İzmir'de ölümün giremediği yer: Asklepion!
Hüsnü Çelebi

İzmir’in Bergama ilçesinde bulunan Asklepion, eski dünyanın en önemli sağlık merkezleri arasında yer alıyordu. Bunlar Epidauros, Kos Adası'ndaki tıp merkezi ve Bergama'da bulunan sağlık tanrısı Asklepios'a adanmış olan kür merkezi idi. 
Geyikli Dağı eteklerine yakın düzlükte, şifalı olduğuna inanılan su kaynaklarının etrafında kurulmuştu. Araştırmalar bu alanın çok eskiye uzanan bir geçmişe sahip olduğuna işaret ediyor. Ancak bugünkü kompleks M.Ö 4. yüzyılda yapılıyor. Asıl gelişimini ise Roma imparatoru Hadrian zamanında (117-138) göstermiştir. 
Sürekli bir inşaa faaliyeti görmüş olan Asklepion’da birçok yapı göze çarpar. Yaklaşık 900 yıl boyunca faal olarak kalmıştır. 
                      *
Buradaki yapılara geçmeden önce, sağlık tanrısı Asklepios'a bakalım. Işık, bilicilik ve güneş tanrısı Apollon'un oğludur. Annesi ölümlü Koronis'tir. Doğumu ilginçtir. Yunan mitolojisinde Apollon çapkınlığı ile nam salmıştır. Okçu tanrı Apollon, görür görmez güzel kıza aşık olur, birlikte olurlar. Bu kaçamaktan hamile kalan Koronis, bir hata yapar ve Apollon'u genç bir delikanlı ile aldatır. Bu kara haberi bembeyaz tüyleri olan bir kuzgun verir. Bunu duyan tanrı çok öfkelenir. Kara haberi getiren kuzguna beddua eder, lanet okur. Bembeyaz olan kuşun tüyleri birdenbire kapkara kesilir. Kuzgunun tüyleri bu yüzden karadır. Öfkesi dinmeyen Apollon, kızı oklarıyla öldürür. İkiz kardeşi Artemis de ona yardım eder. Cesedi bir odun yığınının üzerine yerleştirerek yakacakken vicdanı razı gelmeyen tanrı, hamile olan Koronis'in karnından bebeği alarak kurtarır. Oğlunu, birçok sanatın ve hekimliğin üstadı olan at-adam (Kentauros) Kheiron’a emanet eder. Böylelikle hekimliğin inceliklerini öğrenmesinin yolunu açar. Türlü otları, doğadaki şifa kaynaklarını kullanarak ilaçlar yapmaya, insanları iyileştirmeye başlar. Hatta ölüleri bile diriltecek sırlara sahip olur. Bütün bunlar tabii ki Zeus’un dikkatinden kaçmaz. Kendi buyruğuna uymayan bu hekimin ceza alması kaçınılmazdı. Çünkü bütün yaşamsal dengeyi ve düzeni alt üst ediyordu, adeta tanrılara meydan okuyordu. Zeus yıldırımlarını göndermekte tereddüt etmedi. Haddi, ölümle bildirilen Asklepios'a daha sonra hekimlik tanrısı payesi verilerek tapınaklar inşa edildi.  
                         *
Efsaneye göre Pergamon'un ilk prytanı (yönetici) olan Arkhias avlanırken yaralanır. Tedavi ile iyileşince sağlık tanrısına ithafen Pergamon’da da Asklepion kültünün yaşatılmasını sağlamak için öncülük eder. Onun liderliği sayesinde Asklepion inşa edilir. Galenos gibi bir hekim yetiştiren Pergamon, bu sağlık merkezi ile Roma döneminde hatırı sayılır bir üne sahip olur. Galenos’tan ayrıca bahsetmek gerekir. Tıbba yaptığı katkılar devrim niteliğindedir. Yaptığı başarılı ameliyatlar sayesinde birçok gladyatörün hayatını kurtarmıştır. Anatomi, fizyoloji ve farmakoloji alanında yaptığı çalışmalar ile birçok eser yazmıştır. Sporcuların hekimi olarak ün salmıştır.     
                        *         
Pergamon aşağı şehirden başlayarak, Asklepion'a kadar uzanan ‘via tecta’ denilen üzeri örtülü bir yol ile birbirine bağlanmıştı. Yolun başında bulunan girişte (viran kapı) rahip hekimler (asklepiades) tarafından muayene edilen hastalar buradan Asklepion'a kadar hekimler eşliğinde kutsal yoldan götürülürdü. Denilene göre kapının üzerinde “Tanrılar adına ölüm giremez” yazıyordu. Hamile olanlar ve ölümcül hastalar içeri alınmazdı. Neden buradan hiç cenaze çıkmadığı anlaşılıyor. Çünkü daha çok akıl hastaları ile ölüm riski taşımayanlar kabul edilirdi. 

Bu hastaların tedavisi için farklı metodlar kullanılırdı. Müzik bunlardan biriydi. Düzenlenen dinletilerle hastalık psikolojisinden çıkmaları amaçlanırdı. Böylelikle tedavilerine katkı sağlanırdı. Çeşitli bitki karışımları hastalara şifa olarak verilirdi. Uyku odalarında uyutulur, rüyaları tedavileri için yorumlanırdı. Rahip hekimler, rüyalarında gördüklerinin neye işaret ettiğini söyler, inançlarını pekiştirirlerdi. Tiyatroda düzenlenen etkinliklerle rahatlamaları sağlanırdı. Kutsal olduğuna inanılan su ile banyo havuzunda yıkanarak, ruhsal ve fiziksel olarak arındırılırlardı. Suyun rahatlatıcı sesinden faydalanmayı umuyorlardı. Yürüyüş yollarının altına yaptıkları kanallardan akan suyun sesinin hastaları rahatlattığına inanılırdı. Tünellerle ulaşılan tedavi binasına götürülen hastalara, tünelin tavanına açılan boşluklardan iyileşeceklerine yönelik telkinler edilirdi. Psikolojik olarak rahatlamalarına ve tanrı Asklepios'un iyileşmelerine yardım edeceğine dair itikatları güçlendirilmeye çalışılırdı.   
                           *
Girişten itibaren kalıntıları etrafta görmeye başlıyorsunuz.  Sütunlu cadde boyunca ilerleyerek merdivenlerden indiğinizde, tıbbın sembolü sayılan iki yılanın sarılı vaziyette görüldüğü sütunu gördükten sonra diğer yapıları ziyaret edebilirsiniz. 3500 kişilik tiyatrosu, Kutsal Çeşme, uyku odaları, asklepios kutsal alanı, kütüphane, Zeus tapınağı, banyo havuzu gibi ilginç alanlara mutlaka bakın. Ayrıca buradan Pergamon Antik Kenti kalıntıları da görülebilir...
 



Sayfa Adresi: http://www.sonkaleizmir.com/yazar/Izmir-de-olumun-giremedigi-yer-Asklepion/507