkilerinde daha aktif rol üstlenmesi gerektiğini vurgulayarak, “Bu çerçevede, İzmir’de 2019 yılında kapatılan Çin Konsolosluğu’nun tekrar açılmasının ilişkileri daha güçlü bir zemine taşıyacağına inanıyoruz” diye konuştu. 

1870 KALEM ÜRÜNDE AVANTAJLIYIZ

ESİAD Uluslararası İlişkiler ve Avrupa Birliği Yuvarlak Masası’nın katkılarıyla düzenlenen etkinlikte Emekli Büyükelçi İsmail Hakkı Musa, “Küresel Gelişmeler ve Çin” konulu bir konferans verdi. Dernek Merkezinde düzenlenen toplantıda konuşan Türkiye ile Çin arasındaki dış ticaret verilerine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Musa, şunları söyledi: 

“Türkiye’nin Çin’den yaptığı ithalatın önemli bir kısmı yatırım malları ve ara mallarından oluşuyor; yani sanayimizin üretimde kullanmak zorunda olduğu girdiler bunlar. Bu nedenle dış ticaret rakamlarını yalnızca ‘Türkiye aleyhine açık’ olarak değerlendirmek eksik bir yorum olur. Buna karşılık bizim Çin’e satabileceğimiz çok geniş bir ürün yelpazesi var. Yaptığımız ayrıntılı çalışmalarda yaklaşık 1.870 kalem üründe Türkiye’nin hem kalite hem fiyat açısından avantajlı olduğunu tespit ettik. Bazı bölgelerde bu ürünler Çin’in dünya piyasasından daha pahalıya aldığı mallar ve biz aynı ürünü ortalama yüzde 20 daha ucuza sunabiliyoruz. Bu da milyarlarca dolarlık bir ihracat potansiyeli demek. Kısacası Çin pazarı sabır ister ama doğru stratejiyle gidildiğinde çok büyük fırsatlar barındırır. Çin artık dünya ekonomisinin, teknolojisinin ve jeopolitiğinin en belirleyici aktörlerinden biridir. Bu gerçeği nasıl yöneteceğimiz, Türkiye olarak nerede duracağımız, hangi alanlarda rekabet edip hangi alanlarda iş birliği geliştireceğimiz stratejik bir akıl gerektiriyor. Çin’in yükselişiyle dünya düzeni yeniden şekilleniyor. Bu dönüşümü doğru okuyan ülkeler için yeni fırsatlar ve yeni ortaklık alanları ortaya çıkacak.”

İZMİR DAHA AKTİF ROL ÜSTLENEBİLİR

ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Sibel Zorlu ise Çin'in yükselişi ve ABD'nin korumacı politikaları nedeniyle küresel sistemde adeta fay değişimlerinin yaşandığını belirtti. Zorlu, Türkiye’nin bu ortamda jeostratejik konumunu akıllıca değerlendirerek Çin ile dengeli ve uzun vadeli ilişkiler kurması gerektiğini söyledi. Türkiye'nin bu yeni düzende Çin ile ekonomik ilişkilerini dengeleme ihtiyacına dikkat çeken Zorlu, mevcut tabloda öne çıkan verileri şöyle paylaştı:

“Çin'den ithalatımız 45 milyar dolar seviyesine ulaşırken, ihracatımız sadece 3 milyar dolar seviyesinde. 2002’den günümüze yabancı sermayeli şirket sayısının ülkelere göre sıralaması yapıldığında ise Çin 1.419 ile 15. sırada. 2024 yılında, Türkiye'ye gelen Doğrudan Yabancı Yatırım akışında ilk 20 ülke arasında Çin bulunmuyor. Türkiye–Çin ilişkilerinin dengeli ve uzun vadeli şekilde geliştirilmesini ülkemiz için stratejik önemde görüyoruz. Ancak, Trump’ın Çin’den ‘uzaklaşma ve uzaklaştırma’ politikalarının hüküm sürdüğü bir ortamda, Türkiye’nin jeostratejik konumunu, geniş hinterlandını son derece iyi değerlendirmesi ve oyunu akıllıca oynaması gerekiyor. Çin’in tedarik zincirlerinde giderek artan ağırlığı neticesinde iş dünyamız bu ülkeyle doğrudan ve düzenli bir temas ihtiyacı içinde bulunuyor. Kentimizin dış ticaret kapasitesi, liman altyapısı ve yatırım potansiyeli dikkate alındığında, İzmir’in Türkiye–Çin ekonomik ilişkilerinde daha aktif rol üstlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu çerçevede, İzmir’de Çin Konsolosluğu açılmasının ilişkileri daha güçlü bir zemine taşıyacağına inanıyoruz.”

ESİAD Yönetim Kurulu Üyesi, Uluslararası İlişkiler ve Avrupa Birliği Yuvarlak Masası Başkanı Rebii Akdurak da, yuvarlak masa olarak farklı ülkelerle ilişkileri ele alan toplantıların süreceğini belirterek, katılımcılara teşekkür etti. Emekli Büyükelçi Musa, toplantı sonunda iş insanlarının sorularını yanıtladı. Katılımcılar özellikle Çin’de yatırım ortamı, sektör bazlı fırsatlar, karşılıklı ticarette izlenmesi gereken yollar ve devlet kurumlarıyla temas mekanizmaları hakkında bilgi istedi.