Hükümetin Paris İklim Anlaşması'nı çok geç imzaladığını savunan Akın, "İktidar maalesef bizi Paris İklim Anlaşması'nda son 5 ülke arasına koymayı başarabildi. Biz bunu daha önce başlatabilsek büyük yol alırdık. İktidarı çok kısa sürede yönetecek Cumhuriyet Halk Partisi olarak hazırlıklıyız. İklime, çevreye, doğaya, enerji politikalarına hakimiz. Uzun yıllardır çalışıyoruz. Ne yapacağımız belli" dedi. 

"TÜRKİYE YENİLENEBİLİR ENERJİ İLE ÇAĞ ATLAR"

CHP'li belediyelerin iklim ve doğayla uyumlu odaklı çalışmaları olduğunu söyleyen Ahmet Akın şunları kaydetti:

"Belediyelerimize tek tek teşekkür ederiz. Enerji, doğa ve iklim bize göre bütündür. Sera gazı salınımlarının yüzde 70'inden fazlası enerji kaynaklı. Enerjiden başlamamız gerekiyor. Enerji politikalarımızın odağında yenilenebilir enerji var, en tepesinde de güneş var. Elinde doğalgazı ve kaynakları tutanlar, günü geliyor bunu şantaj olarak kullanıyor. Putin, Erdoğan'la konuştuğunda 'Gazı keserim' demişti. Erdoğan da 'Tezek yakarız' demişti. Biz Türkiye'ye yaşanabilir bir dünya bırakmak için yenilenebilir enerjiyi odağımıza koyuyoruz. Paris İklim Anlaşması'nda ortaya konulan bir buçuk-iki derecelik ısınma bile aşılmış durumda. Seller, kuraklık ve afetler yaşanıyor. İki derece üstü olursa daha da kötü olacak. Bunun için çalışmak iktidarın görevi. İktidar çevreyi, doğayı kenara bırakmış durumda. Enerji politikaları bakımından da AK Parti iktidarı 84 milyon 600 bin nüfusu müşteri gibi gören bir zihniyet. Böyle olmasa Türkiye yenilenebilir enerji ile çağ atlar."

"DÜNYA POLİTİKALARINI GÜNEŞE GÖRE AYARLIYOR, BİZİMKİLER İSE RANTA" 

Güneş enerjisinin önemine değinen CHP'li Akın şöyle devam etti:

"19 yılda 8 bin megavat güneş yaktılar. Biz iktidarımızda her yıl 5 bin megavat güneş yakacağız. Uygulaması hazır, potansiyelimiz var. Belediyelerimiz bu konuda öncü, hepsini yürekten alkışlıyorum. Tunç başkanımızı da kutluyorum. İzmir'de karbon salınımının nasıl azaldığını göreceksiniz. Enerji kooperatiflerini kurduk. Enerji ödenebilir ve ulaşılabilir olsun diye. Isparta'da ulaşılabilir olmaktan çıktığını gördük, faturalara bakıyoruz ödenebilir de değil. Dünya politikalarını güneşe göre ayarlıyor bizimkiler ranta göre.  Önümüzdeki 20 yılda şehirlerde yaşayan insan sayısı artacak. Planlanan programda 2050 yılında dünya nüfusunun yüzde 70'i kentlerde yaşayacak. Onun için başkanlarımızın çalışmaları önemli. Biz çevreye zarar vermeden 'Önce insan' diyerek nasıl enerji üreteceğimizi konuşuyoruz. İktidar olduğumuzun hemen ertesinde stratejik planlama teşkilatımızı kurduğumuzda önceliklerimizden biri bu olacak. Başkanlarımızın enerji iklim eylem planı ve bu konuyu önemsemeleri çok önemli. Karşıyakalılar da şanslı. Bu şansı, birlikteliği tüm Türkiye'ye yayacağız. Daha yaşanabilir bir Türkiye için. Türkiye'ye özgü yeşil mutabakatı biz yapacağız.  Yeşil dönüşüm kapsamında tüm yapı ve işleyişi gözden geçireceğiz. Yaşanabilir bir Türkiye'de doğanın tahrip edilmeden insanların enerjiye ulaşabileceğini göstereceğiz."