İzmir Basın Kampı'nda yerel medya-yerel yönetimler ilişkisi konuşuldu

29 Eylül 2023 Cuma   15:32

Basın Özgürlüğü ve Medya Araştırmaları Derneği (BAMAD) tarafından, Seferihisar Belediyesi ev sahipliğinde gerçekleşen 1. İzmir Basın Kampı’nın ikinci günü atölyelerle başladı. İlk atölyede, Prof. Dr. Erkan Saka ve Sinem Saka’nın anlatımıyla ‘Yapay Zeka ve Medyaya Etkileri’ konuşuldu. Ardından ise; önceki dönem İzmir Büyükşehir Belediyesi Basın Danışmanı ve Gazeteci-Yazar Reşat Yörük,  Bayraklı Belediyesi Basın Danışmanı Can Özlü ile Konak Belediyesi Basın Danışmanı Fırat Soylu’nun konuşmacı olarak yer aldığı, ‘Yerel Medya ve Yerel Yönetimler İlişkisi; Çarpıklıklar, Çelişkiler, İmkanlar’ konulu atölye gerçekleşti.
"Yapay zeka konuşuldu"

Prof. Dr. Erkan Saka ve Sinem Saka, yapay zekanın medya alanında nasıl kullanılabileceğini teknik açıdan anlatırken avantajları ve dezavantajları açısından da değerlendirmede bulundu. Prof. Dr. Erkan Saka, “Yapay zeka özellikle 6- 7 aydır çok gündeme geldi. Aslında 1960’lardan beri var ancak son zamanlarda üretken yapay zeka modeli herkes tarafından daha çok kullanabilecek ürünler vermeye başladı. Yoksa özellikle son 10 yıldır arka planda zaten kullanıyoruz. Üretken yapay zeka tarafından önü alınamaz bir yeni araçlar furyası var. Herkes yapay zekayı nasıl kullanırız arayışına girdi. Ancak şunu söylemeliyim; yapay zeka, deneyimli, bilgili bir çalışanı kolay kolay yerinden edemez” ifadelerini kullandı.

Yerel Medya ve Yerel Yönetimler İlişkisi konulu atölyede de basın danışmanlığı görevinde bulunan Reşat Yörük, Fırat Soylu ve Can Özlü, konuya ilişkin deneyimlerini ve görüşlerini aktardı.

"Yüzünü halka dönmeli"

Yerel yönetim ve yerel medya ilişkisinde haberciliğin geri plana atıldığını, ticaretin ön plana çıkarıldığını ifade eden Fırat Soylu, “Belediyelerin sınırlı bütçesi var, ayrılmış bir kaynak var. Bu kaynak, belediye başkanının kişiliğine, medyaya yönelik tavrına göre değişir. Eğer basına ayrılan bütçeyi yüksek tutmuşsanız ilan bütçesi değişir. Özellikle internet siteleri arasında bu konuda, ‘Biz az alıyoruz, onlar çok alıyor’ tartışmaları yaşanıyor. Yerel medyanın yerel yönetimlerle doğrudan ilişki içerisinde olması lazım ama maalesef iş artık sadece ticaret noktasına geldi. Kurumlar sadece editoryal çalışma ve ilan ağırlıklı gidiyor, haber ikinci plana atılıyor. İlişkilerin çarpıklığı buradan başlıyor. Haber ikinci plana atılırsa yanlışlık baştan başlar. Yerel medyanın biraz yüzünü halka dönmesi, okuyucu kazanması gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.

Medyanın siyasileşmesinin yerel yönetim ve yerel medya ilişkisine zarar verdiğini söyleyen Can Özlü, yerel yöneticilerin yerel medya üzerinde hakimiyeti olmaması gerektiğini vurguladı. Özlü, şöyle konuştu:

"Medyanın siyasileşmesi, İstanbul dışındaki yerel medyanın zayıflaması neden oldu. Yerel medya kan kaybederken belediyelerin basın kadrosu ise artış gösteriyor. Yerel basının geriye gidiyor olması büyük sorun... Bir belediyenin basın ofisi ne kadar güçlüyse yerel medya o kadar az kişi çalıştırıyor. Medyanın siyasileştiği bu ortamda, işin bazı gazeteler ve gazeteciler tarafından para alışverişine döküldüğü sürece, belediye başkanının o medya organına bakışı da değişiyor; ‘bizden mi değil mi’ diye bakıyor, bu bakış açısı yanlış... Bir siyasi erk  ‘medyayı yönlendirebiliyorum’ psikolojisine girdiği anda medyaya eksi yazıyor. Yerel yönetimleri yerel medya üzerinde patronlaştırmamak noktasına getirmek gerekiyor. Bunun için de yerel basına verilen ilan kaynaklarını çeşitlenmesi lazım. Şu anda yerel basının en büyük destek kaynağı yerel yönetimler...”

"Kaliteyi artırmamız lazım"

Basın danışmanlığı deneyiminden yola çıkarak yaşadıklarından örnekler veren Reşat Yörük, yerel yönetimler ve yerel medya ilişkisinde gazetecilere de görev düştüğünü söyledi.

Yörük, “Gazetecilik yapmayıp kurduğu bir haftalık aylık gazete yerel yönetimlerden ciddi paralar alan insanlar vardı. Bizde bunun doğurduğu bir rahatsızlık vardı. O dönem Basın İlan Kurumu ile görüşmeler yaparak nasıl bir çerçeve çizeriz diye uğraştık ama bir sonuç alamadık. İzmir Büyükşehir Belediyesi basın yayın kuruluşlarına, ‘Kaç tane 212’li elemanınız var, haber merkezinde kaç kişi çalışıyor’ gibi  birkaç soru içeren anket formu gönderdik. Ama yasal destek gelmedikten sonra sonuç alamadık. Sonra, ‘Her işçinin evine bir yerel bir ulusal gazete gitsin’ dedik, bunu toplu sözleşmeye koyduk. Ama bir süre sonra o gazeteler sendika kapısında yığıldılar. Bu da çözüm olamadı. Gazetecilerden de ortak talebimiz; etkinlikleri takip etsinler, mutlaka özel haberler çıkıyor, bültenleri okusunlar. Gönderdiğimiz bültenlerin aynen yayınlanmasından üzüntü duyuyoruz. Meslekte kaliteyi artırmamız lazım” açıklamalarında bulundu. İZGAZETE
 



Sayfa Adresi: http://www.sonkaleizmir.com/haber/Izmir-Basin-Kampi-nda-yerel-medya-yerel-yonetimler-iliskisi-konusuldu/139618