"YOKTAN VAR OLAN BİR ÜLKEYİZ"

Başkan Muhittin Selvitopu, Cumhuriyetin kuruluş yıllarını örnek verirken, şöyle devam etti: "Yoktan var olan bir ülkeyiz. Nasıl oldu bu? Kendi imkanlarımızı doğru kullanarak oldu. Oturduklarında masalarında tek şer var. Her oturduklarında 'şu sorunu nasıl çözeceğiz? Başka bir şey konuşulmamış. Şurayı yap-işlet-devlet, şuna nasıl veririz anlayışı yok. Tam tersine kapitülasyonların ektisi bertaraf edilip, tamamen kamu anlayışıyla birçok hizmet başarıldı. Yol yapılmış en basit. Otoyollar güzel görünüyor ama bize yansıması var. Bunlar büyük yükler. Daha farklı yapabilirdik. Biz de kendi işlerimizi öyle yapıyoruz. Yap-işlet-devret gibi olanaklar yerel yönetimlerde de var ama hiç aklımızdan geçmiyor. Tamamen kendi imkanlarımızı doğru değerlendirmeye bakıyoruz. Doğru değerlendirildiğinde belediyenin ayağa kalktığını görüyoruz. İnsanların hizmetine dönük projeler yapıyoruz. Türkiye'de bunlar yapılırsa niye ayağa kalkmasın. Fazlasıyla kalkar."

(Başkan Selvitopu, Gazeteci Mustafa Akbaş'ın sorularını yanıtladı)

"SABIRLAR YÜRÜDÜK, KURUMSAL YAPIYA KAVUŞTUK"

"Halkça dönüşüm anlayışı ortaya konursa herkes rahat eder" diyen Başkan Selvitopu, sağlık sistemindeki dönüşümden örnekler verdi. Selvitopu, "Mesela ilk başlarda hepimize belki cazip geldi. Özel sağlık tesislerinde tedavi olmak. Şu anda oraya gidenlerin de memnun olduğunu zannetmiyorum. Her gittiğiniz masada bir fatura çıkıyor. Eskiden devlette geç gidiyordunuz belki ama fatura çıkmıyordu. Birçok tartışılacak uygulamalar var. Bunu partimiz iktidar olursa enine boyuna tartışacaklar. Uzmanların görüşünü alacaklar. Bu işler toparlanır. Karabağlar'da da ilk başlarda çok sıkıntı çektik. Moralimiz de bozuldu.. Ama daha sonra sabırla imkanları toparlayarak bir yerlere getirdik. Karabağlar şu anda kurumsal bir yapıya kavuştu... Bizim toplumumuzda müthiş bir azim var. Mustafa Kemal Atatürk aslında onu çok iyi örgütlemiş. Toplumu harekete geçirmiş. Toplum canla başla kalkmış o mücadeleyi vermiş. Biz niye şimdi yapmayalım" diye konuştu.

GEZMEYİ ÇOK SEVİYOR

Başkan Selvitopu, "Bu yoğun tempoda kendinize zaman ayırabiliyor musunuz?" sorusuna şu yanıtını verdi: "Sadece dinlenmeye çalışıyorum. Arkadaşlarımız dostlarımız var ama genelde gündemimiz belediye ve yerel oluyor. Fırsatımız olursa mesela geçenlerde iki günlüğüne Hatay'a gittik. Fırsat olursa ülkemde görmek istediğim yerleri geziyorum. Tarih ve kültür merakım var. Kendi ülkemi tanımak merakım var. Eşimde de bu var. Eskiden tabelalar sarıydı. Her tabelayı gördüğümüz yere giderdik. Fotoğraf da çekiyoruz tabi. Bazen kendi başıma dolaşmak hoşuma gidiyor. Görmek istediğim kafama takılan yerler varsa bakıyorum. Hizmet verdiğim ilçede ya da bir yerde bir uygulama olmuşsa dikkat çekici gidip görüyorum. Çok fazla zaman kalmıyor. Bir de dinlenmen gerekiyor. Çünkü dinlenmezsen sağlıklı iş yapamazsın. Bazen fırsat oldukça kitap da okuyorum. Bilgiye ulaşım kolay artık, internetten de araştırma yapıyorum."

(CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da İzmir'de katıldığı açılış programlarında Karabağlar Belediyesi'nin hizmetlerinden övgüyle söz etmişti)

GÜVEÇ, KURU FASULYE YAPARIM AMA SALATA DA UZMANIM!

Müziği çok sevdiğini ancak hiç zaman ayıramadığını anlatan Muhittin Selvitopu, yemek yapmak ve ev işleri konusundaki iddiasını ise şu sözlerle dile getirdi: "Her yemeği yaparım. Öğrencilikten kalma bir alışkanlık. Bekar evinde kaldık. Ev işlerinin hepsini yaparım. Pilav, kuru fasulye, menemen, güveç gibi hepsini yaparım. Pandemide evde kalınca daha da geliştirdim. Salata konusunda uzmanlığım vardır. Yeşillikleri severim. Evde tek başımaysam müthiş düzenli olur. Eşim varken o kadar dikkat etmem ama yalnızken yaşam alışkanlığı. Evde bir şey yamuk durursa kafama takılır düzeltirim. Mutfakta iş yaptıysam çıkarken temiz olur. Öyle yetiştik. Bekar evinde kalırken de evimiz dağınık değildi. Aileden gelen bir kültür. Öğrencilikte gelirlerimiz düşüktü. Gidip dışarıda yemek yiyemezdik. Şimdi imkanlar daha farklı, ama geliri olana tabi."

2022'DE TAM SAHA PRES...