CHP'li Türeli: "Türkiye, ekonomik, sosyal, siyasal ve yönetsel bir krizle karşı karşıya"

7 Mayıs 2025 Çarşamba   17:47

Konuşmasına 6 Mayıs 1972 tarihinde idam edilen Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan'ı anarak başlayan Türeli, “ Bugün antiemperyalist ve tam bağımsız bir Türkiye ideali için hayatlarını feda eden Deniz Gezmiş, Hüseyin inan ve Yusuf Aslan'ın idamlarının 53'üncü yıldönümü. Üç fidanımızın bağımsızlık, özgürlük ve eşitlik ideallerinin her daim takipçisi olacağımızı bir kez daha ifade ediyor, anıları önünde saygıyla eğiliyorum” dedi.

Türeli, ayrıca geçen hafta sonu vefat eden Sırrı Süreyya Önder’le ilgili olarak başsağlığı dileğinde bulundu. Cenaze töreninde CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e yapılan alçakça saldırıyı şiddetle kınadı.

Türkiye ekonomik sosyal, siyasal, yönetsel bir krizle karşı karşıya. Ortada bir başarı yok.

2023 seçimleri sonrasında uygulamaya konulan ekonomik programın ikinci yılının tamamlanmak üzere olduğunu, istikrar programlarının genel olarak bir buçuk-iki yılda sonuçlarını ortaya çıkartacağını ifade eden Türeli; “Ortada başarılı bir sonuç yok ve daha ilginci ortada bütüncül ve kapsamlı bir ekonomik istikrar programı da yok. Dezenflasyon hedefine kilitlenmiş bir para politikası programı var. Bu programla iki temel üzerinden ilerlemeye çalışılıyor. Bir taraftan yurt içi talebi kısmaya, hem hane halkı harcamaları hem reel sektör açısından yüksek faiz politikasıyla talebi azaltarak talep enflasyonu yönünde gelecek olan etkileri bertaraf etmeye, diğer taraftan da yüksek faizin yurt dışından sermaye hareketlerini özellikle kısa vadeli sermaye "carry trade" dediğimiz sermaye girişini sağlayarak döviz kurunu baskılamaya, böylece maliyet enflasyonu yönünden gelecek olan enflasyonist etkiyi ortadan kaldırmaya çalışıyor. Böyle bir program var ama ne yazık ki baktığımız zaman ortada bir başarı yok.” dedi.

Dezenflasyon dönemi bitmedi devam ediyor.

Ağustos 2023 ayında dönemin Merkez Bankası yönetimi tarafından Plan ve Bütçe Komisyonuna yapılan sunumda Haziran 2025 tarihinde dezenflasyon döneminin sona ereceğinin ifade edildiğini belirten Türeli; “Daha dezenflasyonu gerçekleştirmiş değiliz ve ne zaman gerçekleşeceği belli değil. Böyle bir şey olabilir mi? Bu şekilde Merkez Bankasının itibar kazanması ve ciddi anlamda bir istikrar programını uygulayabilmesi mümkün mü? Zaten uygulamadığı ortada. Ne beklentiler kırılabildi ne ciddi bir yapısal önlem var. Ekonomideki eksik rekabetçi yapılar devam ediyor. Yurt dışındaki gelişmelerin Türkiye'ye etkisi çok düşük, bu durum tamamen içeride uygulanan politikalardan kaynaklanıyor.” dedi.

Krizin nedeninin 2021 yılının Eylül ayında Cumhurbaşkanınca ortaya atılan Faiz sebep, enflasyon sonuç" tezinin, kendisine kanunla verilmiş görev fiyat istikrarını sağlamak ve Türk lirasının değerini korumak olan Merkez Bankası tarafından uygulanması olduğunu ifade eden Türeli; “ Hatırlayın, dört ay içinde, Aralık ayına kadar politika faiz oranı yüzde 19'dan yüzde 14'e indi; yüzde 19 olan enflasyon önce yüzde 35'lere, sonra yüzde 80'lere ve dolar kuru 8 lira 30 kuruştan 18 lira 30 kuruşa çıktı ve kur korumalı mevduat sistemi geldi. Bugün ekonomi içinde yaşadığımız bütün sıkıntıların altında bu var. Bugün konut ve kira fiyatlarındaki artışın -ki hizmet fiyatlarında katılıktan bahsedildi- altında bu var çünkü insanlar paralarının değerini koruyamayınca önce dövize, altına gittiler; kur korumalı mevduat sistemiyle baskılanınca da nereye gittiler? Gayrimenkule ve aynı şekilde mal alımı da o dönemde ciddi özel tüketimde ciddi artışa neden oldu. Kur korumalı mevduat sisteminin topluma maliyeti çok yüksek oldu” dedi.

Merkez Bankasının enflasyon tahmin aralığı yüzde 19 ila yüzde 29. Böyle geniş tahmin aralığı olur mu?

2023 Haziran sonrası ise birdenbire para politikasında 180 derece bir dönüş olduğunu, yüzde 8,5'lara kadar inen faizin yüzde 50'lere kadar tırmandığını, dezenflasyon üzerine odaklı olan programın son derece başarısız olduğunu ifade eden Türeli; “ 2025 Nisan ayı enflasyon rakamı yüzde 37,86. Yıl sonu enflasyon hedefi neydi OVP'de? Önce yüzde 17,5'ti, sonra Merkez Bankası bunu yüzde 21 yaptı, sonra yüzde 24'e çıkardı. Bir de alt ve üst sınırlar var; yüzde 19 alt sınır, yüzde 29 üst sınır. Bu kadar geniş bir tahmin aralığı olur mu? Yüzde 19 ila yüzde 29 arasında o kadar çok fark var ki. Merkez Bankası enflasyon hedefini güncelleyecek, revize edecek mi?” diye sordu.

Tek haneli enflasyon hayal

Yıllık enflasyonun yüzde 24 olarak gerçekleşmesi için aylık ortalama enflasyonun yüzde 1,13 yüzde 29 olarak gerçekleşmesi için ise yüzde 1,63 civarında olmasının gerektiğini ifade eden Türeli, yıl sonu enflasyonunun yüzde 35 civarında gerçekleşeceğini, 2027 yılında da tek haneli enflasyonun hayal olduğunu, uygulanan ekonomik politikanın yükünün bu ülkede yaşayan milyonlarca işçinin, emeklinin, memurun, çiftçinin sırtında olduğunu belirtti.

Rezervlerde azalış var. Merkez Bankası iki yılda toplam 1.5 trilyon lira zarar etti.

Türeli Mart ayında politika faizinin yüzde 45'ten yüzde 42,5'e indirildiğini, bilahare yüzde 46'ya yükseltildiğini, bunun nedenin genel bir açıklama ile geçiştirilemeyeceğini, 19 Mart sivil darbe girişiminden sonra brüt rezervlerin 171,1 milyar dolardan 141,1 milyar dolara, net rezervlerin 73,9 milyar dolardan 35 milyar dolara, SWAP hariç net rezervin ise 65,6 milyar dolardan 16,7 milyar dolara indiğini belirtti. 14 Mart-25 Nisan arasında 57 milyar dolarlık bir döviz satışının olduğunu, kısa vadeli dış borçların 223.6 milyar dolara ulaştığını, brüt rezervin kısa vadeli borçları karşılama oranının yüzde 63’e düştüğünü ifade eden Türeli, Merkez Bankasının 2023 yılında 818.2 milyar Tl. 2024 yılında 700.4 milyar Tl. zarar ettiğini, bunun ne kadarının Kur Korumalı Mevduattan ileri geldiğinin açıklanmasının gerektiğini ifade etti

Dezenflasyon politikası Türkiye’yi ciddi krize soktu.

Uygulanan dezenflasyon politikasının bugün Türkiye'yi ciddi anlamda çok boyutlu bir krizin içine soktuğunu, büyüme hızının yavaşladığını belirten Türeli; “ 2025 hedefi yüzde 4'tü OVP'de; en son IMF'nin açıklaması var, yüzde 2,7. İşsiz sayısı artıyor. İşsiz sayısını yüzde 7'ler, 8'ler civarında gösteriyorsunuz, ama gerçek işsiz sayısı, geniş tanımlı işsizlik yüzde 30'lara yakın. Geçici olarak çalışanları çıkardığımız zaman -ki TÜİK yapıyor, atıl iş gücü diye de hesaplıyor bunu- 11,5 milyon kişi işsiz. Reel ekonomide ciddi bir sıkıntı var, iflas eden şirketlerin sayısı her gün artıyor, konkordato ilan eden şirketler artıyor; insanların, hane halklarının borçları artıyor, gelir dağılımı bozulmaya devam ediyor. Emeğin millî gelirden aldığı pay azalıyor, yoksulluk yaygınlaşıyor ve derinleşiyor.” dedi.

Ekonominin iyi işlemesi için demokrasi, hukuk devleti, ve bu çerçevede güven ve öngörülebilirliğin olması lazım.

Bir ülkede ekonominin iyi işlemesi için öngörülebilirliğin, güvenin olması gerektiğini belirten Türeli; “Bunun için , demokrasi olmalı, siyasal sistem iyi işlemeli, iyi işleyen bir hukuk düzeni olmalı. Bugün Türkiye'de baktığımız zaman, otoriter bir rejime gidişin, demokrasi dışı arayışların hepsinin bir biçimde Türkiye'nin ekonomisini son derece olumsuz etkilediğini görüyoruz. Bu anlamda, Türkiye'nin içinde bulunduğu bu krizi aşması gerekiyor.

Özet olarak tespitim: Bugüne kadar uygulanan yaklaşık iki yıllık politika son derece başarısızdır. Bundan sonra da bunun başarılı olacağına ve bir biçimde dezenflasyon hedefini gerçekleştireceğine açıkçası kimse inanmıyor, zaten beklentilere baktığınız zaman siz de bunu çok açık ve net olarak görüyorsunuz çünkü beklentilerin düşmediği bir yerde ekonomide enflasyonu da düşürmek, ekonomideki kaynak dağılımını doğru bir biçimde ortaya koyabilmek mümkün değil” dedi.

 


 


 



Sayfa Adresi: http://www.sonkaleizmir.com/haber/CHP-li-Tureli-Turkiye-ekonomik-sosyal-siyasal-ve-yonetsel-bir-krizle-karsi-karsiya-/169782