Aydın, CHP'deki değişim rüzgarı üzerinden dikkat çeken mesajlar verirken, kendi adaylık şansını da yüksek gördüğünü vurguladı.

PANDEMİ, YANGIN, AFETLER VE KUR KRİZİ...

Bayraklı ve İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde görev yaparken zor dönemlerde önemli hizmetlerde bulunduklarını belirten Ulaş Aydın şöyle konuştu:

"Bütün yerel yönetimler için çok zor dönemlerdi. İzmir'in ekstra yükü vardı. Öncesinde büyük bir orman yangını yaşandı. Ardından pandemi, kapanan işyerleri, işsizlik, ani yoksullaşma... Psikolojik problemler, yaşlılar, çocuklar evden çıkamıyor, online eğitim... Toplumun ruh halini olumsuz etkiliyordu. Bu süreçte dayanışma kampanyaları ile insani yardım organizasyonlarında aktif rol aldım. Ardından Bayraklı depremi yaşandı. 30 güne yakın Aşık Veysel Buz Sporları Tesisi'nde kaldık. Orada Bayraklı'daki tüm çadır alanlarını, yemek ve yardım istasyonlarını organize ettik. Kamu afete göre kendisini programlamaz. Aslında kamu kendini programlar, afet onun bir parçasıdır. Eğer bir kaldırım yapacaksak, onu yapıp sonra engelli rampasını eklemeyiz. Engelli rampası kaldırımın projesi içerisinde zaten yer alır. Afet hazırlığı böyle olmalı. O yüzden bizim depolarımızda çadırlarımız, battaniyelerimiz vardı. Pandeminin ikinci evresi ve İzmir tarihinin en büyük sel felaketi yaşandı. Sonra Marmaris, Antalya, Adana, Mersin, Aydın, Denizli olmak üzere her yerde Türkiye tarihinin en büyük orman yangını oldu. O bitti ani yoksullaşma, kur krizi, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi'nin başlattığı kara kış kampanyası... Yeniden devasa bir dayanışma organizasyonu yürüttük. Ne yazık ki sonrasında da Kahramanmaraş Depremi oldu. 75 gün sahadaydık. Cumhurbaşkanlığı seçimi Türkiye için büyük bir umuttu. Ne yazık ki olmadı. Cumhuriyet Halk Partisi kurultay sürecini başlattı ve bu noktaya geldik."

"GENÇ ADAY ÇOKLUĞU DEĞİŞİMİN RUHUNU YANSITIYOR"

14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı Seçimleri sonrası toplumda kırgınlık oluştuğuna dikkat çeken Ulaş Aydın şöyle devam etti:

"Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrası toplumda siyasetten uzaklaşma, politikaya inanmama, umutsuzluk, karamsarlık oluştu. Gri bulutlar vardı toplumun üzerinde. Herkes kabuğuna çekildi, siyaset konuşulmuyordu. İnsanlar sandığa gitmeyecekti. Kazanılacağına dair inanç çok yüksekti. Netice itibariyle seçim kaybedilince uzun bir depolarizasyon süreci yaşandı. Orada başka bir şey gelişti Cumhuriyet Halk Partisi'nde. Değişim ve yenilenme... Bu yeniden kan pompaladı, toplum kendine gelmeye başladı. Yeniden bir ümit ışığı belirdi. Bu sadece bir lider değişimi değil. Sayın Genel Başkanımız Özgür Özel'in liderliğinden salt onunla birlikte bir anlayış değişimi geldi. Gençlik, yenilenme, yaklaşımda değişim gibi. Bu çok büyük bir ümit oldu. O kadar fazla genç aday var ki. Ben çok mutlu oluyorum. 40 yaş altı ve hemen üstünde o kadar çok aday adayı var ki. Değişimin ruhunu çok iyi yansıtıyor. Teknolojiyi yakından takip edebilmiş, çalışma yaşamında, siyasette, belediyecilikte deneyim ve başarı elde edilmiş döneme tekabül ediyor. Bu dönemin öyle bir avantajı var. Kendim için söyleyeyim. Ardımda ciddi bir yerel yönetim deneyimi ve enerji görüyorum. Dünyayı takip edebiliyorum. Bunların kesiştiği dönemlere denk geliyor. Ben buradan çok ümitliyim. Çok da heyecanlı olarak yola çıktım."

"GENÇLİK ÇOK HEYECANLANDIRIYOR"

Bayraklı'daki saha çalışmaları ve kendisine yönelik geri dönüşlerle ilgili konuşan Aydın şunları kaydetti:

"Gençlik çok heyecanlandırıyor. İnsanların gözlerinin içinin güldüğünü görüyorum. Çok keyif alıyorum, mutlu oluyorum. Yorgunluk çok tatlı oluyor. Öğreniyorum. Bu da bir öğrenme süreci. Daha ziyade kendimi anlatıyorum. Proje bazlı konuşmuyorum bu aşamada. Adaylaştıktan sonra kuşkusuz konuşacağım. Her eve girebiliyorum. Her kahvede oturabiliyorum. Her derneğe gidebiliyorum. Her kesimle diyalog kurabiliyorum. Din, dil, milliyet, inanç, siyasal görüş fark etmiyor, hepsiyle iletişim kurabiliyorum. Bunda formasyonumun etkisi var hem de mesleki tecrübemin getirdiği avantaj var. 4 yıl sosyal hizmetlerde toplumun tüm kesimleriyle çalıştım. Uzun süre psikolojik danışmanlık yaptım. Ailelerle, çocuklarla, kadınlarla, engellilerle, yaşlılarla, öğrencilerle, gazilerle... Toplumun birçok kesimi ile doğrudan çalıştım. Gelinen nokta beni toplumun tüm kesimleri ile konuşabilen bir genç profili haline getirdi. Bunu sahada gözlemleyebiliyorum."

"KENTSEL DÖNÜŞÜM EN ÖNEMLİ PROBLEM"

Bayraklı'daki dezavantajlı bölgelerle ilgili çok özel projeleri hayata geçirmek istediklerini belirten Aydın sözlerini şöyle sürdürdü:

"İnsanca yaşam programı dediğimiz bir çalışmamız var. Bunun içerisinde eğitim, istihdam, sosyal destek mekanizmaları yer alıyor. Devavantajlı dediğimiz mahallelerin öyle kalmasının en önemli nedeni dönüşümünün tamamlanmaması. Kentsel dönüşüm beraberinde kalkınmayı getirecek. Kentsel dönüşüm Bayraklı'nın en önemli sorunlarından biri. Var olanı hızlandırmaya çalışacağız. Bununla beraber sosyal destek mekanizmalarını hayata geçireceğiz. Eğitim ve istihdam çok önemli. Kadının eğitimi, istihdamı... Annenin istihdamı yoksulluk döngüsünü kıran en temel unsurlardan biri. Anne istihdam edilmediği taktirde yoksulluk döngüsü bozulmuyor. Çocuğa da yoksulluk transfer oluyor. Çocuktan da çocuğa gidiyor. O onun içerisinde hapsoluyor. Onu oradan kurtarmak için anneyi oradan çıkarmamız lazım. Bu yapısal bir program. Bir de akut programlarımız olmalı. Yağmurlu bir havada sokakta gördüğünüz birine 'Eğer beni dinleseydin sana söyledim, ıslanmazdın' diyebiliriz. Şemsiye de tutabiliriz. Onunla temas kurabilmek için önce şemsiye tutmamız lazım. Toplumla sağlıklı iletişim için önce şemsiye tutacağız. Ani yoksullaşmayı, açlığı, sefaleti yaşayan topluma dokunmalıyız."

"AFET BÖLGESİNDE YERİNDE DÖNÜŞÜM"

Bayraklı'nın sorunlarına değinen ve kentsel dönüşüm konusuna ayrı parantez açan Ulaş Aydın şöyle konuştu:

"Öncelikli ve en temel problemimiz kentsel dönüşüm. Hızlanmamız gerekiyor. Afet bölgesinde yerinde dönüşüm konusu var. Ona dair finansman arayışları, çözümleri bulmamız gerekiyor. Her iki noktada aslında süreç iyi gidiyor. Bunun hızlandırılması ve desteklenmesi gerekiyor. Bu orada topyekün kalkınmayı da beraberinde getirecek. Diğer taraftan biraz daha dirençli Bayraklı'ya ihtiyacımız var. Mevcudun üzerine direnç katarak daha da güçlendirerek devam etmemiz gerekiyor. Maliyetler bu kadar yüksek, finansman da sınırlı olursa insanlar konutlarını, mahallelerini terk etmek zorunda kalır. Onların mahallelerini terk etmemesi için hem Büyükşehir hem Bayraklı Belediyesi'nin çözüm önerilerini yeni finansman kaynakları ile güçlendirmemiz gerekiyor. Aksi taktirde mahalle dağılacak. Finansman için faizler ve inşaat maliyetleri çok yüksek. O zaman yabancı finansman kaynakları ile uzun vadeli, düşük faizli hatta inşaat bittikten sonra ödemenin başladığı yeni kaynaklar bulmak lazım. Bunlara dair çalışmalarımız var. Yeşil dönüşüm de önemli. Dönüşümün ekolojik gerçekleşmesi finansmanı da kolaylaştıran önemli araçlardan bir tanesi. Bunların üzerinde çalışıyoruz. Detayları daha ziyade kamuoyu ile paylaşacağız. Tartışacağız da onlardan da fikirler alacağız."

"ŞEHİR HASTANESİ TRAFİĞİ İÇİN BÜYÜKŞEHİR PROJE HAZIRLIYOR"

Bayraklı Şehir Hastanesi'nin durumu ve bölgede yarattığı trafik sorunu ile ilgili soruyu yanıtlayan Ulaş Aydın,
"Ulaşım büyük bir mesele. Temelde Büyükşehir Belediyesi'nin öncelikli meselesi.. Ancak hastanenin nereye yapılacağı ya hacminin ne olacağına Büyükşehir karar vermiyor. Buna dair Büyükşehir'in çalışması olduğunu biliyorum. Proje aşamasında. Alternatif ulaşım yöntemlerini tartışıyor belediyemiz. Körfez ile hastane arasında ya ana bir arter açılacak ya yeni bir yol açılacak. Ulaşım lastik tekerlek üzerinde yoğunlaştığı sürece her yerde sorun. Raylı sistem en önemli çözüm. Alternatif güzergahlar, tıkalı kanalları açma. Deniz ulaşımı ayrıca.. Bunlarla çözülebilecek durum" dedi.

"ÇALIŞKAN BİR İNSANIM"

Adaylık şansını yüksek gördüğünü belirten ve seçmene mesaj gönderen Ulaş Aydın sözlerini şöyle tamamladı:

"Çalışıyorum, herkesle iletişim kurmaya özen gösteriyorum. Ben çalışkan bir insanım. Kendimi öyle tarif ediyorum. Bir kurum ziyaretine gittim. '4 yılın ardından seninle ilgili aklımızda kalan şeyler çalışkandır, iş bitiricidir, iyi insandır' dedi. Bundan daha güzel ne duyabilirim. Çalışırım ben ama daha planlı ve kurumsal çalışırım mümkün olduğunca. Dijital teknolojileri son derece iyi kullanırım. Veri çok önemli. Veri dağınık ve her yerde. Onu bir merkeze topladığınızda onunla birçok uygulamayı hayata geçirebilirsiniz. Veri size her şeyi veriyor. Yaşı, talebi, beklentiyi, sevinci, mutluluğu... Bunların hepsini veriyi derleyerek alabiliyorsun. Neyi nasıl hangi öncelikle yapacağına karar veriyorsun. Toplumun temel beklentisi temel belediyecilik hizmetleri ve sağlıklı iletişim. Sonra bunun üzerine vizyon, kültür, sanat, yatırımlar biniyor. Çalışırım ben, çok çalışırım. Çalışmaya geliyorum, başkan olursam çok çalışacağım. Çok çalışmam gerektiğini biliyorum. Cumhuriyet Halk Partisi'nin bu değişimi bizler için umut oldu. Bir kuşak değişiyor. Beraberinde bir anlayışı kabuğu değiştiriyor. Yenileniyor, gençleşiyor, daha enerjik bir görünüme kavuşuyor. Bu bizi heyecanlandırıyor. Ben bu kuşak değişiminin bir parçası olduğumu düşünüyorum. "