İzmir'de yaşayan Zeki ile Ummahan Özdemir çiftinin 2 oğlundan büyüğü olan Ahmet Özdemir'e 2,5 yıl önce beyin tümörü tanısı konuldu. Kemoterapi tedavisi süren Özdemir, geçen yıl Mustafa Kemal İlkokulu'nda ana sınıfına başlarken; doktoru, bu yıl birinci sınıf eğitimini evinde almasına karar verdi. Milli Eğitim Bakanlığı da Özdemir için öğretmen görevlendirdi. Masası, sırası, kitapları ve okuma fişleriyle sınıf ortamı yaratılan odasında eğitim gören Özdemir, öğretmeninin rehberliğinde düzenli yapılan bireysel dersler ve etkinliklerle okuma yazmayı öğrenmeye başladı. Büyük bir azim ve gayretle eğitimine devam eden Özdemir, "Kitaplardan sayıları öğreniyorum. Okuma yazmayı öğreniyorum. Evde öğrenmeyi, öğretmenimi seviyorum. Odam benim sınıfım, burada öğrenmeyi seviyorum" dedi. 'AHMET EĞİTİMİNDEN GERİ KALMADI' Anne Ummahan Özdemir, "Geçen sene ana sınıfına okulda gitmişti, aynı zamanda tedavisi de devam ediyordu. Sağlığına dikkat edildi, eğitimine devam etti. Birinci sınıflar çok kalabalık olduğu için sağlığı açısından doktorumuz Ahmet'in okulda eğitimine izin vermedi, biz de evde eğitime başvurduk. Esen hocamız bize yardımcı oldu, Ahmet eğitiminden geri kalmadı, evde eğitimine devam ediyor. Çok mutlu" dedi. Evde sınıf ortamı kurabilmek için masa, yazı tahtası ve okul gereçleri aldıklarını belirten anne Özdemir, "Sınıf ortamı olsun ki Ahmet sınıftan mahrum kalmasın, ikinci sınıfa başladığında 'Odam sınıf gibiydi, evde sınıfın içerisindeyim' diyebilsin, hiçbir şeyden eksik kalmasın diye her şeyini tamamlamaya çalıştık" diye konuştu. Tedavinin iyi gittiğini aktaran Özdemir, "Ahmet'in iyileşip sınıf ortamına girmesini, arkadaşları olmasını, aktivite yapmasını çok isterim" dedi. 'SEVGİNİN, ÖĞRETMENİN OLDUĞU HER YERDE EĞİTİM VAR' Ahmet Özdemir'in öğretmeni Esengül Küçük de "Yaklaşık 1 aydır Ahmet ile beraberiz. Evde eğitim sürecimiz çok güzel ilerliyor. Ahmet çok zeki, öğrenmeye açık, sevgi dolu bir çocuk. O nedenle hızlı yol katetebiliyoruz. Eğitimine 1,5 ay geriden başlamasına rağmen arkadaşları seviyesine geldi. Çok hızlı öğreniyor. Haftada 5 gün 6 saat ders yapıyoruz. Okulda arkadaşları nasıl eğitim alıyorsa, Ahmet de evde o şekilde devam ediyor. Eğitim dört duvara sığacak bir şey değil. Ev, benim sınıfım oldu. Ahmet mutlu olsun, arkadaşlarından geri kalmasın, daha çok ilerleyelim diye odasını sınıfa döndürmeye çalıştık. Eğitimin belli çerçevede, sınırlar içinde olmadığını gördüm. Sevginin, öğretmenin olduğu her yerde eğitim var" diye konuştu. 'GERİ KALMA SÖZ KONUSU DEĞİL' Mustafa Kemal İlkokulu Müdürü Arda Tan ise "Haftanın 5 günü eğitim alıyor, kemoterapi aldığı günlerde ders saatleri öğrenciye göre düzenleniyor. Okuldaki dersliklerde ne varsa Ahmet'in odasında mevcut. Cumhuriyet Bayramı'nda sınıflarımız bayraklarla donatıldığı gibi öğrencimizin odası da donatıldı. Okulumuzdaki birinci sınıf öğrencilerinden geri kalma konusu söz konusu değil. Pandemide nasıl hayat eve sığdıysa, Ahmet'in de hayatını eve sığdırıyoruz. Ahmet umarım en kısa zamanda toparlanır ve tekrar okula, arkadaşlarına kavuşur. Beklemektense evde eğitim öğretim faaliyetlerini devam ettiriyoruz" dedi. 'HİÇBİR ÖĞRENCİNİN EĞİTİM ŞEMSİYESİNİN DIŞINDA KALMASINI İSTEMİYORUZ' Konak İlçe Milli Eğitim Müdürü Metin Ender Karabulut, "Gazi Mustafa Kemal Atatürk 'Eğitimde feda edilecek hiçbir fert yoktur' demiş. Evde eğitim bunun bir tezahürü. Sağlık sorunları nedeniyle okula gelemeyen çocukların eğitim ortamından uzak kalmamaları adına evde vermiş olduğumuz bir hizmet. Evde eğitim hizmetimizin amacı sadece müfredatı vermek değil, öğrencimizin moral ve motivasyonunu artırmak için yanında olduğumuzu hissettirmeye çalışmak. Evde eğitim, güçlü Türkiye'nin ihtiyacı olan her bireye devlet olarak yanında olduğumuzu gösteren bir uygulama. Hiçbir öğrencinin eğitim şemsiyesinin dışında kalmasını istemiyoruz. Ahmet'in de sağlık sorunu ortaya çıktığında eğitimden uzak kalmaması adına hemen bir öğretmen görevlendirip, odasında sınıf ortamı oluşturarak evinde, sağlığını etkilemeyecek şekilde akranlarından geri kalmamasını sağladık" diye konuştu
