Hiçbir şey bir rüya ile başlamadı elbette. Çünkü antik Smirna'nın kuruluşu çok daha öncelere, Yunan kolonozizasyon dönemine kadar gidiyor. (Yunanistan anakarasının Dorlar tarafından istilası ile özellikle Batı Anadolu'ya başlayan göçler) Fakat Büyük İskeder'in gördüğü rüya Smirna'nın kaderini değiştirmiş olmalı.
*** Zor olacağı muhakkak fakat sonuçlar muhteşem olacaktır.
***
İzmir'in yeniden kuruluşu ile ilgili süreç, Büyük İskender'in M.Ö.334'te Pers ordularını Anadolu'da yenilgiye uğratması ile başlar.
Kentin rivayetlere dayandırılan yeni kuruluş öyküsü ise Büyük İskender'in M.Ö. 334'te Sardies'ten (Sart) İzmir'e doğru çizdiği yol haritasıyla İzmir tarihindeki yerini alır. Ordusuyla bir süre kaldıkları Smirna'da, Pagos (Kadifekale) eteklerinde avlanmaya çıkarlar. Yorgun düşen İskender, dinlenmek için bir yaşlı çınarın gölgesinde uyuyakalır.
Nemesis (Adalet, denge ve intikam tanrıçasıdır. Smirna'da kuvvetli bir tapınım görmüş olabilir) Tapınağı yakınlarındaki yaşlı çınarın gölgesinde bir rüya görür. Rüyada nehir perileri ona buraya bir şehir kurdurmasını, kurulacak olan kentin yurttaşlarının zenginlik içinde yaşayacaklarını söyler. Uyandığında gördüğü rüyanın etkisiye durumu halka anlatır. Halkın desteğini alan İskender, kentin yerini değiştirerek bugünkü Antik Agora'nın bulunduğu yere doğru kaydırır.
Kadifekale şehrin akropolü yani yukarı şehir tarafıdır. Genellikle kamu binalarının bulunduğu, Saray ve tapınak gibi yapıların yer aldığı bölümdür. Kadifekale etekleri kentte yaşayanların evlerinin bulunduğu bölgedir. Agora ise gündelik hayatın en hareketli olduğu yerdir. Bugünkü Konak İskelesi'nin bulunduğu alanda ise liman bulunuyordu.
***
Agora kentin en hareketli olduğu yeridir. Halkın günlük ihtiyaçlarını karşılamak için uğradığı pazar yeriydi. Agora'nın zaman zaman gösteriler, özellikle gladyatör dövüşleri için kullanıldığı biliniyor. Zemin katta depolar vardı. Günlük hamaliye işlerini yapan kölelerin tutulduğu alanlarsa yine buradaydı. Bugün hala akan kaynak suları için kanallar yapılmıştı. Sarnıçlara ait kalıntılar yine zemin katta görülüyor. Ancak Smirna M.S 178 yılında büyük bir depremle yıkılır. Kentte büyük hasar vardır. Dönemin Roma imparatoru Marcus Aurelius ve eşi Faustina depremin yaralarını sarmak için büyük çaba harcamıştır. Şehrin yeniden ayağa kalkması için finansal destek vermişler.
Aslında Smirna Antik Kenti'ne üç ayrı açıdan bakmak lazım. Kadifekale (Pagos) civarındaki kalıntılar ve bu alanın temizlenip düzenlenerek derli toplu bir şekilde turizme kazandırılması. Bazı yerler çöpten geçilmiyor. Arkeolojik kazılarla Akropol'ün açığa çıkarılarak etrafının uygun peyzaj düzenlemeleriyle çekici ve güvenli hale getirilmesi mümkündür.
***
İkinci aşama olarak Kadifekale yamaçlarındaki gecekondu yapılaşmasını uygun çözümlerle, burada yaşayanları mağdur etmeden ortadan kaldırmak ve nihayetinde arkeolojik kazılar yaparak buranın Agora ve Akropol ile bağlantısını ortaya çıkarmak önemli. Kale ve eteklerindeki arkeolojik değerlerin açığa çıkarılarak, Agora ile bağlantılı olarak turizme açılması müthiş olacaktır. Bu üçlü kombinasyon sağlandığında İzmir büyük kazanç sağlayacaktır.
Belki de Büyük İskender'in rüyasında bahsedilen zenginlik bir nebze de olsa bu yolla İzmir'e gelir. İzmir kent merkezinde yer alan bu tarihsel dinamik mutlaka değerlendirilmeli. Uygun projeler çalışılarak uygulanması için gereken irade ortaya konmalıdır. Bu aşamada bir teleferik düşüncesi de değerlendirilebilir. Buradaki esnafın da yüzü gülecektir.