Toplantıda; kentin 8 bin 500 yıllık köklü geçmişini ve kültürel mirasını ortaya çıkaracak Bornova Miras projesi ile ilgili bilgiler verildi. Arkeolojik alanlardan Levanten köşklerine, müzelerden türbelere uzanan geniş bir yelpazede kentin tüm kültürel zenginliğini tek çatı altında toplayan proje ile kültürel alanların toplumla daha güçlü bir bağ kurmasını amaçlanıyor.

30 AKADEMİSYENİN BİLGİSİNDEN YARARLANILDI

Projenin hayata geçirilmesinde büyük emeği olan Bornova Belediyesi Müze Müdürü Murat Şükrü Koçak şunları söyledi:

“Bornova sadece bir ilçe değil, binlerce yıllık hatıraların, seslerin, izlerin biriktiği yaşayan bir bellek. Her taşında bir hikaye, her sokağında bir dönemin ruhu var. Bornova Miras Projesi işte bu belleği koruma, gelecek kuşaklara aktarma sorumluluğu ile doğru. Bu proje insanın geçmişle kurduğu bağı onarma çabasıdır. Miras sadece korunan değil, paylaşılan, hissedilen, yaşatılan bir değerdir. Amacımız sadece geçmişi korumak değil, bugunun ve yarının bir parçası haline getirmektir. 30 akademisyenin bilgisinden yararlanarak tarihi ve turistik 24 lokasyonu belirledik. Dünya ölçeğinde değer haline getirmek için çalışacağız. 13 ziyaretçi merkezi, müze ve özel müze statüsündeki merkezler bulunmakta. BU projede en çok hissettiğimiz bir kentin hatırasına emanetçi olmaktır. Bu proje fikrini ortaya koyan sayın Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki'ye, uzmanlara, arkadaşlarımıza, katkı koyan Murat Erden'e, Bornovalılar'a yürekten teşekkür ediyorum”

MERT: BU PROJE BİR AÇIĞI KAPATIYOR

Ege Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Mert de, “Ege Üniversitesi'nin bir öğretim üyesi olarak 20 yıl önce Bornova tarihi ile ilgili bir çalışma yaptım. Ege Üniversitesi 1955'e kadar tdayanıyor. Üniversitemizde bilim insanları farklı çalışmalarla Bornova tarihine ışık tuttular. Bir yerleşim yeri 8500 yıldır insanları içinde barındırıyorsa bu tesadüf olamaz. Ben bu 8500 yılın 20. yüzyılına bakmaya çalışmıştım. 20 yüzyılın sonunda 500 binleri aşan nüfusuyla metropole dönüşen Bornova'nın dinamiklerini anlamaya çalıştım. Bornova'nın bu kadar büyümesinin sebebi doğurganlıkla elbette açıklanamaz. Coğrafya, iş imkanları... Bornova'ya baktığınızda hepsini görürsünüz. Mükemmel bir coğrafya. Suyu şişelenip içilecek temizlikte. Tarihi mirası binlerce yıl öncesine gidiyor. Hastanesiyle şifa kaynağı. Eksik bir şey vardı. Bornova tarihinin ortaya konması. Bu proje bu açığı bir nebze olsun kapatıyor. Gelecek nesillere aktarmak için köprü vazifesi görüyor” diye konuştu.

İSTANBUL'DAN ESİNLENİLDİ

Projenin fikri temellerini atan Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki ise şöyle konuştu:

“Belediye başkanı olmadan evvel müzelerin önemini ve değerini paylaşmak istemiştik. Uzunca bir süredir hepimizin 8500 yıllık tarihi anlattığını bildiğimiz Yeşilova Höyüğü'nde arkeolog memur olarak çalışan Şükrü Koçak öncülüğünde müze müdürlüğü kurduk. Bunun Bornova'ya sağlayacağı katkının ilk adımı olduğunu düşünüyordum. Bornova Miras projesinin vücut bulmasını sağlayan müze müdürlüğümüze, işe gönül veren basın yayındaki arkadaşlarımıza teşekkür etmek istiyorum. Bu proje neden önemli? Kamil Okyay Sındır dönemiydi. Biz o zaman Belkahve şirketimizin genel müdürü olan sevgili Ethem ile aynı evde kalıyorduk. Bornova sözlü tarih araştırmaları başlamıştı. O zaman kültür müdürlüğünde personel olan eşim, ev arkadaşım Ethem Pınarbaşı'da, Çamdibi'de, Altındağ'da, Atatürk Mahallesi'nde, merkezde ne kadar 80 üzeri yaşı olan varsa onlara ulaşıp sözlü tarih çalışması yaptılar. Bizim Bornova Baba dediğimiz Altan abinin arşivlerinden faydalanmaya çalışıyorduk. Samanlıkta iğne arar gibiydik. Bu arşiv çalışmalarının ne kadar önemli olduğunu yaşayarak öğrendik. Bornova tarihini ve mirasını gelecek kuşaklara aktarmanın önemini kavrayıp bu sürece girdik. Kopya çektiğimiz bir yer vardı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu'nun İstanbul Miras temalı çalışması bize çok şey kattı.

“KENTİN SEVİLECEK YÖNLERİ AÇIĞA ÇIKACAK”

Oradan bir rol model aldık ve Bornova Miras'ı hayata geçirmeye çalıştık. Her aşamasında detaylı bir çalışma yaptık. Bir kenti kent yapan özellikler var. Bugün kentsel dönüşüm olmadan kentlerin olamayacağını söylüyoruz. Dümdüz, hiçbir altyapı problemi olmayan kentlerde insanların yaşayabileceğini düşünmüyorum. Her kentin kendine ait tarihi, hafızası olmalı. Bir tarih, yolun, kaldırımın, taşın anlamı olmalı. Burada yetişecek kuşaklara sadece derdimiz tarih öğretmek değil. Kentin kültürünün ne olduğunu, o kentte Os manlı döneminde neler yaşandığını, Milli Mücadele'de neler yapıldığını, kentin spor tarihini sunmak istiyoruz. İnsanlar kenti severse sokaklara çöp atmıyorlar, yere tükürmüyorlar, mimarisini bozmuyorlar. Bunu yapabilmenin yolu da o kentin sevilecek yönlerini ortaya çıkarmak. Birçok önemli iş yaptık. Bunların en önemlisi de ortak bir hafızayı inşa etmekten geçiyor. Bornova'nın gelecekte kent hafzısını kurmak amacıyla birlikte adım attık."