Yeni düzenlemeyle birlikte okullar “özel proje uygulayan” ve “özel program uygulayan” olmak üzere ikiye ayrılacak. Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü ile Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’ne bağlı okullar “özel proje”; Ortaöğretim Genel Müdürlüğü’ne bağlı okullar ise “özel program” uygulayan okullar olarak sınıflandırılacak. Özel program uygulayabilecek okul sayısının sınırlandırıldığı düzenlemeyle birlikte, merkezi sınavla veya okulun yapacağı ayrı bir sınavla yalnızca yüzde 1’lik başarı dilimine giren öğrencilerin bu okullara alınması öngörülüyor.

Liselere Geçiş Sistemi (LGS) tercih döneminin başlamasının hemen ardından yayımlanan yönetmelik, proje okul statüsündeki birçok okulun bu özelliğini kısa süre içinde kaybedeceğini ortaya koydu. BirGün'ün habeine göre, Eğitim Sen İstanbul 1 No’lu Şube Başkanı Barış Uluocak, yönetmeliğin öğrenci ve velilerin tercihlerini doğrudan etkileyebileceğini belirtti.

Uluocak, “LGS ile oluşan belirsizliğe yeni unsurlar eklendi. Şu anda proje okulu olan ve tercih döneminde yazılan bazı okullar, bu özelliklerini yitirecek. Bu durum öğrenciler için mağduriyet yaratabilir” dedi.

Uluocak ayrıca, bu adımın lise eğitiminin kısaltılması tartışmalarından bağımsız olmadığını ifade ederek, “Nitelikli eğitime ulaşmak giderek zorlaşıyor. Kontenjanlar daraltılıyor, yönetmelikler bir günde değişiyor. Öğrenciler akademik eğitim yerine mesleki eğitime yönlendiriliyor” diye konuştu.

Yeni yönetmelikte yer alan “hamilik” uygulamasına da dikkat çeken Uluocak, “Hamilik adı altında özel program uygulayan okullarda şirket ve vakıflar söz sahibi olacak. Bu, kamusal eğitimin yapısını doğrudan etkileyen bir uygulamadır” dedi.