“YEREL YÖNETİMLER MERKEZİLEŞTİRİLİYOR”

İşyeri açma ve çalışma ruhsatlarına ilişkin yönetmelikte değişiklik yapılmasıyla beraber, geciktirilen ruhsat yetkilerinin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na devredilmesi ile ilgili açıklamalarda bulunan Sengel, “İki ay içerisinde belediyeler ruhsat veremezse, bakanlık tarafından verileceğine ilişkin bir değişiklik oldu. Emlak vergilerine ilişkin de sınırlama geldi. 2024 seçimleriyle CHP’nin birinci parti olması ve belediyeleri elde etmesiyle hem gelir kaybına hem de otoritelerin sınırlandırılmasına ilişkin değişiklikler yapılıyor. Yerel yönetim mantığı; yerel halkın problemlerine cevap verebilmek ve sorumlulukları üzerine alabilmektir. Bu mevzuatların değişmesi, yerel yönetimlerin merkezileştirilmesi anlamına geliyor” ifadelerini kullandı. 

“PROJE YOK AMA BİR HAYAL VAR”

Efes Kanal Projesi hakkında açıklamalarda bulunan Sengel, “Efes Kanal Projesi, Türkiye’nin ilk kanal projesidir. 2013 yılında Binali Yıldırım’ın “İzmir 35 proje” diyerek çıktığı projelerden biridir. Şöyle bir hayalle başlandı: Efes artık denizle bir araya gelecek. Sancak Limanı ile Kordon Caddesi’nin bir araya geleceği bir projeyi hiçbir Efes Selçuklu göremedi. Müthiş bir hayalle çıkılan yoldu. Hayal de şuydu: Bir gün Efes’e Abramoviç’in gemisi yanaşacak ve Efes’e bir sürü kazandıracak. O saatten sonra DSİ tarafından kazılar yapıldı. Balıkçı barınakları ve tekneler vardı, artık tekneler de bağlanamıyor. Oralarda etrafı deşip deşip, taş döşemesi yapılıp çevre düzenlemesi olmadan bırakıldı. Menderek yapılmadığı nehirin denizle buluşması engellendi. Artık bir kanal projemiz değil, sivrisinek üretim merkezimiz var. Kolonları sağlam olmayan bütün projelerin sonuçları doğayı tahrip etmek oluyor. Şişme ve sulak alanın, birçok canlının zarar görmesiyle sonuçlandı. Bu süreç 12 yıldır devam ediyor. Ulaştırma Bakanlığı’nın mendireği yapmasını bekliyoruz. Ancak bahsettiğimiz köprüye kadar olan kısım. Efes’e varmaya ilişkin bir proje yok ama efsane bir hayal var” açıklamalarında bulundu. 

“ANCAK BARINMA İHTİYACI KARŞILANABİLİYOR”

Asgari ücretin 28 bin 75 Türk Lirası olarak belirlenmesini değerlendiren Sengel, “Yerel yönetimler halka en yakın kamu kurumlarıdır. Yoksulluklara çare bulmak için çaba sarf eden bir noktadan bahsediyoruz. Açlık sınırının çok altında, Efes gibi bir yerde bile kiraların 20 bin lira olduğu bir ortamda insanlar ancak, o da mümkünse, barınma ihtiyaçlarını karşılayabiliyor. Gelişen ekonominin gittikçe tepetaklak olduğu bu zamanda insanları açlık sınırı altında tutmak kabul edilebilir değil. Belediyeler insanların yaşamına en rahat dokunan yerlerdir. İhtiyaçlar dâhilinde dayanışmayı gerçekleştirmek zorundalar. Herkes şunu bilsin ki her türlü yatırımdan elimizi eteğimizi çekeriz ama vatandaşı mağdur etmeyiz” diye konuştu. 

“ŞİRİNCE RÜŞTÜNÜ İSPATLADI”

Yılbaşında Çeşme’de yüzde 90 doluluk oranı beklenirken Şirince Köyü’ne yönelik talepleri değerlendiren Sengel, “Şirince ile ilgili söylenebilecek bir şey yok. Çok kıymetli bir köyümüz; kentin yapısını korumaya devam eden, bizlerin de bunun için çok mücadele ettiği bir yerden bahsediyoruz. Doluluk oranının iyi olacağını biliyoruz. Şirince, dünya turizm köyü ödülü almış ve rüştünü ispatlamış bir köyümüzdür. Bizim için İzmir’in her köşesi çok kıymetli, İzmir’in değerlendirilebilecek her alanı çok değerlidir. Şirince de zaten kültürünü ispatlayan bir köy olarak kalacaktır” ifadelerini kullandı.