"Bugün Ulaştırma Bakanlığı'nın bütçesi ama bugün Türkiye'nin gündeminde Ekrem İmamoğlu'na yönelik casusluk iddiası var. Bakan, 'Milyonların kişisel verileri çalındı' diyor. Milyonların kişisel verileri çalındı. BTK Başkanı'nın da imzası çalındı. Memleketin geldiği hale bakın. BTK, kendi verilerini koruyamadığını itiraf etti ve Google'dan yardım istedi. Şu anda internette 200 TL'ye veriler satılıyor. Devletin kurumları milyonlarca vatandaşın verisini koruyamayıp susarken, siber güvenliğin başına damacana hesabı yapan bir bürokrat atanıyor. 16 milyonun oyuyla seçilmiş belediye başkanı ve cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu'na casusluk suçlaması yapıldı. Bir yandan vatandaşın ayakkabı numarasına kadar bilgiler her yerde dolaşıyor. Bir yandan muhalif hesaplara 'milli güvenlik' gerekçesiyle erişim engelleri geliyor. Asıl casus, kendi yurttaşının bilgilerini koruyamayıp piyasaya sunanlardır. Asıl casus, milletin verilerini koruyamayıp karanlık ağlarda dolaştıranlardır. Asıl güvenlik sorunu, gerekçeleri saklamak için yalan söyleyenlerdir. Bu ülkenin kozmik odasını FETÖ'ye açanlardır."

"Mıhyeddin Yakışır'ın geleceği parlak"

Ağbaba, kamu kurumlarının yöneticilerinin elektronik imzalarının kopyalanarak sahte diploma ve sürücü belgesi düzenleyen çeteye yönelik açıklamalarda bulundu. Sanık Mıhyeddin Yakışır'ın yükselişine dikkati çeken Ağbaba, "Adamın bir kariyeri var, tam AK Parti'ye yakışan bir kariyer. Neler yapmış neler? Torbacılıktan başlamış, başkomiser olmuş. Daha da ilerler mi? Vallahi ilerleyebilir. Geleceği parlak Mıhyeddin'in" dedi. Ağbaba, 6 Şubat depremlerinde ölen avukatların diploma bilgilerinin de çalındığını hatırlattı. Ayrıca 40 milletvekilinin diplomasının sahte olduğunu iddia ederek konunun araştırılmasını istedi.

"Milletin yüreğinden adayımızın ismini kazıyamayacaklar"

Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun X hesaplarının erişime engellendiğini hatırlatan Ağbaba, şunları kaydetti:

"Bunların en büyük ağrısı ne biliyor musunuz? En büyük ağrısı Ekrem ağrısı. Ekrem Bey'in sesine tahammül edemediler, yasakladılar. Fotoğraflara tahammül edemediler, indirdiler. Şimdi de sitelerine engel getiriliyor. Mahkemede susturamadılar. Resmini kaldırdılar, susmadık. Yargı kollarıyla mücadeleyle susmuyoruz. Şimdi de iletişimle cumhurbaşkanı adayımızı susturmaya çalışıyorlar. Susar mıyız? Vallahi susmayız. Geri adım atar mıyız? Vallahi geri adım atmayız. Mücadeleye devam ediyoruz.

İddianame sayfasını erişime engelliyorlar. Bakın, iddianame hesabını erişime engelliyorlar. Ya iddianamenize güveniyorsanız bırakın. İddianameye güveniyorsan, yüreğin yetiyorsa iddianame sayfasını niye engelliyorsun? Neden korkuyorsun? Yalanından, dolanından mı korkuyorsun? İftirandan mı korkuyorsun? Tuz kokmuş. Maalesef tuz kokmuş durumda. Ekrem ağrıları devam ediyor bu insanların ama herkes bilsin ki ne yaparlarsa yapsınlar, milletin gözünden, milletin yüreğinden adayımızın ismini kazıyamayacaklar."

Bakan Uraloğlu: Gebze'de yıkılan binanın metroyla hiçbir alakası yok

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, muhalefet sıralarını selamladığı sırada CHP Kocaeli Milletvekili Nail Çiler'in söz alması üzerine, 29 Ekim'de Gebze'de Arslan Apartmanı'nın yıkılması sonucu 4 kişinin hayatını kaybettiğini ve çevredeki binaların boşaltıldığını hatırlattı. Çiler'in, yıkımın metro çalışmalarıyla bağlantılı olup olmadığı yönündeki sorusu üzerine Uraloğlu, "Metroyla hiçbir ilgisi yok, bunu net olarak söyleyeyim. Herhangi bir deformasyon, çatlak ya da benzeri bir durum tespit edilmedi" dedi.