Tuncay Özkan, dernek başkanı Osman Harman, Nafiz Gürman Mahallesi Muhtarı Hüseyin Doğan ve dernek üyeleri ile yaptığı dikkat çeken sohbetin videosunu sosyal medya hesabından paylaştı. Özkan, uyuşturucuyu bırakan bir gencin sözlerinin de yer aldığı sohbette geçen "Uyuşturucu satıcılarıyla bağlantılı polisler var", "Adımızın yazdığı mermileri evimizin önüne bıraktılar", Kaymakam 'Sen kahraman mı olmak istiyorsun sana ne dedi'" iddialarını da gündeme getirdi.

"SAMİMİ MÜCADELE ŞART"

CHP'li Özkan, ziyarete ilişkin sosyal medya hesabından da "Uyuşturucuyla mücadele etmek için bir araya gelen gençlerin kurduğu Nafiz Gürman Gençlik Derneği'ni ziyaret ettik. Anlattıkları ürküttü, uyuşturucuyla samimi mücadele şart" açıklamasını yaptı.

Tuncay Özkan'ın paylaştığı videoda geçen diyaloglar şöyle:

Tuncay Özkan: Mahallede kaç kişi yaşıyor?

Hüseyin Doğan: Net 15 bin, gayriresmi 21-22 bin kişi. 3 bine yakın da Suriyeli var.

Tuncay Özkan: Mahalledeki içici sayısının ne kadar olduğunu tahmin ediyorsun?

Hüseyin Doğan: Her 10 gençten 2'si. Biri içici, biri satıcı sıfatında. Daha önce 10 gençten dördüydü. Bu birlik ve beraberlikle çok şükür şu an biz bunu asgariye düşürdük, daha da düşürmeye çalışıyoruz.

Daha önce uyuşturucu kullanan bir genç: Uyuşturucu, esrar kullanıyordum. Kristal değil, esrar içiyordum. Ne yaptığımızı bilmiyorduk. En son kendimi camı kırarken buldum. Elimi kesmiştim. Osman abi 'Ne yapıyorsun' dedi. 'Bunu içmezdim, yanımdaki arkadaşım bir iki milyarlık ayakkabı kullanıyor ben yapamadım. Kullanıyorduk bunu. Osman abinin sayesinde tedavisini oldum. Hem de buraya gelip yardım ediyorum.

Tuncay Özkan: Kullandığın dönemi anlatırsan bize, bilgi edinelim. Nasıl satın alıyordun?

Daha önce uyuşturucu kullanan bir genç: Normal böyle bakkaldan daha hassas. Her yerde böyle satılan yerler vardı. Çok kolay buluyorduk. Bakkaldan daha çok satılan yerler var. Ara sokaklar, meskun yerler. Polislere yakalanmasınlar diye meskun yerlerde satıyorlardı. Torbacılar her gün yer değiştirirdi.

Tuncay Özkan: Kaymakam gelmiyor mu, yardım etmiyor mu?

Hüseyin Doğan: Eski kaymakamımızın haberi vardı. O oralı olmadı. Ben 'Muhtarlığıma kamera istiyorum' dedim. Neden dedi? Muhtarlıkta kimisi vaatler verdi. Ben sadece 'Uyuşturucuya hayır diyorsanız muhtarlığa talibim" dedim ve oylarını aldım. Ajan değilim, MİT değilim, bir şey değilim. Ben geçlerimizin uyuşturucuyu bırakmaları için bir şeyler istedim. 'Ölüm tehditleri alıyorum, kapımın önüne mermi konuluyor' dedim. 'Emniyet teşkilatı ile görüşürseniz sayın kaymakamım ben mahalleme özel ilgi istiyorum' dedim. 'Sana ne, sen kahraman mısın?' dedi. Beni aşağıladı insanların içinde.

Tuncay Özkan: "Muhtarım 'Anneler yakalıyor' diyorsun, 'En iyi narkotik polisi anne' diyorsun. 4 polisi mi yakaladılar işbirliği içinde olan?"

Hüseyin Doğan: Şimdiye kadar... Yine vatansever polislerimiz, annelerimiz sayesinde bazı emniyet memurlarının isimlerini vermiştik zamanında. İşlem yaptılar haklarında.

Tuncay Özkan: "Bunlar satıcılarla işbirliği yapanlar mı?

Hüseyin Doğan: Evet zamanında.

Tuncay Özkan: "Yakalandılar onlar gitti.

Muhtar Hüseyin Doğan: Evet gittiler.

Tuncay Özkan: Osman başkanın da söylediği ile seninkini birleştirince bu mücadelede azalması gereken bir şey artıyor. Siz sussanız tamamen artacak, mahalleyi kurtaramazsınız. Şimdi de yeterince düşmüyor Osman başkan. Siz mücadeleye başladığınızda kaç kişiydiniz?

Osman Harman: Biz bu işe girerken 25 kişiydik. Sayımız 2 bin 200 oldu.

Tuncay Özkan: Kaç genci futbol ve diğer şeylerle birlikte elinde tutuyorsun?

Osman Harman: 3 bine tekabül eder. Ailelerine vurursanız bir mahalledir bu.

Tuncay Özkan: Belediye çalışanlar ve yönetime katılanlar maaşlarının yarısını bırakarak derneği ayakta tutuyorlar.

Osman Harman: Amele olarak çalışan insanlar 150-200 lira parasının yarısını bırakıyor. İdman beşteyse dörtte gelen hocalarımız var.

Tuncay Özkan: Kaymakamlıktan, valilikten size maddi destek geldi mi?

Osman Harman: Gelmedi. Tuncay abi gelecek diye sevindik. Tuncay abi bizden biri. Derdimize dertlenecek bir abi lazım o da sensin.

Tuncay Özkan: 2019'dan beri Osman'la görüşüyoruz, konuşuyoruz ne yapabiliriz diye. Bir plan çıkarmak lazım. İhtiyaçları belirlemek lazım. O ihtiyaçlara nasıl ulaşacağımızı belirlemek lazım. onun için gerekirse ben vali beyle de, kaymakamla da konuşurum. Kampanya da yaparız sizin ihtiyaçlarınız karşılanması için. Buradaki mücadelenizi sürdürün. Bu vatana, millete daha büyük katkı olmaz. Bizim sizi desteklememiz lazım. Bizim sizden istediğimiz tek şey mahallede bu uyuşturucu belasıyla mücadele etmektir. Türkiye'de met dedikleri şey. Ne kadar kaç para bu?

Kalabalıktan gelen ses: 100 liraya bulabilirler yani. 50 TL'ye de bulabilirsin. Bir paket sigara parasına bulabilirsin.

Osman Harman: Bir kere içen insan bağımlılık yapıyor. Bırakamıyormuşsun. Biz çocukları bırakmak istemiyoruz. İçen çok insan var, kendilerini belli etmiyorlar. Çocukları uzak tutuyoruz. Her gruba bir yönetici verdik.

Tuncay Özkan: Önce siz ailelerle ne yapacağınıza, nereye yürümek istediğinize karar verin. Ben sizin ihtiyaçlarınızın karşılanması noktasında arkadaşlarımızla birlikte elimizden ne gelirse yaparım. Hem parti olarak hem de birey olarak ne gerekiyorsa onu yapmaya çalışırız. Önemli olan sizin kendi sesinizi, mücadelenizi Türkiye'de bilinir kılmaktır. Ne diyorsun. 'Kurşunun üzerine adımı yazdılar, kapıma bıraktılar' Burada insanların çoğunun evine bırakmışlar. onu yapamayacakları hale getirmek önemli. "