"ÇADIR HALEN EN BÜYÜK PROBLEM"
Aslanoğlu, yardım için Osmaniye'nin İzmir ile eşleştirildiğini belirterek şöyle konuştu:

"İzmir Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerimiz Osmaniye'de yaraları sarmakla görevlendirildi. Adıyaman, Maraş, Osmaniye ve Hatay'da çalışmalar sürüyor. Osmaniye kardeş şehrimiz olsa da diğer bölgelerde de çalışmalar sürüyor. İl yönetim kurulumuzu Osmaniye'de topladık. Çalışmaları takip ettik. Yapılacak olanları değerlendirme imkanı bulduk. STK'larla bir araya gelerek yaraları nasıl sarmak lazım konusunu değerlendirip ortak akıl oluşturmak istedik. Hatay merkez ve Dörtyol ile Adana'da çalışma yürütme şansımız oldu. Gördük ki henüz Hatay'da maalesef enkaz altında kalan kişilerin bile kurtarılma çalışması sonlanmış değil. Cenazelerine ulaşma çalışması tamamlanmış değil. O anlamda ciddi bir problem yaşanıyor. Tüm bölgede yıkım çalışmaları tamamlanmadı. Yıkım çalışmaları yavaş ilerliyor. Barınma ihtiyacı da çözülebilmiş değil. Halen çadır, deprem bölgesinin en büyük ihtiyaçlarından biri. Geçici barınmayı sağlayan şeyler. Bu problemin bir an önce çözülmesi lazım. Burada çadır, barınma probleminin çözümü için çalışmalarımızı hızlandıracağız. Henüz ulaşılamayan birçok yer var. Yavaş yavaş hükümetin alana girdiğini bazı çalışmalara başladığını gözlemleyebiliyoruz."

"KONTEYNER KENT KURACAĞIZ, YER VERMİYORLAR"
Osmaniye'deki çalışmalarda yaşadıkları zorluklara değinen Aslanoğlu şöyle devam etti:

"Osmaniye'de konteyner kent kurmak istiyoruz ama bize yer vermiyorlar. Kolay bir yöntem bulunmuş. 'Bizim bulunduğumuz alan var, gelin konuşlanın' diyorlar. Biz orada zaten konteyner kent yapacağız gibi şeylerle yürüyorlar. Bir okul bahçesinde Büyükşehir Belediesi'nin çalışmaları sürüyor. Şimdiden kötümser şeyler çizmeyeyim ama birçok yerde kamuyu yöneten kaymakamlar, valiler, zaten yapıyoruz. Diğer kesimlerin yardımına kamu çok gönüllü değil. Depremin başından bu zamana kadar CHP Genel Merkezi çok iyi bir koordinasyonla yürüyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerimizin nerede görevli olduğu belli. Başkanlarımız da onlara verilen ilçeler, iller düzeyinde çalışmaları sürdürüyor."

"HANGİMİZİN VİCDANI KABUL EDER"
Kızılay'ın AHBAP Derneği'ne çadır satması ile ilgili yöneltilen soruya yanıt veren Aslanoğlu, "Kızılay Başkanı ilk gün 'Arkadaşlar satmış, haberim yoktu. Ben de üzüldüm' dedi. Sonra ne olduysa yoo satmak aslında doğrusudur' dedi. Yardım kuruluşlarının, toplumun yaralarını sarması gerekenlerin asli görevlerini yapması gerektiğini düşünüyoruz. Hangimizin vicdanında Kızılay'ın bir başka yardım derneğine çadır satmasını vicdanımız kabul eder ki. Normalde Kızılay'ın o çadırları yerlerine götürmesi gerekir. Para alınması kabul edilebilir değil. Para vererek satmaya niyetlilerse genel başkanımızın dediği gibi depolarında ne kadar çadır varsa CHP almaya hazır" diye konuştu.

ASLANOĞLU'DAN AK PARTİLİ SÜREKLİ'YE: "ÖNCE KENDİ ÖNÜNÜZÜ SÜPÜRÜN"
AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli'nin "Kentsel dönüşüm konusunda Büyükşehir Belediyesi'nin yeterli seviyede çalışmadığı" söylemlerine yanıt veren Şenol Aslanoğlu şunları kaydetti:

"Kerem Ali bey söylemiş. Uzundere'de hükümetin yürüttüğü bir kentsel dönüşüm alanı var. Kaç sene geçti orada ben inşaat görmedim. Kerem Ali beye onu sormak lazım. İlk önce insan kendi kapısının önünü süpürür, sonra başka yerlere bakar. İzmir Büyükşehir'in kentsel dönüşüm alanları ile ilgili Örnekköy, Aktepe, Uzundere gibi bölgelerde faaliyet başladı. Arkadaşlar şunu bekliyorlar herhalde. Başladı, 3 gün sonra da bitecek. Başlayan evler 3 gün sonra bitmez. Bunu Maraş'ta da Adıyaman'da da Hatay'da göreceğiz. Bir yeri başlattığınızda zemin etütlerini yapıyor olmanız lazım. Numune alınacak. Her biri laboratuvara gidecek. Buradan gelecek raporlara göre proje çizilecek. Bunların hepsi bir zaman. Bunlar 6 aylık zaman. İnşaatın başlaması zaten zaman alıyor. Örnekköy'de C blok tamamlanmak üzere. B ve A blok ilerliyor. Kentin kentin kentsel dönüşümde yüzde 80 değişmesi gerekiyor. Yüzde 80'in değişmesi gerektiği yerde bugün değişmemesinin tek bir vebalini aramak doğru değil. Bunu Büyükşehir'e bağlamak vicdansızlık olur. Kentsel dönüşüm gerekiyor. CHP'li belediyeler yerinde dönüşümü savunurlar. Öyle vatandaşları bir noktadan alıp şehrin dışında bir yere götürüp oradaki değerli arazilere konma işi doğru değil. Bunu kabul etmiyoruz. Vatandaşların iknası gerekir. Hep beraber bunlara ilişkin bir ikna grupları oluşturup kente gidip onları ikna etmemiz gerekiyor. Bunu sadece ilçe ve büyükşehir belediye başkanının omuzuna atmak doğru değil."

"UZAYDA MI ÇALIŞACAKLAR?
İzmirli depremzedeler için verilen emsal artışıyla ilgili mahkemenin "Yürütmeyi durdurma" kararına değinen Aslanoğlu, Büyükşehir'in dava açan TMMOB ve Şehir Plancıları Odası'yla birlikte hareket ettiği iddialarını yalanladı. Aslanoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şehir plancıları Odası'nda çalışanlar büyükşehir veya ilçe belediyelerinde çalışıyorlarmış. Uzayda mı çalışacaklar. Şehir plancısı bunlar. Şehir plancıları odası baskısıyla kendi yaptığımız planları iptal ediyoruz. Tüm sorumluluğu aldığımız Halk Konut projelerini yarıda bırakıyoruz. Akıllı, mantıklı mı. Halk Konut'lar nasıl yürüyecek. Emsal artışı olmazsa olası mı? Bizim kentsel dönüşüm anlayışımız bir müteahhiti zengin etmeden dönüştürme modeli. TOKİ müteahhitlerinin bir yerlere çağrılarak yapılması doğru bulduğumuz bir metot değil. Sorunumuz ve sorumuz şu. Cengizhan'daki insanların arazisini alıp onlara Asarlık'ta ev verip arazilerini alacak mıyız? Aldığımız arazileri MAvişehir'de görüldüğü gibi tekrar ihale edip başka müteahhitlere verecek miyiz. CHP bunu doğru buluyor mu? Bulmuyor, net. Yerinde dönüşümü savunacağız. Uzun zamandır toplumun hasret kalmdığı şeylerden biri. Yetkililerin sorumluluk üstlenmesi ve gereğinin yapılması. Keşke bu toplumda bu alışkanlıkları çoğaltabilsek."