Uzman isimden tarıma acı teşhis... BIÇAK KEMİKTE!

10 Mayıs 2025 Cumartesi   11:09

Türkü ERBİL/SONKALEİZMİR (ÖZEL HABER)-İklim krizinin olumsuz etkileri ve derinleşen ekonomik kriz nedeniyle girdi maliyetleri iyice artan tarım sektörünün geleceği ile ilgili Eski İzmir Ziraat Odası Başkanı ve Ziraat Yüksek Mühendisi Ferdan Çiftçi'den dikkat çeken tespitler geldi.

SONKALE'ye konuşan Çiftçi, hükümetin tarım desteklerinin yetersiz kaldığını belirterek, İzmir özelinde "Su kıtlığı" uyarısı yaptı.  

(Ferdan Çiftçi)

"GÜN GEÇTİKÇE YOKSULLAŞIYOR, ÜRETİMDEN KOPUYOR"

Son yıllarda giderek derinleşen ekonomik krizin ve iklim krizinin çiftçiye zor günler yaşattığını belirten Çiftçi, "Zor günler hem üreticiye hem tüketiciye yansıyor. Bunların hafiflemesi için öncelikle doğru tarım politikalarının uygulanması gerekiyor. Çiftçiyi destekleyen, yalnız bırakmayan, doğru tarım sistemlerini aktaran, zor günlerinde yanında olan, doğayla dost, üretime teşvik eden, küçük üreticiyi koruyan, tarım alanlarını ve su kaynaklarını koruyan politikalara ihtiyaç var. Çiftçi gün geçtikçe yoksullaşıyor, üretimden kopuyor. Rakamlar da bu durumu destekliyor. Tarım alanlarının azaldığını da rahat bir şekilde görebiliyoruz" diye konuştu. 

"2025 YILI DESTEKLERİ DERMAN OLMAYACAK"

Çiftçi, tarımsal desteklerin yeterli olmadığını ve karmaşa içerisinde sürdüğünü belirtti. Tarım ve Orman Bakanlığı'nın 2025 yılı için açıkladığı 135 milyar TL'lik destek ödemesi hakkında konuşan Çiftçi, "23 yıllık kesintisiz bir iktidardan bahsettiğimiz için bu dönemde tarım politikaların birkaç senede farklılık gösterdiğini ama üreticinin yarasına merhem olmayan bir süreçle buralara geldiğini görüyoruz. 2025 yılı destekleri de üreticinin derdine derman olmayacak. Bıçak kemikte. Artık her yerde çiftçi isyan ediyor. Daha 2024 desteklerinin ancak yatırıldığını görüyoruz. Üretici bu destekleri yeni aldı üstelik tamamlanmış da değil. Bu nedenle desteklerin artırılması ve zamanında ödenmesi aynı zamanda da küçük üreticiyi öncelemesi gerekiyor" ifadelerini kullandı. 

"NASIRLI ELLERİNİN KARŞILIĞINI ALAMIYOR"

Girdi maliyetlerinin üretici için her geçen gün artığını vurgulayan Çiftçi, "Mazot, gübre ve elektrikte yüzde 50'leri 60'ları bulan artışlardan bahsediyoruz. Bu da üreticiyi zorluyor. Ekonomik koşulların kötü, alım gücünün düşük olmasından dolayı tüketici zarar görüyor ve sofrasına güvenli gıdayı götürmekte zorlanıyor. Hem de üretici nasırlı ellerinin, emeğinin karşılığını alamıyor. Bu nedenler üretimden kopuşu derinleştiriyor" diye konuştu.

"PAZARA ATEŞ DÜŞECEK"

Tarımda iklim değişikliğine bağlı zararların üreticiyi derinden etkilediğinin altını çizen Çiftçi, "Geç donlar Türkiye'nin her tarafına yayılan bir zarara sebep oldu. Bağlarda yüzde 80'lerin üzerinde zararlanma söz konusu. Bu üreticinin yalnızca bu sezon kaybı değil önümüzdeki bir iki sezon daha kayıp demek. Bu durum tüketiciye de yüksek gıda fiyatları olarak yansıyacak. Pazara ateş düşecek, zaten bir ateş var bu ateş iyice yükselecek. Emeklinin, işçinin, dar gelirlinin mutfağında tenceresini kaynatması zorlaşacak" açıklamalarında bulundu. 

"SİYASETEN ÇIKIŞ YOLU OLMALI"

Tarımın yalnızca ekonomik bir sektör değil aynı zamanda sosyal yönleri olan bir sektör olduğunun altını çizen Çiftçi, "Tarım, tüketicinin mutfağını destekleyen de bir sektör. Gıda güvenliğimizi sağlayamadığımız zaman bağımsızlığımızı da sağlayamayız demektir. Sağlıklı güvenli gıdaya sadece meyve ve sebze değil; et, süt, proteinleri düşündüğümüzde sağlıklı nesiller yetiştirebilmek için şart. Bırakın nesiller yetiştirmeyi biz çocuklarımızın karnını doyurabilecek noktadan uzak durumdayız. Dünyada gıda fiyatları endeksinde en üst sıralardayız. Bu da tüketicinin bu süreçte çok fazla mağdur olacağı ve evine ekmek götürmekte zorlanacağını gösteriyor. Bunu için de ekonomik politikaların, tarım politikalarının düzelmesi ve siyaseten bir çıkış noktası yolu olması gerekiyor. Bunun yolu yalnızca teknik yöntemlerle olacak iş değildir. Siyaseten alınacak kararlarla şekillenmesi gereken ve Türkiye çapında örülmesi gereken bir politika setiyle sağlanabilir" ifadelerini kullandı. 

"SUYU VERİMLİ KULLACAĞIZ"

İzmir'in su kaynakları konusunda sıkıntılar yaşadığını belirten Çiftçi, üretimde su kullanımı hakkında da önemli detaylara değindi. Çiftçi sözlerini şöyle tamamladı:

"İzmir'de su kıtlığını bu yaz daha fazla yaşayacağız. Geçtiğimiz günlerde Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yayımlanan karara göre üreticilere yalnızca iki kez sulama hakkı verileceği söylendi. Bu yeterli değil. Kuyulardan çekilen sular için de denetim artacak. Su kıtlığından ötürü kuyularda da 200-250 metre arasında sular çekilmiş durumda. Bu konuda üreticilere de iş düşüyor. Eski ve bilindik yöntemlerle tarım yapmayacağız. Suyu verimli kullanacağız. Tasarruf değil verim. Salma sulama yöntemlerinden vazgeçip damlama sulama yöntemlerine geçeceğiz. Çiftçi zaten zor koşullarda üretim yaptığı için devletin burada çiftçiyi desteklemesi gerekiyor. Bir kredilendirmeden bahsetmiyorum, bu noktayı geçmiş olmamız gerekiyor. Basınçlı sulama sistemlerinin üreticiye ücretsiz olarak desteklenmesi, kullanımlarının da denetlenmesi gerekiyor. Çiftçi artık bilgiye ulaşıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı'nın, Tarım İl Müdürlükleri'nin ziraat mühendisleri ve teknikerleri vasıtaları ile yayın hizmetlerinin sağlanması ve desteklerle bütünleştirilmesi gerekiyor. Ancak bunları yaparsak başarılı olabiliriz."



Sayfa Adresi: http://www.sonkaleizmir.com/haber/Uzman-isimden-tarima-aci-teshis-BICAK-KEMIKTE/169919