“Silivri Cezaevi’nde hukuksuzca tutulan yol arkadaşlarımızı ziyaret ettim.

Burası artık adaletin değil, siyasi hesaplaşmanın ve yargı eliyle susturma düzeninin sembolü haline gelmiştir.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu, Adana Büyükşehir Belediye Başkanımız Zeydan Karalar, İzmir’den yol arkadaşlarımız Buğra Gökçe ve Ceyhan Kayhan ile birlikte; cezaevinde tutulan, önceki dönem Sarıyer Belediye Başkanımız Şükrü Genç’e dayanışma duygularımı ilettim.

Ancak içerideki tablo vicdanlara ağır geliyor.

Türkiye’de artık tutuklama; delil karartmayı önlemek için değil, siyaseti susturmak için uygulanıyor. Yargı, adalet dağıtmak yerine bir cezalandırma aracı, bir siyasi intikam mekanizması haline gelmiş durumda.

Bakın, hukukun özünde masumiyet karinesi vardır. Ama artık bu ülkede, önce cezalandır sonra yargıla düzeni var.

Barış süreci diyorlar ama bu ülkenin kurucu partisine düşman hukuku uyguluyorlar. Bu ne hukuka sığar, ne vicdana, ne de siyasal meşruiyete. Barış, böyle bir çifte standartla değil; ancak samimi, şeffaf ve adil bir hukuk düzeniyle mümkün olabilir.

Biz, hukuksuzca cezaevinde tutulan yol arkadaşlarımızı artık yanımızda görmek istiyoruz. Siyaseti mahkeme salonlarına zincirlemeye çalışan bu anlayışla mücadelemiz devam edecek. Adalet, korkunun değil vicdanın sesiyle gelir. Ve biz o sesi büyüteceğiz.”