Ayasofya-i Kebir Camii’nde 500 yıllık imparatorluk kapısının tahrip edilmesinin ardından şimdi de Osmanlı zamanından kalma su haznesinin kapağı kırıldı ve içine ayakkabı konuldu. Olay yerine giderek incelemelerde bulunan Sanat Tarihi Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Şerif Yaşar, açıklamalarda bulundu. Su hazinesinin Osmanlı döneminde, ustalar tarafından yapıldığını söyleyen Yaşar, “Bu hazine, tarihi ve içine su konulan bir küp. Orada sabit duruyordu. Üzerinde de normalde kurşun bir kapak vardır. O hasar görmüştü ve ayakkabı konmuştu. Şimdi de rezalet üzerine başka bir rezalet yapılmış ve o tarihi, kırılan kapağın üzeri başka bir metalle kapatılmak istenmiş” dedi. “BÖYLE GİDERSE DEVASA KUBBE TEPEMİZE ÇÖKER” İL MÜDÜRLÜĞÜ AÇIKLAMA YAPTI İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, haberler üzerine açıklamada bulundu. Açıklamada ayakkabı konulduğunu gösteren fotoğrafların geçmişte çekildiği, söz konusu fotoğrafın mevcut durumu yansıtmadığı belirtildi. “UYGUN OLMAYAN BİR BİÇİMDE MONTE EDİLDİ” Osmanlı Dönemi'ne ait mermer küpün bakır kapağının menteşe bağlantı kısmında, geçmiş dönem onarımı mevcut olduğunu belirten İl Müdürlüğü, “Adı geçen haber ve sosyal medya mecralarında bulunan fotoğraflarda görülen delikli ek parça, orijinal olmayan ve geçmiş dönemlerde eklenmiş bir parçadır. Bu onarım parçası (bakır) özgün bakır kapağa, lehim kullanılarak uygun olmayan bir biçimde monte edilmiştir. Son incelemelerde bakır onarım parçasının, birleştirilmesinde kullanılan lehimlerinden kırılarak ayrıldığı gözlenmiştir. Eserde herhangi bir orijinal parça kaybı yoktur” denildi. “BAKIR KAPAKTA YENİLEME VE TAMAMLAMA YOLUNA GİDİLMEDİ” Açıklamanın devamında, “Tüm dünyada bilinen ve uygulanan konservasyon metotlarına uygun olarak, esere yeni bir ilave yapılması değil, mevcut halinin korunması prensibi benimsendiğinden mermer küpün bakır kapağında yenileme veya tamamlama yoluna gidilmemiştir. Bununla birlikte Ayasofya-i Kebir Camiindeki tüm eserler için İstanbul Restorasyon ve Konservasyon Laboratuvarı uzmanlarınca düzenli olarak kontroller yapılmakta, herhangi bir deformasyon görülmesi halinde anında müdahale edilmektedir” ifadelerine yer verildi. (SÖZCÜ)
“Bu metal rezalet bir restorasyonla bir kaynakla haznenin üzerine tutturulmuş” diyen Yaşar, “Ayasofya müze iken bilim kurulu vardı ve ‘Ayasofya çok hassas durumda ve 20 kişilik gruplar halinde içeri alınsın ‘ denmişti. Şu anda skandal üzerine skandallar devam ediyor. Böyle giderse 1500 yıl dayanan Ayasofya, bu devasa kubbe 2050'yi görmeden tepemize çöker. Burası bizim en değerli varlığımız. Biz de tüm dünyaya rezil oluruz” diye konuştu.