Mansur Yavaş: İktidar değişecek korkusuyla bu operasyonlara başladılar

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, "Bütün engellemelere rağmen yaptığımız hizmetlerle Ankara halkı bizleri ödüllendirdi. Yüzde 51 olan oyumuzu yüzde 61’e, 3 olan belediye sayımızı da 16’ya çıkarttı. Buradaki en büyük etken, hükümetin bizleri 'topal ördek' olarak adlandırması ve hizmetlerimizin birçoğunun engellenmesiydi. Ancak Ankara halkı onları cezalandırdı ve hiçbirisi seçimi kazanamadı. Şu anda siyaset sahnesinde yoklar. Eğer bu şekilde belediyelerimize yapılan hücumlar devam ederse, Türk milleti yarın sandığa gittiği zaman bu engellemeleri, bu haksızlıkları, adaletsizlikleri yapanlara çok büyük bir ders verecektir" dedi.

CHP'nin, Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'na özgürlük ve erken seçim talebiyle başlattığı "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitinglerinin onuncu adresi Bayburt oldu.

Genç Osman Stadı önünde düzenlenen mitingde konuşan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Yavaş, demokrasi ve hukuk istediklerini belirterek, "Demokrasinin olmadığı yerde ekmek de olmaz" dedi.

Türkiye’deki siyasetin çok gergin gittiğini dile getiren Yavaş, "Oysa etrafımızdaki savaşları gördüğümüz zaman, birlik, beraberlik içerisinde olmamız gereken bir zamandayız. Siyaset bizi asla ayırmamalı. Siyaset fikirlerin zenginliği olmalıdır. Bölünme amacı olmamalı. Bölmemeli, bizi bütünleştirmeli" ifadelerini kullandı. Yavaş, konuşmasına şöyle devam etti:

"2019'da aday olduğumuzda, mevcut başkanlarını bırakmamak için, Ankara’daki rantları başkasına bırakmamak için, o düzenin devam etmesi için 'Biz daha iyi yönetiriz' deyip aday olduğumuzda, bütün televizyonlarda gördünüz neler söylediler... 'İşçileri çıkaracaklar, yardımları kesecekler, bunlar belediye yönetemezler, su sayaçlarını PKK’lılar okuyacak, DHKP-C’liler fatura getirecek' dediler. Neden yaptılar bu karalamaları? O koltukları bırakmamak için. Ancak Ankara halkı buna inanmadı. Ankara halkı buna inanmadığı gibi Türkiye çapında 11 tane büyükşehir belediye başkanı olarak göreve başladık. Halk yaptığımız hizmetlerden memnun oldu ki, hemen hemen bu 11 belediye başkanımızın tamamı oylarını artırarak tekrar seçildiği gibi sayımız da arttı.

"Ankara halkı bizleri ödüllendirdi"

Türkiye çapında 200 belediyemiz varken, şu an 420 civarında belediyemiz oldu. Belediye başkanlarımız halktan yana belediyecilik yaptılar. Yardımları kesecek derken, paket paket koli dağıtmak yerine, inancımıza uygun bir şekilde biz onlara kart verip, onlara para yükledik. 'Bize ne?' demedik. 'Ekonomiyi kötü yönettiler, biz de uzak duralım da vatandaş iyice yokluğu hissetsinler' diyemedik. Vicdan sahibi olarak mağdur herkese sahip çıktık. Şu anda ben Ankara’da 210 bin aileye düzenli şekilde destek oluyorum. Eskiden yapılmadığı şekilde oluyorum. Bu iktidar emeklilere 14 bin küsur lirayı layık gördü. 'Bu yaşa gelmiş insanlar bu parayla nasıl geçinir? Kirasını mı ödeyecek, başka tür şeylerini mi ödeyecek, ne yiyecek, ne içecek?' demediler. Şu anda ben Ankara’da 74 bin küsur emekliye düzenli şekilde her ay 2 bin 100 lira nakit yardımı yapıyorum. Bütün harcamalarımızı halktan yana yapıyoruz. Asgari ücreti düşük ilan ettiler. Bunun üzerine biz asgari ücret programı yaptık. Şu an 15 bin kadar asgari ücretliye de düzenli şekilde yardım yapıyoruz. Ankara halkı bunları önceden görmedi. 40 kadar yeni kreş açtık, eskiden sıfırdı. Öğrencilerin barınması için binalarımızı yurt olarak, misafirhane olarak açtık.

Dolayısıyla bütün engellemelere rağmen yaptığımız hizmetlerle Ankara halkı bizleri ödüllendirdi. Yüzde 51 olan oyumuzu yüzde 61’e, 3 olan belediye sayımızı da 16’ya çıkarttı. Buradaki en büyük etken, hükümetin bizleri 'topal ördek' olarak adlandırması ve hizmetlerimizin birçoğunun engellenmesiydi. Belediye başkanlarının birçoğu benim odama dahi gelmedi. Ancak Ankara halkı onları cezalandırdı ve hiçbirisi seçimi kazanamadı. Şu anda siyaset sahnesinde yoklar. Bunu neden söylüyorum? Eğer bu şekilde belediyelerimize yapılan hücumlar devam ederse, Türk milleti yarın sandığa gittiği zaman bu engellemeleri yapanlara, bu haksızlıkları, adaletsizlikleri yapanlara çok büyük bir ders verecektir. Buna kalbimle inanıyorum.

"Ücretsiz tohum, fide, gübre ve mazot yardımı yapıyoruz ki onlar üretsin, bizi Hans’a George’a mahkûm etmesin"

Sadece sosyal belediyecilik değil, üretken belediyecilik de yaptık. Siz burada tarım ve hayvancılıkla geçiniyorsunuz. Biz daha önceki dönemde, sadece kırsal kalkınma desteği denilince sadece ziraat odalarına birer tane traktör vermişler. Biz şu anda 30 binin üzerindeki çiftçi ile birebir görüşüyoruz. Onlara ücretsiz tohum, fide, gübre ve mazot yardımı yapıyoruz ki onlar üretsin, bizi Hans’a George’a mahkûm etmesin diye. Hükümet henüz yapmadı. Türkiye’nin birçok yerinde don oldu. 6 bin 500 çiftçiye şu anda dondan gördüğü zararı telafi etmek için yardımcı oluyoruz. Eczaneye, doktora gittiğinizde katkı payı isterler, değil mi? Şu anda Ankara’da hiçbir eczane, bizden sosyal yardım alanlardan katkı payı istemiyor. Tamamını Ankara Büyükşehir Belediyesi ödüyor. Cebinde parası yok diye ilaç alamamazlık yapamıyor.

"İktidar değişecek korkusuyla bu operasyonlara başladılar"

Demek istediğim şu; değerli Bayburtlular, yeni seçilen belediye başkanlarımızdaki başarı oranı şu anda yüzde 58. Bunu görünce, daha önce 11 olan belediye sayısı 14’e çıkıp birçok il kazanılınca, iktidar değişecek korkusuyla bu operasyonlara başladılar. Ferdi Başkanımızı rahmetle anıyorum. Henüz 14 aylık bir belediye başkanıydı. O kadar başarılı olmuş ki, her kesimden on binlerce kişi cenazesine katıldı. Bunu siz parayla, silah zoruyla sağlayamazsınız. Dolayısıyla, belediye başkanlarımızın bu başarısı iktidarı korkuttu. ‘Bizi yargılamayın’ demiyoruz. Hiçbir dokunulmazlığımız yok. TRT’de canlı yayınlayın. Ancak tutuksuz yargılayın. Bir kimse, cezası Yargıtay’da onanıncaya kadar masumdur. Bunların hepsi maalesef askıya alındı, hukuk askıya alındı. Sorulduğu zaman yüzde 65, 'Bu tutuklamalar siyasidir' diyor. Ekrem Başkanı ve tutuklu belediye başkanlarımıza, Ümit Özdağ ve haksız tutuklanan herkese sahip çıkmak, onların hakkını savunmak, sizlere de bu uygulamaları şikâyet etmek için geldik. En kısa zamanda yapılacak seçimde hak, hukuk yerini bulacak ve gerçekten hiç kimseyi ayırmayan, herkesi Türk milletinin şerefli bir ferdi olarak gören bir yönetim gelecek. Kimseyi ayırmadan, herkesi kucaklayıp, halktan yana uygulamalar ile insanları nasıl belediyelerde memnuniyet varsa, iktidar değişikliğinden dolayı da ortaya çıkan memnuniyeti inşallah Türk milleti olarak hep birlikte yaşayacağız."