Özgür Özel: Keşke Filistin'de barışın teminatı Mehmetçik olsa ama Trump'ın planlarında başka pozisyonlama var gibi görünüyor

CHP lideri Özgür Özel, Gazze için imzalanan anlaşma sonrası Türkiye’nin sahadaki uygulamaları takip edeceği görev gücünce yer alma planıyla ilgili olarak da konuştu. "Türkiye’nin orada barışı, ateşkesi izlemek ve özgür Filistin’in teminatı olmak üzere yer alması gerekir. Gerçekten oraya katkı sağlayacak şekilde askerimizin yollanması söz konusu olursa gerekli desteği veririz" diyen CHP lideri, "Keşke Filistin'de barışın teminatı Mehmetçik olsa ama Trump'ın planlarında Mehmetçik'e böyle bir pozisyonlama yerine bir başka pozisyonlama var gibi görünüyor. Takip edeceğiz" ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, milletvekilleri ve belediye başkanları, Belçika’nın Brüksel kentinde düzenlenecek “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitinginde, bir araya geliyor. Miting, Belçikalı devlet adamı Jean Rey’in adını taşıyan Place Jean Rey Meydanı’nda yapılacak. Avrupa’nın birçok ülkesinden vatandaşlar, sabahın erken saatlerinden itibaren Brüksel’e hareket etti.

Miting öncesi Halk TV’ye konuşan CHP lideri Özgür Özel, şunları kaydetti:

“Türkiye’de bir demokrasi sorunu var”

“Türkiye siyasi tarihinde de bir ilk yaşanıyor. Biz 60 mitingdir sokaklarda Türkiye’de derdimiz anlatıyoruz, Türkiye’de bir sorun var onu dile getirmeye çalışıyoruz. Ve bir çözüm var onu anlatmaya çalışıyoruz. Türkiye’de bir demokrasi sorunu var. Burası Avrupa’nın başkenti. Buradaki herkes biliyor ki eğer bir ülkede demokrasi, kuvvetler ayrılığı hukukun üstünlüğü varsa, kimin yönetip yönetmeyeceğine seçmen karar verebiliyorsa ve o aksamıyorsa, o ülkede halk zengin yöneticiler daha mütevazi. Örneğin burada büyük saraylar görürsünüz ama ülkeyi yönetenler saraylarda değil mütevazi yerlerde otururlar. Evleri normal vatandaşın evlerine benzer konutlardır, bindikleri araçlar mütevazidir ama halk çok zengindir. Eğer bir ülkede demokrasi geriye gidiyorsa, otoriterlik varsa, birileri sandıkla geliyor ama sandıkla gitmemeye çalışıyorsa, sandığı ortadan kaldırmaya çalışıyorsa, yargı birilerinin kontrolü altındaysa orada halkın fakir olduğunu ama yönetenlerin saraylarda oturduğunu, araçlarının çok daha pahalı araçlar olduğunu, ve itibardan tasarruf etmediklerini ama halkın boğazından tasarruf ettiklerini görürsünüz. Tam o çelişkinin öbeğindeyiz.

“Sadece Belçika’dan değil civardaki ülkelerden de gelenler var”

Avrupa’nın merkezindeyiz. Burada çok sayıda vatandaşımız çok sayıda yıllar önce ekmeğini aramak için buraya gelen Türk vatandaşı var, onlarla birlikteyiz. Onlarla dayanışma halinde, Türkiye’de olup bitene onların da gözünü kapamadığını Türkiye’nin kötü gidişine tepki verdiklerini görüyoruz. Uzun süredir bir çağrı vardı, gelin bir eylem de burada yapın diye. 61.’sini Brüksel’de yapıyoruz. Sadece Belçika’dan değil civardaki ülkelerden de gelenler var. Miting saatini bekliyoruz, demokrasiye davette bulunduğumuz, buradaki soydaşlardan güç aldığımız, onlara da moral verdiğimiz bir miting olacak.

“Erdoğan’ın çizdiği çerçevenin içine mahkûm bir siyaset anlayışımız yok bizim”

(Erdoğan’ın ‘Türkiye’yi şikâyet ediyorsunuz’ tepkisi gelmişti. Eleştirilerin dozu artabilir, nasıl bir beklenti içerisindesiniz?) Erdoğan’ın kendinde çok konforlu bir siyaset alanı var. Çerçeveyi çizecek, o istediğini yapacak ama muhalefet onun çizdiği sınırlar içinde kalacak. Biz o işleri çok geride bıraktık. Erdoğan’ın çizdiği çerçevenin içine mahkûm bir siyaset anlayışımız yok bizim.

“Erdoğan geçmişte başörtüsü sorunu varken AİHM kapısındaydı, o gün ona helal olan bugün bize haram olamaz”

Bütün dünyada bir ülkede bir darbe girişimi varsa bütün dünya ülkeleri onun karşısında yer alır. Erdoğan geçmişte örneğin başörtüsü sorunu varken AİHM kapısındaydı Türkiye’yi oraya şikâyet ediyordu. O gün Erdoğan’a helal olan bugün bize haram olamaz.

Erdoğan’ın patisine kapatma davası açılmıştı, o davaya karşı heyetler oluşturduk Avrupa başkentlerini gezdi, Türkiye’de yaşananları anlatıyordu, kimse ona Türkiye’yi şikâyet ediyorsun demiyordu. Erdoğan 15 Temmuz darbe girişiminden sonra ertesi sabah bizi aradı hem bir gece önceki tutumumuza teşekkür etti hem de sizin dünya ile bağlarınız çok kuvvetli bu darbe girişimini hep birlikte anlatalım dünyaya dedi. O zaman hep birlikte anlattık. 

“15 Temmuz darbesine karşı dururken iyi de 19 Mart darbesine direnirken mi Avrupa’da anlatmak sorun? “

Şimdi 15 Temmuz darbesine karşı dururken iyi de 19 Mart darbesine direnirken mi Avrupa’da anlatmak sorun?  Bizim anlattığımız yapılar Türkiye’nin kurucusu olduğu yapılar.  Avrupa konseyi, biz kurucusuyuz oranın. Ve Avrupa Konseyi demokrasi üzerine kurulmuş bir birlikteliktir. Siz demokrasiyi ortadan kaldırıyorsanız oradaki ortaklarınız Türkiye’deki iki yüzlülüğü görmek durumunda. O yüzden bu boş işlerle uğraşmayacaklar. Bizi bir adım geri attıramazlar.

"Trump’ın Gazze’yi kendisi adına ilhak edecek bir planın yürütümünde olduğunu biliyoruz"

(Erdoğan’ın “Önce ben gideceğim Gazze’ye” açıklaması yaptı. Siz de geçen Filistin’e gitmek için hazırlık içindeyiz. Gazze’ye gitme planınız olur mu?) Erdoğan’ın ‘Önümüzdeki mayıs ayında Filistin’e gideceğim dediğinin üzerinden 10 yıldan fazla zaman geçti. Gazze’ye gitme konusunda kendisine son yaptığımız çağrı da TBMM’yi olağanüstü oturuma çağırdığımız zaman bütün liderlerle birlikte yoktu. O zaman Trump planı yoktu ateşkes yoktu ama Türkiye’deki bütün liderler Filistin’e gitmek isterse bir şekilde giderdik. Erdoğan’ın buna ev sahipliği yapmasını cumhurbaşkanı olarak söyledik. O zaman bu önerimizi duymadı bile. Şimdi şartlar olgunlaştığında Gazze’ye gidecekse eğer bu kötü bir şey değil. Gazze’ye bütün liderlerin gitmesi lazım. Biz de uçağımızın kuyruk numaramıza kadar belli ama İsrail hava sahasının kapalı oluğu o süreçte bize izin vermediler. Tüm yolları denedik denemeye de devam ediyoruz.  Filistin’le dayanışma göstermek hepimizin boynunun borcu. Ancak Erdoğan’ın bu süreci samimiyetle yürütmediğini, Netanyahu’ya savaş kahramanı diyen Trump’la birlikte yürüttüğünü; Trump’ın normalde iki devletli çözümü ortadan kaldıracak olan hatta Gazze’yi kendisi adına ilhak edecek olan bir planın yürütümünde olduğunu biliyoruz. Biz bir damla daha kan akmasın diye en kötü ateşkes en eksik ateşkes savaştan iyidir diyerek buna destek verdik ama içinde bulunduğumuz bütün yapılara da söylüyoruz. Bu ateşkes sürecinin çok dikkatle davet edilmesi lazım. Bir oldu bittiye, oranın bir ilhakına, Amerika’nın orada bir fiili durum yaratıp onu kalıcılaştırmasına ve iki devletli çözümün önüne büyük bir engel oluşturacak yeni bir statüko inşa etmesine karşı çok dikkatli olunması gerekiyor.

"Keşke Filistin'de barışın teminatı Mehmetçik olsa"

Türkiye’nin orada barışı, ateşkesi izlemek ve özgür Filistin’in teminatı olmak üzere yer alması gerekir. Gerçekten oraya katkı sağlayacak şekilde askerimizin yollanması söz konusu olursa gerekli desteği veririz. Keşke Filistin'de barışın teminatı Mehmetçik olsa ama Trump'ın planlarında Mehmetçik'e böyle bir pozisyonlama yerine bir başka pozisyonlama var gibi görünüyor. Takip edeceğiz.