Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen AK Parti Teşkilat Akademisi Kapanış Programı'nda konuştu. Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle.: "Her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Vefat haberini büyük üzüntüyle öğrendiğim başdanışmanım Hamdi Kılıç'a Allah'tan rahmet diliyorum. Uzun yıllar bizlere çok kıymetli katkılar yaptı. Ülkemize yeri doldurulamaz hizmetlerde bulundu. Hamdi kardeşimi asla unutmayacak, emeklerini şükranla yad edeceğiz. Ruhu şad, kabri nur, mekanı cennet olsun. Eğitimlerimizin açılışını Ankara'da liderlik okulunda yapmıştık. O gün ortaya koyduğumuz vizyon bu harekatın nerede nereye geldiğinin yol haritası niteliğindeydi. Aktarılan tecrübelerin partimiz ülkemiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Ak Parti'nin tüm neferlerine sevgi ve saygılarımı diliyorum. MİLLETİMİZLE TÜRKİYE'Yİ BÜYÜTTÜK 24 yıl boyunca milletimizin çıkarlarını hep önde tuttuk. Nice imtihan günlerinden geçtik. Her seferinde yolumuza kararlılıkla devam ettik. Milletimizle bilikte büyüdük, milletimizle birlikte Türkiye'yi büyüttük. 24 yıldır AK Parti'nin yorulmasını, tökezlemesini bekleyenler oldu. Kendileri yoruldu. Biz ise her sabah dünden daha taze bir umutla güneşi selamlıyoruz. Bu can bu tende oldukça heyecanımızdan, ülkeye hizmet aşkımızdan ödün vermeyeceğiz. AK Parti millete hizmet yolunda kurulmuş bir okuldur. Bu okulun müfredatını doğrudan milletimiz belirlemiştir. Teşkilatımız ne kadar güçlü olursa ülkemize o kadar iyi hizmet ederiz. "TÜM İMKANLARIMIZI SEFERBER ETTİK" Çok kısa bir süre içerisinde 81 ilimizde 300 bin teşkilat mensubumuzun bu eğitimlere katılmasını sağlayacağız. Ülkesine miletine tutkuyla hizmet eden dinamik bir teşkilat için tüm imkanlarımızı seferber etmiş durumdayız. Saflarımızı sıklaştırmakla kalmıyor daha da genişletiyoruz. "CHP BEYKOZ BELEDİYE BAŞKANVEKİLİ ARAMIZA KATILDI" Partimizin 24'üncü yıl dönümünde Özlem Çerçioğlu'nun da olduğu 9 yeni isim partimize katıldı. Bugün de Beykoz Belediye Başkan vekilinin aramıza katılmasının sevincini yaşıyoruz. Bu kardeşlerimizle omuz omuza verecek, Fetret Devri'nin İstanbul'unun daha fazla yıpratmasına izin vermeyeceğiz. "EZBERLERİ BOZDUK" Değerli yol ve dava arkadaşlarım AK Parti olarak büyük küçük demeden Türkiye'nin meselelerine çözüm üretmeye çalışıyoruz. Bu uğurda şimdiye kadar ezberleri bozduk. Önyargıları kırdık. Aşılmaz denilen nice engeli alnımızın akıyla aşmayı başardık. Böyle gelmiş ama böyle gitmez diyerek kimi zaman sadece elimizi değil, tüm gövdemizi taşın altına koyduk. "İTTİFAK ORTAKLARIMIZLA TAM BİR UYUM VE DAYANIŞMA HALİNDEYİZ" Başlattığımız bir devlet projesi olarak, kararlılıkla sürdürdüğümüz “Terörsüz Türkiye” sürecinde de aynı anlayışla hareket ediyoruz. Son bir yılda süreci baltalamaya dönük her türlü teşebbüsü boşa çıkardık. Sabırlı, dikkatli ve samimi bir tavırla; 86 milyon insanı kuşatan, kucaklayıcı bir üslupla süreci ilmek ilmek dokuyoruz. İttifak ortaklarımızla tam bir uyum ve dayanışma halindeyiz. Milletimizin fertleri arasına örülen terör duvarını tamamen yıkarak, 86 milyonun hep beraber daha huzurlu, daha müreffeh; barış ve kardeşliğin egemen olduğu bir geleceğe yürümesini istiyoruz. Felaket tellalları ne derse desin, istikrarlı bir şekilde bu hedefe doğru adım adım ilerliyoruz. Şunu herkes bilsin ve anlasın: On yıllardır Türkiye'nin iç ve dış siyasetini terör sopasıyla dizayn etmeye alışanlar, açık söylüyorum, bu sefer boşuna kürek çekmektedir. Hiç boşuna uğraşmasınlar. Allah'ın izniyle buradan geriye dönüş olmayacak. Biz böyle bir duruma ne pahasına olursa olsun izin vermeyeceğiz. Bölgemizde sınırlar kanla ve gözyaşıyla yeniden çizilmek istenirken, “böl, parçala, yönet” oyununun tekrar sahnelenmesine rıza göstermeyeceğiz. Bizim hem kardeşliğimiz hem de asırlara tabi tecrübemiz, her türlü oyunu bozacak; her türlü sorunu aşacak kudret ve kuvvete sahiptir. Türkler, Kürtler, Araplar olarak nasıl bin yıldır yan yana yaşıyorsak, yine bir ve beraber olmaya; aynı gözyaşının ve gökyüzünün altında kardeşçe yaşamaya devam edeceğiz. Bundan zerre kadar şüphe duymuyorum. Siz kardeşlerimle birlikte, milletimizin ve sınırlarımızın ötesindeki kardeş halkların nifak odalarına ve odaklarına prim vermemesini önemle rica ediyorum. "MUHALEFET 3K GİRDABINDA DEBELENİP DURUYOR" Kıymetli yol ve dava arkadaşlarım, İstanbul teşkilatımızın değerli neferleri: Biz Türkiye'nin kronik meselelerini çözmekle meşgulken, ana muhalefet cenahında farklı bir gündem hakim. Doğrusunu söylemek gerekirse, bu muhalefet adeta sahipsiz ve savrulmuş vaziyettedir. Kendi kendilerini mahkum ettikleri 3K girdabında debelenip duruyorlar. Nedir bu 3K? Kavga. Kaos. Kriz. Evet: krizle, koltuk kavgasıyla, kaosla neredeyse bütünleştiler. İçeride ve dışarıda gerilim üretmeden siyaset yapamaz hale geldiler. Durum öyle kötü bir hal aldı ki; hakaret ve tehdit dışında ne vatandaşa söyleyecek bir sözleri ne de ülkenin önünü açacak bir projeleri var. Akıllarınca mahkemeler ve siyaset üzerinde baskı kurmaya çalışıyorlar; onu bile ellerine yüzlerine bulaştırıyorlar. İnsanımızı kamplara bölerek, polisimize saldırarak, sokaklarımızı terörize ederek yolsuzlukların üzerini örtebileceklerini zannediyorlar. "ORTADA BİR CHP MEYDAN MUHAREBESİ VAR" CHP Genel Başkanı baklava kutularının üstünde, kendi kefil olduğu arkadaşlarının parmak izi bulunduğu hâlde; suç bastırmak amacıyla utanmadan partimizi itham etti. Hatta daha da ileri giderek, “Otuz iki saatlik video kaydı var. Ben onu izledim.” dedi. Ben, bu beyefendiye madem elinde otuz iki saatlik görüntü var, git yargıya teslim et çağrısında bulundum. Birkaç defa da bu çağrımı tekrarladım. Hepsini duymazdan geldi. “Kumpas videosunu izledim” dediği tarihten bu yana tam altmış iki gün geçti; ama bu müfteri zat kumpas iftirasını ispatlayacak görüntüyü paylaşmadı. Bırakın otuz iki saati, otuz iki saniyelik bir görüntü bile paylaşmadı. Yani partimize, yargı ve emniyet teşkilatımıza attığı iftiranın altında kaldı. Kardeşlerim, atalarımız “Sen doğru ol, eğri belasını bulur.” diyor. Dün bu sözün hikmetine bir kez daha şahit oldum. Eminim sizler de takip etmişsinizdir. Özgür Efendi bu işten “nasıl yırtarım” diye düşüne dursun, dün Manavgat skandalıyla ilgili yeni bir görüntü daha yayınlandı. Tıpkı bir önceki gibi, bunda da avrolar, dolarlar başrolde. Bakalım beyefendi bu görüntüye ne diyecek? Balya balya avroları, dolarları, altınları millete nasıl açıklayacak? Yine kime çamur atacak? Kime pislik bulaştırmaya çalışacak? "MANAVGAT'TA ATTIĞI İFTİRALARDAN DOLAYI POLİS VE YARGIMIZDAN ÖZÜR DİLESİN" Malum, CHP Genel Başkanı son dönemde elinde hesap makinesiyle kuyumcu gezmeyi, altın üzerinden hesap yapmayı çok seviyor. İşte ona fırsat: Gitsin, Manavgat'taki rüşvet külçelerini hesaplasın. Hazır eline hesap makinesini almışken, Antalya'da, İzmir'de ve İstanbul'da milletten çalınan milyarların bir icmalini çıkarsın. Bunları yaptıktan sonra da, şayet zerre kadar haysiyeti varsa, Manavgat'ta attığı iftiralardan dolayı polis ve yargımızdan özür dilesin. "CHP'DE MEYDAN MUHAREBESİ VAR" Buradan kendisine şunu da hatırlatmak istiyorum: Kabullenmeye yanaşmasa da Türkiye bir hukuk devletidir. CHP'li mütegallibe dahil hukuk önünde hiç kimse imtiyazlı değildir. Dahası, aylardır bize yamamak için her yolu denediği yargı süreçlerinin tüm aktörleri de Cumhuriyet Halk Partililerdir. Daha önce birkaç kez söyledim, bugün tekrar ediyorum: Mahkemeye başvuranlar, cevap versin. Şikayet edilenler, cevap versin. “Para ile oyumu değiştirdim” diyenler, CHP'li. “Rüşvet aldım, rüşvet verdim” diyenler, CHP'li. Mağdurlar, müştekiler, müdahiller, itirafçılar, davalılar ve davacılar—velhasıl tarafların tamamı CHP'li. Yani ortada bir CHP meydan muharebesi var. "BİZ, BU KAVGANIN, KAOSUN, CHP'NİN İÇ KRİZİNİN HİÇBİR YERİNDE YOKUZ" Biz, bu kavganın, kaosun, CHP'nin iç krizinin hiçbir yerinde yokuz, olmadık ve olmayacağız Bay Özgür. Adaletin tecellisi için, hukuki süreçlerin hiçbir baskı olmadan işletilmesi için üzerimize ne düşüyorsa anayasa çerçevesinde elbette yapacağız. Tehditlere ve sokak çağrılarına elbette pabuç bırakmayacağız. Ama CHP'nin eski ve yeni kadroları arasında giderek çirkinleşen kavgaya da partimizin ve hükümetimizin çekilmesine fırsat vermeyeceğiz. Ana muhalefetin özellikle kabalık ve kabadayılıklarına rağmen, siyasi nezaketimizi sonuna kadar koruyacağız. "CHP'NİN PERİŞAN HALİ, OMUZLARIMIZDAKİ YÜKÜ DAHA DA AĞIRLAŞTIRIYOR" Kıymetli yol ve dava arkadaşlarım, karşımızdakilerin bu perişan hâli bizim işimizi kolaylaştırmıyor. Bilakis omuzlarımızdaki yükü daha da ağırlaştırıyor. AK Parti'nin başarı hikâyesinin yeni sayfalarını sizler kaleme alacaksınız. Her biriniz unutmayın: Bu aziz milletin, yıllardır inkisarı hayale uğratılmış, çoğu zaman yarım bırakılmış umutlarının temsilcilerisiniz. Hepiniz, AK Parti'nin birer neferi olarak Türkiye'nin istikbal mücadelesinde tarihî roller üstleniyorsunuz. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak bu ülkeye ve millete daha yapacak çok hizmetimiz var. Hepinizden azami hassasiyet göstermenizi; bu milletin yükünü sabırla, vakar ve ciddiyetle omuzlamaya devam etmenizi istirham ediyorum. Bu hizmet kervanına, bu büyük kadroya dâhil olan herkese ülkem adına ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Rabbim yolumuzu, bahtımızı açık etsin. Bu düşüncelerle, AK Parti Teşkilat Akademimizin kapanış programının hayırlara vesile olmasını diliyorum. AK Parti ailesine yeni katılan arkadaşlarımıza tekrar hoş geldiniz diyorum. Eğitim süreçlerinde emeği geçen tüm kardeşlerime teşekkür ediyor, sizleri bir kez daha muhabbetle selamlıyorum.