İYİ Partili Dervişoğlu'dan flaş açıklamalar... 'KURTULUŞ İÇİN GENEL SEÇİM'

SONKALEİZMİR-İYİ Parti TBMM Grup Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Müsavat Dervişoğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in perşembe günkü İzmir ziyareti öncesi basın toplantısı düzenledi. İYİ Parti İzmir İl Başkanlığı'ndaki toplantıya İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar ile partililer katıldı. 

ENFLASYON ELEŞTİRİSİ 

Merhum Alparslan Türkeş'i anarak konuşmasına başlayan Mart ayı enflasyon rakamları üzerinden AK Parti iktidarını eleştirdi. Dervişoğlu şöyle konuştu:

"TÜİK'in açıklamasına göre Mart ayı enflasyonu 5.46, yıllık enflasyon tahmini ise 61.14. Üretici enflasyonu Mart ayı itibariyle 9.19, yıllık 114.99 olarak açıklandı. Bu üretici enflasyonundaki artış son 27 yılın en yüksek seviyesidir. İktidar anlaşılıyor ki rakamlarla oynamaya devam ediyor ve bunun faydasının olmadığını da henüz idrak edebilmiş değil. Bağımsız enflasyon araştırma grubunun değerlendirmesine göre TÜİK'ten farklı rakamlar ortaya çıktı. Enflasyonun düşürüleceğini zanneden iktidara sesleniyoruz. Enflasyonla mücadele polisiye tedbirlerle, rakamlarla oynayarak yapılmaz. Üretimi artıracak tedbirlerin alınması gerekiyor. Gıda enflasyonunun önlenebilmesi için çiftçinin desteklenmesi, ithalata harcanan paranın çiftçiye destek olarak verilmesi lazım. Mazot gübre ve tohum desteği yapılmalı. Gıda arz güvenliği temin edilmeli. Aksi takdirde Türk milleti açlıkla, yoklukla karşı karşıya kalmak gibi bir tehdidin pençesine düşecek. Açlık sınırının altında 23 milyon insan yaşıyor. Bunun 7 buçuk milyonu maalesef çocuk. Halinden memnun insan maalesef yoktur. 

"TÜRKİYE'NİN KURTULUŞU İÇİN GENEL SEÇİM"

Asgari ücretle geçinen insanlar açlık ve yokluk sınırı arasında gidip gelmekte, tenceresini kaynatamamakta, mübarek Ramazan ayında yardıma muhtaç şekilde yaşamaktadır. Asgari ücret enflasyona göre üçer aylık periyotlarda düzenlenmelidir. Asgari ücretin altında maaş bulunmamalı. Çok çeşitli emekli maaşları var. Toplumun bütün kesimleri ciddi sıkıntılarla karşı karşıya. Sanayicilerimiz de hükümetin yanlış politikalarından nasibini aldı. Hükümetin politikaları bütün kesimleri mahvetti. Bu beyler iktidara geldiğinde bir çeyrek alınan para ile bir kilo domates, salatalık maalesef alınamamaktadır. Pembe tablolar çizen iktidar ve sözcülerine İzmir'den seslenmek istiyorum. Yanlış yaptınız, uyarılara kulak vermediniz. Ekonomi alanında büyük felaketle karşı karşıya kalınmasına bizati sebep oldunuz. Yapacağınız tek şey Türkiye'nin kurtuluşu açısından artık bir genel seçimdir."

"ORMAN YANGINLARI İÇİN TEDBİRLER YETERSİZ"

Havaların ısınması ile birlikte orman yangınlarının tekrar görülmeye başlandığına dikkat çeken Müsavat Dervişoğlu şöyle devam etti:

"İYİ Parti olarak hükümetin yeterli tedbirleri olmadığını, ekip ve ekipman yönünden yetersizlikler olduğunu paylaştık. Bu önerilerimizi de TBMM'nin gündemine taşımıştık. Araştırma önergeleri iktidar grubunun oylarıyla reddedildi. Yazılı soru önergelerine de cevap verilmedi. Tekrar uyarmak bakımından Nisan ayında yaşanan zaafiyeti görerek önümüzdeki dönemler için tedbir alınması için çalışma içerisinde bulunuyoruz. Yeni bir araştırma önergesi verdik. 8 ilde orman yangını oldu birkaç gün içinde. Ziyadesiyle yetersiz kaldığımız gerçeği ortaya çıktı. Hükümeti doğru eylem planı yapmaya davet için İYİ Parti'nin Grup Başkanvekili olarak bir araştırma önergesi verdim. Dilerim ki çağrımıza kulak verirler. Umarım bu önergeyi de reddetmezler."

"DEĞİŞİKLİK İKTİDARIN SONU OLACAK"

Cumhur İttifakı'nın Seçim Yasası değişikliğini değerlendiren Dervişoğlu şunları söyledi:

"Seçim Yasası değişikliği için kanun teklifi kabul edildi. Muhalefet ve İYİ Parti olarak bunun olumsuz yanlarını ifade ettik. Beklentilerimize karşılık alabildiğimizi söyleyemem. İktidar iktidarını sürdürmek amacıyla seçim yasasını kendi lehine tanzim etmeyi bir araç telakki etmek suretiyle beklentilerini karşılayacak bir düzenleme yapmak istiyor.  Geçmişte benzerlerini çokça yaşadığımız gibi yaptıkları değişiklik bu iktidarın sonu olacaktır. 'Kanun yapma gücünü bir silaha çevirirseniz, hiçbir silah sahibine sadık değildir. Gün gelir sizi vurur' demiştik. Aziz Türk milleti sandıkta yanıtı verecektir. Cumhurbaşkanı devletin imkanlarıyla propaganda yapma çalışmalarına katılacak. Cumhurbaşkanı İzmir'e devlet uçağıyla gelip seçim için propaganda çalışması yaptığında İzmir halkından en layık olduğu cevabı alacaktır. İnsanlar, silaha dönüştürülmüş yasa yapma imkanlarına karşı gerekli tepkiyi sandıkta gösterecektir." 

SÜLEYMAN SOYLU'YA SERT TEPKİ: "HADDİNİ BİL, EDEBİNİ TAKIN"

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya sert tepki gösteren Dervişoğlu şöyle konuştu:

"Her şeye karışan içişleri bakanımız var. Pervasız açıklamalarda bulunan, hakaretamiz bir dil kullanan ve İçişleri Bakanlığı koltuğuna yakışmayan bir zatı muhterem. Genel Başkanımıza seviyesiz birtakım suçlamalarda bulundu. Bizden de layık olduğu cevabı aldı. Polisin çalışma koşullarının düzelmesi için yaptığımız açıklamalar nedeniyle neden bu alınganlığı gösteriyor anlamış değilim. İçişleri Bakanı Soylu'ya sesleniyorum. Bize laf yetiştireceğine şemsiyeleri altına saklandığı çete liderlerine laf yetiştirsin. Haddini bilmesini ve edebini takınmasını kendisine tavsiye ediyorum."

DEPREMZEDELERİN HALİ FELAKET

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in Millet İttifakı'na 3 yıllık görev süresindeki hizmetleri anlattığı toplantıya ve depremzedelerin sorunlarına değinen Dervişoğlu, "Büyükşehir Belediye Başkanımıza teşekkür ediyorum. Karşılıklı olarak bazı milletvekillerimiz toplantı esnasında soruları sordular. Cevabı verildi ve İzmir açısından en büyük tehdidin deprem konusunda yaşandığını gördük. Deprem mağdurlarının hali felaket. Çok büyük belirsizlik içerisindeler. Yıkılmış evler var. Az hasarlı, orta ve ağır hasarlı diye tarif edilen evler var. Bunların akıbeti maalesef halen belli değil. Kimin ne yapacağını depremzedeler başta olmak üzere İzmir'de kimse bilmiyor" diye konuştu.

Depremzedelerin toplantısına İYİ Parti'nin katılmadığı haberlerini yorumlayan Dervişoğlu, "İletişim eksikliği nedeniyle toplantının varlığından haberdar oldum. Bu iletişim eksikliğinin giderilmesi noktasında adım atmasına talep ettim. İZDEDA başkanı yarın Ankara'da İYİ Parti'yi ve şahsımı ziyaret edecek. Beklentilerini bize sıralayacaklar" dedi. 

AKŞENER'İN PROGRAMINI AÇIKLADI

İYİ Parti lideri Meral Akşener'in İzmir ziyareti öncesi bilgi veren Dervişoğlu şunları söyledi:
"Perşembe günü sayın Genel Başkanımız İzmir'de esnafı esas alan ziyaretler yapacak. 20 Ocak 2020'den beri Anadolu'yu karış karış geziyor. Çiftçinin derdini tarlasında, çalışanın derdini tezgahında, esnafın derdini dükkanlarda, öğrencininkini de yurtlarda tespit etmeye çalışıyor. 2 yılda 78 ilimizi ve 276 ilçemizi ziyaret ederek esnafımızın, köylümüzün çiftçimizin, gençlerimizin, kadınlarımızın dertlerini yerinde tespit ederek sorunları TBMM'nin kürsüsüne taşımıştır. Perşembe günü 11.30’da Menderes'i, 13.30’da Bornova ilçemizde Çamdibi’ni ve saat 15.00’te de Kemalpaşa’yı ziyaret edecekler."

ÇEŞME PROJESİ AÇIKLAMASI: DOĞAYA ZARAR VERMEMELİ!

Çeşme Projesi ile ilgili de konuşan Dervişoğlu, "Çeşme Projesi ile ilgili sayın bakan İzmir milletvekillerine de bilgi verdi. İzmir'in bazı alanlarda ihtiyacı olan projeler var. Çeşme yarımadasında bu ihtiyacı karşılayacak türden projelerden bahsetmek mümkün. Çevresel duyarlılık önemli. Kültür ve Turizm Bakanlığı, o bakanlığı bir seyahat acentası olarak görmekten vazgeçmeli. İzmir'in sahiplenme duygusu doğru şekilde idrak edilmeli. Doğaya zarar vermeden tedbir düşünülmeli" 

BUCA METROSU YORUMU 

Dervişoğlu Buca Metrosu ihalesiyle ilgili süreci de şöyle değerlerdirdi:

"İptal edilen ihale İzmir’in beklentisine ilişkin bir uygulama. İhaleyi iptal edenler birtakım gerekçeler vermişler. O gerekçelerin yerinde olmadığınız sayın büyükşehir belediye başkanı bize açıkladı. Ben hukuki mevzuatı çok iyi bilmem. Ama şunu bilirim: İzmir’in o metroya ihtiyacı olduğu. Bunun yapılabilmesi için de her türü güzel adımın atılması gerekir. Sadece başka bir parti yapıyor diye bunu engelleyenleri kınarım. Ha ihalede eksiklik varsa onu da eleştiririm. Ama ben şuna bakarım İzmir’in birçok açıdan birçok projeye ihtiyacı var. İktidar, İzmir’e üvey evlat muamelesi yapıyor. İzmir kendi kaynakları ve imkanlarıyla bir iş yapıyor ve kaynağını dış kaynaklardan elde ediyor. Sonra da ihalenin iptal edilmesi. Kredinin geri gitmesine, İzmir’in bir yatırımdan maruz kalmasına neden olabilir."